03 Ağustos 2009 00:00

İyi insan, aydın insan

Yazımda, ‘iyi insanı’ ve ‘aydın insanı’ tanımlamak, değerlendirmek ve konuyla ilgili bilgiler sunmak istiyorum. Eskiden, etliye-sütlüye karışmayanı ‘iyi insan’ sanıyordum.

Paylaş

Yazımda, ‘iyi insanı’ ve ‘aydın insanı’ tanımlamak, değerlendirmek ve konuyla ilgili bilgiler sunmak istiyorum. Eskiden, etliye-sütlüye karışmayanı ‘iyi insan’ sanıyordum. Diploması büyük olanlara ‘aydın insan’ diyordum. Çok yanılmışım!..
Şimdilerde; kişisel çıkarcıların, onursuzların, yalancıların, hırsızların, ahlaksızların sayısı arttıkça, değerlendirmelerimde de büyük ölçüde değişiklik oldu. İnsanlara yararlı olan kişilere “iyi insan”, insanlık adına uğraş verenlere ‘aydın insan’ diyorum. İyi insan olamayanlar, ‘aydın insan’ olamazlar... Her türlü ayrımcılığın, adaletsizliğin, güvensizliğin ve kötülüklerin yaşandığı bir ülkede, ‘iyi ve aydın kişi olmak’ zordur diyorum.
İyi ve aydın sözcükleri göreceli kavramlardır. Değerlendirmeler kişilere göre değişebilir. Benim değerlendirmelerim şöyle:
1) İyi insan ayrımcılık yapmaz; aydın insan birleştirici olur.
2) İyi insan yalan söylemez; aydın insan yalancılığı önler.
3) İyi insan kişilere yararlı olur; aydın insan kişileri yararlı yapar.
4) İyi insan kinci olmaz; aydın insan barışçı olur.
5) İyi insan iyilik düşünür; aydın insan evrensel düşünür.
6) İyi insan okur araştırır; aydın insan düşünce üretir aydınlatır.
7) İyi insan kötülük düşünmez; aydın insan kötülükleri önler.
8) İyi insan emeği ile kazanır; aydın insan emeksiz kazananları teşhir eder.
9) İyi insan kan davası gütmez; aydın insan kan davası yaratmaz.
10) İyi insan hurafelere inanmaz; aydın insan bilimsel düşünür.
11) İyi insan güvenli olmak ister; aydın insan güven yaratmaya çalışır.
12) İyi insan duygusaldır; aydın insan duyarlıdır.
13) İyi insan aydınlanmak ister; aydın insan aydınlatıcı olur.
Bu özelliklere daha başka ilaveler de yapılabilir.
‘İyi insan ve aydın insan’ olmanın elbette sınırı yoktur. Kişi insanlara ‘insanca’ yaklaşabildiği sürece iyi insandır. ‘aydın kişi’ ise evrensel düşünebildiği oranda aydın insan sayılır.
Bazı uzman kişiler televizyon programlarında birbirlerini yalancılıkla suçluyorlar ve hakaret ediyorlar! Bazı milletvekilleri Meclis’te kavga çıkarıyorlar! Çocuklarımıza ve gençlerimize kötü örnek oluyorlar! Acaba neden?... Bazı milletvekilleri de, Meclis’te yaptıkları yeminlerine sonradan uymuyorlar! Neden?...
Şimdi, kişilerin ‘iyi insan’ ya da ‘aydın insan’ olup olmadıklarını değerlendirmeniz için birkaç örnek vermek istiyorum.
1- MEB, TDK ve diğer kurum ve kuruluşların Türkçe sözlüklerinde Çingeneler “Cimri, eli sıkı, hasis, arsız, yüzsüz, çığırtkan” olarak tanımlanmıştır!..
2- MEB’in Türk ve İslam ansiklopedilerinde Çingeneler “...İnançsızlıkla, hırsızlıkla ve fuhuş yapmakla” suçlanmışlardır!...
3- İçişleri Bakanlığı’nın yarım asırlık talimatnamesinde “Esaslı bir işi olmayan Çingeneler, hırsız zanlısı” olarak gösterilmiştir!...
4- İçişleri Bakanlığı’nın vatandaşlık yönetmeliğine 2003 yılında yapılan ilave maddede, “Türk vatandaşlığına geçmek isteyenlerin Çingenelikle ilişkisinin bulunmaması gerektiği” bildirilmiştir!.. Ayrıca “Başvuranların, Çingene olup olmadıklarının titizlikle incelenmesi” istenmiştir!...
5- İlahiyatçı bir profesör kitabında Çingeneleri “...Dilencilikle, gaspçılıkla, vurgunculukla, hırsızlıkla, inançsızlıkla” suçlamıştır!... “Karıları kocalarını aldatırlar” şeklinde yazmıştır!!!
a) Bu kitap Kültür Bakanlığı’nca yayımlanmış, satılmış ve dağıtılmıştır!...
b) Açtığım dava, bu suçlama yazılarında hakaret ve benzeri unsurlar bulunmadığı(!) gerekçesiyle reddedilmiştir!...
Kitaplarda bu insanlık ayıbı suçlamaları yapanlar, böylesi kitapları yayımlayanlar, dağıtanlar, yazılanları destekleyenler ve onaylayanlar sıradan kişiler değiller... Hepsi üniversite bitirmişler; öğretmen, uzman olmuşlar; doktor, doçent ve profesör olarak çalışmış kişiler...
Şimdi düşünelim: Nasıl oluyor bu? Neden yapılıyor bunlar? Bu kişiler iyi insanlar mı, aydın insanlar mı, yoksa önyargılarından kurtulamamış zavallı kişiler mi?... İnsan onurunu, toplumsal barışın önemini neden düşünmemişler?
Onlar böyle yaparlarsa; onlar kadar olamayanlar neler yapmaz Çingene kardeşlerimize?!...
MUSTAFA AKSU - Çingene Kültür Dernekleri Fdrs. Onursal Başkanı
ÖNCEKİ HABER

Oyuncak müzesi gezilmeli

SONRAKİ HABER

BAŞYAZI

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...