26 Temmuz 2009 00:00
Yarım yüzyıl sonra Bağlantısızlar
5. Bağlantısızlar Hareketi (BH) toplantısı, 15-16 Temmuz 2009da Mısırda gerçekleşti. BH üyesi ülkeler, toplamda dünya nüfusunun yarısından fazlasını oluşturuyor. BHnin 118 üyesi, 15 gözlemcisi var.
5. Bağlantısızlar Hareketi (BH) toplantısı, 15-16 Temmuz 2009da Mısırda gerçekleşti.
BH üyesi ülkeler, toplamda dünya nüfusunun yarısından fazlasını oluşturuyor. BHnin 118 üyesi, 15 gözlemcisi var. Çin ve Brezilya üye değil, gözlemci. Kuzey Korenin üye olması ama Güney Korenin olmaması, anmaya değer. Neredeyse tüm Asya ülkelerinin bulunduğu BHde, ABDnin askerlik arkadaşı Japonyanın yer almaması da dikkat çekici. Üye olmayıp konuk olanlar (Yalnızca açılışı ve kapanışı izleme hakkı olanlar) arasında, Avustralya, Almanya, İspanya, İtalya, Kanada, Rusya, Vatikan ve Yeni Zelanda var. BH dışında, bir de BH baş hanımları (first lady) toplantısı yapılıyor. Bu toplantının varlığı bile, siyasetin ne kadar eril olduğunu gösteriyor.
BH, Hindistanlı Nehru, Mısırlı Nasır, Yugoslavyalı Tito, Endonezyalı Sukarno ve Ganalı Nkrumah tarafından oluşturuldu. Bağlantısızlar sözü, ilk kez Nehru tarafından kullanıldı. BHnin kökleri, 1955te Endonezyada Bandung Asya-Afrika Toplantısında atıldı. Kuruluş amacı, her tür sömürgeciliğe ve yabancı karışmalarına karşı dayanışma idi. Bağlantısızların 1961de, Belgradda, Titonun girişimiyle yapılan ilk toplantısında 25 ülke vardı. Bağlantısızların temel çıkış noktası, ABD ile Sovyetlerin arasındaki Soğuk Savaşta taraf olmama; daha doğrusu, taraf olmayarak üçüncü bir taraf olma çabası idi. BH, kuruluşundan beri, dağılmamak için, gevşek bir yapı olarak varlığını sürdürdü. BHde üç yıllık dönüşümlü başkanlık düzeni var. Hareketin BMde bir de elçisi bulunuyor.
BHnin kuruluş ilkeleri şunlar: Birbirinin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşılıklı saygı, karşılıklı saldırmazlık, birbirinin içişlerine karışmama, eşitlik ve karşılıklı yarar, barışçıl eş yaşam. Bu ilkeler, 1962deki Hint-Çin Savaşından başlayarak BH üyeleri arasında sürekli olarak çiğnendi. Soğuk Savaş döneminde Hindistan, Sovyetlere; Pakistan, ABDye yaklaştı ve iki ülke arasındaki çatışmalar durulmadı. 1979da Sovyetler, Afganistanı işgal ettiğinde, Hareket, dağılma noktasına geldi. Malezya ve Endonezya, birlikte varolmaya başladıkları ilk yıldan başlayarak o ya da bu biçimde, ya çatışmada ya da çatışmanın eşiğindeler. Yine bir yandan İran ve Irak; ve diğer yandan Irak ve Kuveyt savaşmıştı. İkinci bin yılın ilk yıllarını karşılıklı olarak gergin geçiren Tayland ve Kamboçya da BH üyesi. Bu, BHnin kendi ilkelerine bağlı kalmamasının ötesinde, ne kadar etkisiz olduğunu da gösteriyor. Aynı biçimde, BHye katılım koşullarını, neredeyse hiç bir üye karşılamıyor. Koşullar şöyle: Bağlantısız dış siyasa; çok yanlı askeri örgütlere üye olmama; ulusal kurtuluş hareketlerine destek; büyük güçlerin, ülkede askeri üs açmasına izin vermeme; büyük güçlerle askeri anlaşma yapmamış olmak. Bu ve çeşitli nedenlerle, kimi yazarlar, BH yerine sözde BH diyorlar.
BH, ABye seçenek bir ezilenler birliği olmaktan elbette uzak; çünkü BH, ülkelerin egemenleri tarafından temsil ediliyor. Ezilenlerin Birliği, her ülkenin ezenlerinden değil ezilenlerinden oluşmalı. Yine de, bir Uluslararası İşçi Örgütünden (Enternasyonal) beklenmesi gerekeni, BHden bekleyenler var. Oysa BH, sömürgecilik-karşıtı söyleminde, sömürgecilik sonrasında kökleşmiş yerli egemenleri ve yerli sömürgecileri aklamaya çalışıyor. Bandung Toplantısının on ilkesi arasında, yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin bir kez bile geçmemesi anlamlı. BHnin alt metinlerinde sınıflar ve yoksullar yok; devletler ve uluslar var. Böyle olunca, BH, sınıfların sorunlarıyla değil, devletlerin sorunlarıyla ilgileniyor. Verilen ileti şu: Senin yoksulluğun, devlet yüzünden değil, yabancılar yüzünden.
BH, ABDnin Irakı işgaline, Yıldırıcılığa (Terörizm) Karşı Savaşa, ABDnin İran ve Kuzey Koreye yönelik tutumuna, Siyonculuka, Filistinin işgaline ve İsrailin Filistinde gerçekleştirdiği kıyımlara karşı çıktı. Ancak, karşı çıkınca ne olmuş oldu? 50 yıldır karşı çıkışlarının sonucu neydi? Suharto gibi bir toplukıyımcıya 30 yıl ev sahipliği yapmış bir hareketten ne beklenebilirdi ki!?.. Örneğin, BHden, bir İsraili boykot kararı çıkmıyor. İsrail, BHnin kurucu üyesi olan Hindistan için temel silah satıcısı. Üye ülkelerin çoğunun birincil ya da ikincil alsatçılık (ticaret) ortağı, ABD.
BH, Soğuk Savaşın bitimiyle varlık nedenini yitirdi. Ayrıca, tutumbilimsel (ekonomik) konuların Ö-77ye (77 ülkenin oluşturduğu öbek) bırakılması da, BHyi silikleştiren bir diğer etmen. BH ve Ö-77, birbirleriyle çakışıyorlar. Yine de, özellikle Kübanın etkisi dolayısıyla, BHden, BMye göre ileride kararlar çıkıyor: Örneğin, 2006daki toplantı sonunda, BH, nükleer enerji konusunda İranın yanında olduğunu ve İsrailin nükleer kurumlarının denetime açılması gerektiğini belirten bir açıklama yaptı. Ancak, sözden öte bir adım atıldığı yok.
-Üçüncü toplantıyı saymazsak- Üç yılda bir yapılan BH toplantıları, 2012de Tahranda yapılacak. Başkanlık, 2009la birlikte, Kübadan Mısıra geçti; 2012de İrana geçecek. ABD işgali baskısıyla karşı karşıya kalan İranın 2012-2015 arasında BH başkanı olacak olması, Hareketi keskinleştirecek bir gelişme olabilir; ya da tersine, Soğuk Savaştan sonra işlevini yitirmiş olan BHnin dağılmasını tetikleyebilir.
Dr. Ulaş Başar Gezgin