08 Ağustos 2009 00:00

ÖZGÜRLÜK YOLU

Harvard’lı Bilim İnsanı Dr. Henry Louis Gates’in tutuklanmasıyla ortaya çıkan aşağılama ve karmaşa bize halen nadiren birleşen ayrı dünyalarda yaşadığımızı hatırlattı.

Paylaş

Harvard’lı Bilim İnsanı Dr. Henry Louis Gates’in tutuklanmasıyla ortaya çıkan aşağılama ve karmaşa bize halen nadiren birleşen ayrı dünyalarda yaşadığımızı hatırlattı. Bazı tuhaflıklar bize sınıflar arası çatışmaları gösterdi. Fakat ben ortada daha farklı bir şey olduğunu düşünüyorum. Bir şeyler bize bunun tam tersi olduğunu gösteriyor. Konu ne olursa olsun sağlık, statü, sınıf veya saygınlık, siyah insanlar için normal kurallar işlemiyor. Siyahlar her zaman kuralların ihlal edildiği istisnalar oluyorlar. Şunu düşünün: Amerikalılar’ın her zaman söylediği ve inandığı bir söz var. “Bir adamın evi onun kalesidir.” Fakat bu siyah adamlar için geçerli değil. Başka türlü nasıl Skip Gates evinin önünde varolmayan bir huzuru bozmaktan tutuklanabilirdi ki? Hukukta bir ev sahibinin mülki hakları evinin ön kapısında son bulmaz. Sokaktan yaya kaldırımına kadar devam eder. Bu bir fırsattır. Kaldırımda bir evin önünde kayıp düşen bir insanı düşünün. Bu insan, ev sahibinden hakkını alabilir. Şehirden değil. Skip Gates, kanunu çiğnediği için değil, kendi şehrinde bir polisin duygularını incittiği için tutuklandı. Evine girmesine izin vermediğinde polisi kızdırdı. Ve Profesör Gates, polisin kimliğini istediğinde onu daha da sinirlendirdi.
Başkan Barack Obama polislere “aptal” dediğinde haklıydı. Fakat muhafazakar Amerikan eyaletleri buna protestolarla karşılık verince galip geldiler. Herhangi bir kişinin, bunu anlamak için Bostonlu bir yolsuzun bir gazeteye gönderdiği e-postayı okuması yeterli. E-posta tabii ki Gates’in davasına istinaden gönderilmiş. Ki, e-postayı gönderen kişi seçkin profesörü bir orman maymununa benzetiyormuş. Muz yiyen bir orman maymununa.
Dahası, sadece bunu yazmanın değil, bunu bir muhabire yazmanın nasıl bir cesaret olduğunu düşünün. Bu kişiler de aynı polisin Gate’in evinde yaptığı gibi bu olayı kişisel alıyorlar. Birkaç arkadaşla bira içmek bu yangını söndürecek mi? Bundan şüpheliyim. Her gün düzinelerce eyalette Harvard diploması ya da Beyaz Saray’da tanıdığı olmayan sayısız kadın ve erkeğe ne olduğunu görmezden gelenler için söylüyorum. Acı gerçek şu ki, Amerika’da siyah olmak Hindistan’daki kast sistemine göre düşük bir sınıfta dünyaya gelmek gibi bir şeydir. Ki, anayasadaki sözlere rağmen eşitsizlik ve haksız kurallar aynı kalır.
Obama’nın seçimleri kazanması bu gerçekleri su yüzüne çıkarmak için bir fırsattı fakat aksine, siyahların bu ulus içinde yaşadıkları kötü şeyler ırkçı elitler tarafından maskelenmeye çalışılıyor. Ve birkaç kişinin çabası bunu değiştirmeyecek.
MUMIA ABU JAMAL
ÖNCEKİ HABER

Akaryakıt zammına ‘dualı’ tepki

SONRAKİ HABER

Kafkaslarda kim kazandı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...