11 Ağustos 2009 00:00

İşsizlik Fonu’na geri ödeme yapılacak mı?

Hükümetin, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken 42 milyar TL’ye yakın paranın büyük bir kısmını, karayolu ve altyapı yatırımlarında kullanılmasını öngören yasa değişikliği talebi TBMM’de yankı buldu.

Paylaş

Hükümetin, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken 42 milyar TL’ye yakın paranın büyük bir kısmını, karayolu ve altyapı yatırımlarında kullanılmasını öngören yasa değişikliği talebi TBMM’de yankı buldu. CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, söz konusu fonun farklı amaçlarla kullanılması sonrasında harcanan miktarın nasıl geri ödeneceğinin açıklanmasını istedi.
CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.
Ayhan, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken 42 milyar TL’ye yakın paranın büyük bir kısmının karayolu ve altyapı yatırımlarında kullanılmasını öngören “İş Kanunu, İşsizlik Sigortası Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda Değişiklik Yasa Tasarısı”nın AKP’li üyelerin oylarıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildiğini anımsattı.
Komisyonda kabul edilen düzenlemeye göre, 2009 ve 2010 yılında İşsizlik Fonu’nun nema gelirinin dörtte üçünün bütçeye gelir olarak kaydedileceğini belirten Ayhan, söz konusu tasarının sosyal hukuk ve sosyal adalet anlayışı ile bağdaşmadığını belirtti.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun da fondaki paranın büyümesi ile işveren ve hükümetin “iştahının kabardığı”nı söylediğini belirten Ayhan, “Bilindiği üzere, işçiden ve işverenden kesilen primlerle oluşturulan işsizlik sigorta fonu, devletin ileride işsizlere mali yardım yapma taahhüdüyle topladığı ek vergi olup, bu yapıdaki bir fonun kaynak gibi algılanıp, bu fondaki birikimlerin başka amaçlarla kullanılma olanağı esasen mümkün değildir” dedi.
TİCARİ SIR MI OLACAK
İşsizlik Sigortası Fonu Kaynaklarının, mevzuatta belirtilen şekil dışında kullanılmasının söz konusu olup olmadığının açıklanmasını isteyen Ayhan, Bakan Dinçer’den “İller Bankasının ‘kamu hizmeti’ amacıyla belediyelere aktardığı kredi ve borç miktarını ve yararlandırılan belediyeleri ‘ticari sır’ olduğu gerekçesiyle açıklamayan AKP hükümeti, İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarını, mevzuatı ve amacı dışında hangi alanlarda, nerelerde ne kadar kaynak kullanıldığını açıklamayı düşünmekte midir? Düşünüyorsa, İşsizlik sigortası fonu kaynaklarının amacı dışında nerelerde ve hangi miktarda kullanıldığının son altı yıldaki dağımı nedir?” sorularını yanıtlamasını istedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın daha önce GAP’taki yatırımlar için işsizlik fonundaki birikimlerin kullandırılıp kullandırılmadığına ilişkin soruyu yanıtlamadığını kaydeden Ayhan, söz konusu sorunun yanıtlanmamasının İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının amacı dışında kullanıldığının bir kabulü olup olmadığını sordu. Ayhan, “Farklı alanlarda ve amaçla kullandırılan İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının geri ödenmesi ve yerinde kullanılması için hükümetinizce yürütülen bir çalışma var mıdır?” sorusuna da açıklık getirilmesini istedi.


PATRONLAR BASTIRIYOR
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, iş gücü piyasasının esnekleştirilmesi için önemli bir araç olacak olan özel istihdam büroları ile ilgili yasanın mutlaka çıkması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “İşsizlerin niteliklerine uygun işlere hızlı, kolay ve düşük maliyetle yerleştirilmelerini mümkün kılacak özel istihdam büroları düzenlemesinin, ilgili taraflarla konunun görüşülmesi ve asgari şartlarda mutabık kalınmasından sonra Meclis gündemine getirilmesi ve yasalaşması gerekiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın düzenlemenin süratle yapılması için ilgili taraflarla görüşmeleri hızlandırmalı ve tasarıyı Meclisten çekmemelidir.”
Büyükekşi yaptığı açıklamada, Türkiye’nin rekabet gücü açısından iş gücü piyasasını esnekleştirmesi gerektiğini ifade ederek, “Biz, işin kendisini koruyan bir yapının kurulması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’nin rekabet gücü açısından iş gücü piyasasının katılaştırılmaması, tam tersine liberalize edilmesi gerekir. Global krizin de etkisiyle ihracatta düşüşler yaşıyoruz, çok büyük zorluklarla kazandığımız pazarları kaybetme riskiyle karşı karşıyayız” dedi.


ÜÇ KİRALIK İŞÇİDEN BİRİ İŞSİZ
Hükümet tarafından Türkiye’de de uygulanması düşünülen fakat Cumhurbaşkanı tarafından reddedilen kiralık işçi uygulaması Almanya’da mağduriyete neden oldu.
Bir süredir uygulanan yöntem nedeniyle her üç kiralık işçiden birisinin işsiz kaldığı bildirildi. Özellikle otomotiv şirketlerinin, taşeron firmalardan kiraladıkları işçilerin görevlerine son verdikleri, kendi işçilerini ellerinde tutmaya çalıştıkları ve kısa mesaiye başvurdukları ifade ediliyor. Buna bağlı olarak taşeron firmalar, krizin başlamasının ardından işçilerine yeni yerler bulmakta zorlandıklarını ve siparişlerin azalmasıyla istihdamın da daraldığını dile getiriyor. İstatistikler, durumdan kiralık işçilerin olumsuz etkilendiklerini gösteriyor. Federal Kiralık İşçiler Birliği (BZA), geçen yılın ortasında 794 bin olan kiralık işçi sayısının 526 bine düştüğünü kaydetti. Taşeron firmalar, çalışanlarına uzun süre çalışacak yer bulamayınca sözleşmeleri iptal etmek zorunda kalıyor. Uzmanlar, şirketlerin siparişlerinin arttığı dönemde kiralık işçilere olan talebin arttığını, fakat siparişler azaldığında da ilk olarak onlara yol göründüğüne dikkat çekiyor.
(Ankara/ANKA)
ÖNCEKİ HABER

Sağlık harcamalarındaki yaşanan artışlar sağlıksız

SONRAKİ HABER

DÖNÜŞÜM

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa