29 Aralık 2011 03:43

Gizli tanık uygulaması hukuki değil

Son olarak 35 gazetecinin daha tutuklanmasıyla birlikte “gizli tanık” uygulaması tekrar gündeme geldi. Avukatlar “gizli tanık” uygulamasının hukuki olmadığını ve uluslararası hukuka da aykırı olduğuna dikkat çektiler. Siyasi iktidarın bu uygulamayla yargıyı istediği gibi yönlendirebileceğini belirten avukatlar, uygulamanın aynı zaman

Gizli tanık uygulaması hukuki değil
Paylaş
Şerif Karataş / Emine Uyar

Son olarak 35 gazetecinin daha tutuklanmasıyla birlikte “gizli tanık” uygulaması tekrar gündeme geldi. Avukatlar “gizli tanık” uygulamasının hukuki olmadığını ve uluslararası hukuka da aykırı olduğuna dikkat çektiler. Siyasi iktidarın bu uygulamayla yargıyı istediği gibi yönlendirebileceğini belirten avukatlar, uygulamanın aynı zamanda ahlaki de olmadığına  dikkat çektiler.

Son dönemlerde kamuoyu tarafından bilinen ve şimdiye kadar yaşanan gözaltı ve tutuklamaların gizli tanık ifadelerinin gerekçe gösterilerek yaşandığını aktaran Avukat Özcan Kılıç, “Gizli tanığın varlığı tartışılır” dedi. Gizli tanığın ifadelerinin ortada olduğunu ve gizli tanığın mahkemeye dahi getirilmediğini dile getiren Kılıç, aynı zamanda gizli tanığın ortaya attığı iddiaları mahkemede sunmadığını da hatırlattı. Bu iddiaların hukukileştirilerek, kamuoyunun maniple edilmek istendiğini dile getiren Kılıç, kamuoyunda bilinen Balyoz, Ergenokon ve KCK davalarının gizli tanık ifadeleri üzerinden başlandığını hatırlattı. AKP iktidarının yargıyı istediği gibi kullandığını belirten Kılıç, uygulamanın 2005’te yürürlüğe giren TMK ile TCK değişikliğiyle başladığını, yaşanan sürecin hukuki ve ahlaki olmadığını ifade etti.

Gizli tanık ifadesiyle soruşturma açılması ve tutuklama kararının verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesine aykırı olduğunu belirten Avukat Yıldız İmrek de, “Kişinin kendisi aleyhine beyanda bulunan kişinin kim olduğunu bilmesi savunma hakkı bakımından çok önemlidir. Zira tanığın beyanının doğru olup olmadığı, ancak kimliğinin bilinmesi ile kanıtlanabilir. Tanık delili, ceza yargılamasında genel olarak zayıf bir delildir” dedi.

Yalnız tanık deliline dayanılarak karar verilmesinin doğru olmadığına dikkat çeken İmrek, tanık beyanlarını doğrulayacak maddi kanıtlara da ihtiyaç olduğunu belirtti. Kişinin bir öfke anında, yapmadığı bir şeyi yaptığını söyleyebileceğini de hatırlatan İmrek, kişinin çok sevdiği bir yakınını ya da bir menfaat karşılığında başkasını korumak için suçu üstlenebileceğini de sözlerine ekledi. Kimliği belli olmayan bir gizli tanığın beyanlarına dayanılarak gazetecilerin suçlanması, tutuklanmasının hukuka, ceza hukukunun temel prensiplerine aykırı olduğunu söyleyen İmrek sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin, bir gizli tanık tutuklanan gazetecilerden birinin 2001 yılında kırsal alana gittiğini iddia etmiş. Oysa gazeteci o tarihte Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde devam zorunluluğu olan seramik bölümünde öğrenci. Savcılık bu bilgiye kolayca ulaşabilir. Ancak Savcılık, görevi olduğu halde, kişi lehine delilleri toplamak için hiç zahmet etmiyor.”

KAZAN: ÇOK TEHLİKELİ

Avukat Turgut Kazan da gizli tanık uygulamasının çok tehlikeli olduğuna vurgu yaparak, “Büyük acılar yaşanmasına neden olacak. Şu an gizli tanık uygulamasıyla yaşanan bir mağduriyet yok. Türkiye’de uygulanan gizli tanık uygulamasına başından beri karşıydım ve kaygılıyım. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun değil, yapılan hukuka aykırı bir uygulamadır” dedi. (İstanbul-İzmirEVRENSEL)


SORGULAMAYI ORTADAN KALDIRIYOR

Türkiye’de yargılama pratiğinde tutuklamanın, özellikle özel yetkili mahkemelerde tutuklamanın tedbir olarak değil, kural olarak uygulandığını belirten İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ercan Demir, “Dolayısıyla istisna ve tedbir gereken tutuklama bu niteliğinden taşıp, peşinen ceza infazı niteliğine dönüşmektedir. Bu yargılama pratiğinin sürmesi, kişi güvenliği hakkının açık ve net bir şekilde ihlal edilmesi anlamını taşımaktadır. Keza kısıtlama yani gizlilik kararları savunma hakkının ihlali niteliğindedir. Gizli tanık uygulaması ise kişinin kendisine yöneltilen suçlama ve delileri tartışabilmesi ve sorgulayabilmesi olanağını ortadan kaldırmaktadır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Roboski Katliamı: Savaş uçakları köylüleri vurdu, 34 kişi öldü

SONRAKİ HABER

Kuralsız çalıştırılmaya itirazın bedeli işten atılmak!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...