29 Temmuz 2009 00:00
Taşeron yaygınlaşıyor PETKİM UÇUYOR!
PETKİM Genel Müdürü Kenan Yavuz neredeyse yüzde 99 kapasiteyle çalıştıklarını, dünyada böyle bir kapasite kullanım oranı olmadığını söyledi. Yavuz, kriz döneminde bunu bir tek PETKİMin başardığı ile övünerek Akşam üretip, sabah satıyoruz dedi. KOBİlerin mal almak için kapılarında kuyruk olduğunu belirten Kenan Yavuz PETKİMin bütün bunlarla yetinmeyeceğini duyurdu. Patron için daha fazla kâr anlamına gelen bu açıklama işçiler tarafından hakların budanmasının, daha az işçiyle daha fazla iş yapılmasının ve taşeronlaştırmanın yaygınlaştırılmasının sinyali olarak algılanıyor. Türkiyenin en büyük sanayi kuruluşları arasında 15. olan PETKİMde taşeron işçilerin çalışma koşulları ise oldukça ağır.
TAŞERON İŞÇİYE HAK YOK
İşletmeler dışında büyük bir kısmında taşeron işçilerin çalıştığı PETKİMde, bu işçiler neredeyse ortalama 650 lira ücretle ve fazla mesaileri bile gasbedilerek çalıştıklarını ifade ediyor. Taşeronda çalışan bir işçi Kadrolular mesaiye kaldığında mesai ücreti saat ücretinin 3 katı olur. Bizde normal saati ücreti verilir diyor. İşçiler yine yüksek bir performansla çalıştıklarını ifade ederek Kadrolu işçilere göre neredeyse 3 işçi kadar çalışıyoruz diyorlar.
Bir zamanlar 6 bin kişinin çalıştığı PETKİMde, şimdi taşeronlar da dahil 2 bin kişi ile yakalanan yüzde 99 kapasite kullanım oranı da işçileri doğruluyor. Görev yerleri her an değiştirilebilen taşeron işçiler İşsizlik bizi bu koşullarda çalışmaya mecbur bırakıyor diyorlar.
KADROLU İŞÇİ HUZURSUZ
5 ayrı taşeronun çalıştığı PETKİMde kadrolu çalışanlar taşeron olduğu sürece ne işlerini, ne ücretlerini, nede gelecekleri garantide görmüyor. Hal böyle olunca işçiler arası rekabet artmış görünüyor. Ortalama asgari ücretle çalışan taşeron işçiler pek çok haktan mahrum bırakılıyor. En basit örnek mesai ücretlerinde yaşanıyor. Günün hangi saatinde, kaç saat mesai yaparsa yapsın fazla mesai ücreti almadan normal saatlik ücretle çalıştırılan taşeron işçiler kadrolu işçilere göre bütün angarya işlerin kendilerine yaptırıldığını söylüyor. Bir taraftan taşeron işvereni, bir taraftan PETKİM yönetimi diğer taraftan da kadrolu işçiler tarafından baskı altında tutulan taşeron işçiler Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız diye konuşuyorlar.
DÜŞMAN DEĞİLİZ!
Sürekli suçluluk psikolojisiyle çalıştıklarını söyleyen işçiler hem haklar yönünden mağdur olup hem de taşeron çalıştıkları için kötü gözle bakılmasından şikayetçiler. İşe yeni giren bir işçi durumu şu sözlerle anlatıyor: Sendikacılar ve kadrolu işçiler bizim hareketlerimizi kısıtlamaya çalışıyor ve bize farklı bir gözle bakıyorlar. Dost değilmişiz gibi. Ama gerçek düşmanları biz değiliz ki. Taşeron istemiyorlarsa taşeron sahiplerini sokmamaları lazım. Onlar PETKİMin sahipleriyle ve taşeron sahipleri ile uğraşmalılar bizimle değil.
MEMNUN MUYUZ?
Kadrolulardan daha fazla çalıştıklarını, angarya işleri kendilerine yaptırdıklarını ifade eden taşeron işçiler Yapılması gereken yorucu, sıkıntılı, uzun, acil bir iş varsa önce taşeron işçiler gönderilir, yoksa kadrolular yapar. Onlar ayrıcalıklıdır. Biz elbette daha fazla çalıştırılıyoruz, daha fazla eziliyoruz ama daha az ücret alıyoruz. Sanki memnun muyuz bu durumdan? diye soruyor. Aliağada yaşanan işsizlikten bunalan herkesin burada bu koşullarda çalışmaya razı olacağını söyleyen işçiler, taşeron da olsa düzenli bir işte çalışmak istediklerini söylüyorlar. Yine bir taşeron işçi durumu şöyle anlatıyor: Araçlar PETKİMin, ücreti PETKİM veriyor, sigortalarımızı PETKİM yatırıyor, PETKİMin işini yapıyoruz ama PETKİM işçisi değiliz, bilmem ne taşeron işçiyiz ve PETKİM işçilerinin haklarından faydalanamıyoruz, her an çıkarılabilir, her an başka bir bölümde çalıştırılabiliriz. Bu belki de yarın PETKİM işçileri için de geçerlidir. Burada PETKİM işçisi değiliz, dışarıda herkes PETKİMde çalışıyor diyor bizim için.
EMEKLİLİĞİ GELENLER ÇIKARILACAK
Temmuz sonu itibariyle emekli olup da hâlâ çalışan işçiler de çıkarılacak PETKİMden. Böylece eski ve kadrolu işçiler açısından bir kan kaybı özelliği taşıyor bu durum. Çünkü çıkarılacak işçiler kazanılmış haklarından dolayı yüksek ücretli işçiler ve bu işçiler özellikle sendikal mücadele içinde bulunan ve örgütlü olmanın önemini bilen mücadeleci işçiler. Bu işçilerin gönderilmesi kadrolu işçiler ve dolayısıyla kurumda örgütlü Petrol-İş Sendikası açısından da kan kaybı özelliği taşıyor. (Aliağa/EVRENSEL)
Turan Kara
Evrensel'i Takip Et