04 Ağustos 2009 00:00

ALBATROS

Sarkis Ustayı fiziki olarak yitirdik bugün.Yoldaşım, abim, dostum ve ustam.Ama o hep bizimle olacak, sergilediği ilkeli yaşam örneği ile, dik duruşu ile.40 yıllık bir dostluk dile kolay.

Paylaş

Sarkis Ustayı fiziki olarak yitirdik bugün.
Yoldaşım, abim, dostum ve ustam.
Ama o hep bizimle olacak, sergilediği ilkeli yaşam örneği ile, dik duruşu ile.
40 yıllık bir dostluk dile kolay.
TİP’in aynı Eminönü ilçe örgütünün o asil üyesi, ben aday üyesi, yani çırak idim.
İlçede sosyalizm kuramı üzerine seminerler başlamıştı.
Temel kitap Politzer idi.
Aybar yönetimi bunu engellemeye çalışınca , Sarkis Usta öfke duymuştu.
Bırakın gençler sosyalizmin tarihini ve kuramını öğrensinler.
Bize nereden bulursa hep kitap taşırdı.
Bunlardan biri de 1954 Moskova baskısı, hem de Türkçe bir Sovyetler Birliği Komünist Partisi Tarihi idi.
Sevgili Ayşe’nin küçüğü Mehmet hiç üşenmemiş 500 sayfa kitabı el yazısı ile hattat gibi çoğaltmıştı.
Evi gençlerin uğrak yeri idi daha o zamanlar.
Sadece siyaset değil edebiyat da onun uzağında değildi.
Marangozdu, emekçiydi meslek olarak.
Yoksulluk nedeniyle Getronagan Lisesini bitirememiş olmak onun içinde bir ukde idi.
Ama nice sözde lise, üniversite mezununu cebinden çıkarırdı.
Ermeni gençler Ermeni tarihini ve edebiyatını ondan öğrenirdi.
Binlerce şiiri ezbere bilirdi.
Kendi de bir şairdi.
Aram Pehlivanyan (A. Saydan) liseden arkadaşı idi.
O da bir şair idi.
İkisi de ana dillerinde yazardı.
Bizler ise sosyalizm tarihini ondan öğrenirdik.
12 Mart ve 12 Eylül’ün karanlığında evi gençlerin hep sığınağı olmuştu.
Sevgili eşi Melek Ağavni az karnımızı doyurmamıştı.
Aile olarak Sarkis’in sosyalistliğinin bedelini az ödememişlerdi.
Sarkis, 1915 olayı üzerine de konuşmaya cesaret eden az sayıda insandan biri idi.
90. Yılda doğrudan 1915 olayına değinen İstanbul’da ilk toplantıda onunla söyleşi yapmıştık birlikte, mütevazı bir biçimde.
Sonra evinin camı mırıldı.
Beyaz bir araba “kazara” çarptı.
Takmadı.
Konuşmaya devam etti.
6-7 Eylül’ü anlattı.
Tam bir enternasyonalist idi.
Onun için 1968’de çıkarılan dergi “Türk Solu”nun adını yadırgamıştı.
Sarkis Usta bir yaşam direnişi simgesi idi.
Tehcir çocuğu idi, 1916 yılında kampta doğan.
Hiç unutmadı.
Ama bunu bir travmaya da dönüştürmedi.
Özgürlük, kardeşlik ve eşitliğin bayrağını, kızıl bayrağını yükseltti.
Ailesini bazen üzecek kadar yoldaşlarını, arkadaşlarını öne aldı.
Mart ve Eylül karanlığında pes etmeyen ender direnişçilerden biri idi.
Yoldaşım, dostum, ağabeyim Sarkis seni hep içimizde taşıyacağım.
Ve o gülüşüne hep hasret kalacağım
RAGIP ZARAKOLU
ÖNCEKİ HABER

Sorunun çözümü birlikte mücadelede

SONRAKİ HABER

GÜNCEL

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...