06 Ağustos 2009 00:00

Kurtulacağız, ezilmeyeceğiz!

Yaşadıkları haksızlıklara karşı Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlendiler. Patron ise krizi bahane edip işçileri kapı önüne koydu. Sinter Metal işçileri o günden bu yana tam 230 gündür fabrika kapısı önünde direnişteler.

Paylaş

Yaşadıkları haksızlıklara karşı Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlendiler. Patron ise krizi bahane edip işçileri kapı önüne koydu. Sinter Metal işçileri o günden bu yana tam 230 gündür fabrika kapısı önünde direnişteler. Ekonomik sıkıntılar, dondurucu soğuklar, kavurucu sıcaklar, patronun şantaj ve hileleri, uzayan mahkeme süreci de işçileri yıldırmadı. İşten atmaların ve hak gasplarının arttığı bu dönemde insanca yaşamak ve insanca çalışmak için sendikalaşma mücadelesi veren Sinter Metal işçileri, Ümraniye Organize Sanayi Bölgesi işçilerine umut vermeye devam ediyor. 50 işçi her gün sabahın erken saatlerinde işe gelir gibi fabrikanın önüne gelerek akşama kadar kapının önünde nöbet tutuyor.
LİSEDEN SONRA
Bu işçilerden biri de Lale Balta. Direnişteki 50 işçi içindeki tek kadın o. Henüz genç yaşta alın teri dökmesini öğrenmiş. Cesareti ve davasına olan inancıyla, “Kadın halinle ne işin var”a aldırmadan, fabrikanın önünde direniyor. Mücadelesiyle, kararlılığıyla, direniş süresince öğrendikleri ve değişen hayatı ile arkadaşlarına örnek oluyor.
5 kişilik bir ailenin ikinci kızı olan Lale Balta 1996’da ailesiyle birlikte Sivas’ın Divriği ilçesinden İstanbul’a göç etmiş. Meslek lisesi mezunu olan Balta, İstanbul’da kendi bölümüne ilişkin yüksek okul olmadığı için okumaya devam etmemiş ve çalışmaya başlamış.
5 YILDA 3 İŞYERİ
Sinter Metal’e girmeden önce bir konfeksiyon atölyesinde çalışmış. Çalışma saatleri sabah 08.00 akşam 22.00. Bu koşullara dayanamayarak 5 yıl içinde 3 işyeri değiştiren Balta için Sinter Metal bir çok açıdan öğretici olmuş. Lale Balta Sinter Metal’i şöyle anlatıyor: “Sinter Metal’e ilk girdiğimde daha rahattık. Dinlenebiliyorduk, rahatlıkla çay içebiliyorduk. Fakat ne olduysa birden para yok denmeye başlandı, kısıtlamalar başladı. Sonra öğrendik ki patron para yok dedikçe tanesi iki trilyondan 4 adet pres makinesi almış. Yine para yok dedikçe dört trilyona fırın aldı.” Fabrikaların değişmez kuralını anlatarak devam ediyor Lale Balta: “Patronlar kazandıkça işçilerden kısıyorlar.”
BİRLİK DEVAM EDECEK
Çalışma koşullarının her gün kötüye gittiği, işçilerin tuvalete dahi dakikayla çıktığı, ücretlerin 4’e 5’e bölünerek verilmeye başlandığı fabrikada işçilerin bir çoğunun yaşanan duruma tepkili olduğunu belirten Balta, bu dönemde herkesin bir kıvılcım beklediğini söylüyor. Fabrikada sendikalaşmayı ilk duyduğunda hissettiklerini ise şöyle anlatıyor: “Kurtulacağız, ezilmeyeceğiz!”
Sendikalı olmasıyla onun için kimi tabular yıkılmış, “Ekmek yenen yere ihanet edilmez”, “Patron size ekmek veriyor, o olmazsa karnınız doymaz” gibi masallar bir bir hayatından silinip atılmış. Özellikle de işten atılmalarının ardından başlayan direniş hem kendisine ve arkadaşlarına cesaret katmış ve en önemlisi hak arama duygusunu kazandırmış. Balta “Fabrikada selamlaşmadığımız bir arkadaşla iyi arkadaş olduk. Çünkü kader birliği yaptık ve bu birlik devam edecek” diyor.
Direniş başladığında ailesi ilk önce durumu anlayamamış. Hatta ekonomik nedenlerden babasından telkinler almaya başlamış. Ancak direniş tabelası 230. günü gösterdiğinde tüm bu durum tersine dönmüş ve ailesi ona destek vermeye başlamış.
ARTIK YENİ BİR LALE VAR
Direnişte, hakların alınabilmesi için birlik olmak ve mücadele etmek gerektiğini öğrendiğini anlatan Lale Balta, bu süreçte dostunu ve düşmanını de görmüş. “En önemlisi sermayedardan dost olunamayacağını, işçilerin birlik olmayı başarabildiklerinde hayal edemeyecekleri şeyleri dahi yapabileceklerini gördüm” diyen Balta, şöyle devam ediyor: “Artık yeni bir Lale var. Hak aramaktan kaçınmayan, geçmişte öğretilen kimi kalıpları söküp atan ve her şeyden önemlisi ezilmemeyi öğrenen ve bunun için birlik olmayı seçen bir Lale var artık.”
“Kadınların elinin değdiği her yer güzelleşir” diyor Balta. Bunun için hak arama mücadelelerinin en önünde kadınların olması gerektiğini düşünüyor. Lale Balta, başta Desa Deri Direnişçisi Emine Arslan olmak üzere mücadele veren kadın işçileri örnek gösteriyor.
Toplumda kadınların hep ezildiğini ve direnişin başında bunların zorluklarını yaşadığını vurgulayan Balta, mahalle ve çevre baskısı fabrikada erkek işçilerin baskısı nedeniyle rahat olamadıklarını anlatıyor.
DİRENİŞE DEVAM
230 gündür direnişte olduklarını söyleyen Balta her türlü zorluğa ve sıkıntıya rağmen devam edeceklerini ve patronun oyunlarını boşa çıkaracaklarını belirterek “Bir 230 gün daha beklemeye kararlıyız” diyor.
Patronların bu sınır tanımayan sömürü istediğini ancak diğer işçilerin desteğiyle engelleyebileceklerine dikkat çeken Lale Balta, daha iyi bir dünyanın da ancak böyle kurulabileceğini kaydediyor. Son olarak hükümete seslenen Balta, hükümetin verdiği sözleri tutmadığını ve işçiden yana olmadığını belirtiyor. (İstanbul/EVRENSEL)
İnan Dursun
ÖNCEKİ HABER

Tük-İş: Kiralık işçi yasası geri çekilsin

SONRAKİ HABER

Tariş Pamuk Birliği’nde neler oluyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...