14 Ağustos 2009 00:00

Emek Örgütleri çözüm istiyor

Kürt sorunuyla ilgili tartışmalar sürüyor. Yüz binleri temsil eden sendikalar da sorunun bir an önce çözülmesini talep ediyor

Paylaş

Emek örgütleri çözüm istiyor
Hükümetin yaptığı “Kürt Açılımı” ile on yıllardır kanayan bir yara haline gelen sorun yeniden tartışmaya açıldı. Yapılan iddialı açıklamalara rağmen henüz somut bir gelişme olmadı. Ne hazırlanmış bir paket var, ne de üzerinde tam olarak uzlaşılmış maddeler. Toplumun bütün kesimleri bir ucundan tartışmaya katılıyor. Olumlu-olumsuz değerlendirmeler yapıyor. Toplumsal barışın sağlanması konusunda üzerlerine büyük görevler düşen kurumların başında ise emek örgütleri olan sendikalar geliyor. Yüz binlerce işçiyi temsil eden sendikalar bu konuda ne düşünüyor, nasıl bir çözüm önerileri var? Dosyamızda, farklı konfederasyonlara üye sendikaların görüşlerini birkaç gün boyunca yayımlayacağız.


SENDİKALAR KATKI YAPMALI
Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel: Türkiye’nin bu sorunu artık kökten çözülmeli. Gerekli açılımlar yapılarak, birliğimizi ve kardeşliğimizi bozmadan 70 milyonun kardeş olduğu bir yapının kurulmasını temenni ediyoruz. Bu ülkenin kuruluşunda kanı ve gözyaşı bulunan o insanların da isteklerini görmezden gelmeden, ortak bir çözüm bulma vaktidir. Türk, Kürt, Laz, Çerkez… Bu ülkede yaşayan herkesi, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak ortak bir uzlaşı ve herkesin kabul edeceği bir çizgide buluşturacak bir çözümden yanayız. Bu anlamda iyi niyetli olarak atılacak adımların tümünü destekliyoruz. Bundan önce de çeşitli isimlerde çözüm paketleri geldi, çeşitli söylemlerde bulunuldu. Ancak bunların arkasından çok bir şey gelmedi. Beklentileri boşa çıkartacak adımlardan kaçınmalıyız. Burada niyet çok önemlidir. Adı ne olursa, bu kanın durması ve annelerin gözyaşının dinmesi için bu gerçekten yapılmalıdır. Ülkemizin insanını incitecek söz ve davranışlardan kaçınmalıyız. Herkesin daha dikkatli olması gerektiği bir sürece girildi. Türkiye’deki sendikaların işlevleri belli. Sendikalar emek eksenli mücadele ettikleri için dini, dili, ırkı bakımından insanları ayırmadan bir bütün olarak kapsayan kurumlardır. Tüm dünya işçilerinin birleşmeleri yönünde tavır koyarlar. Bu nedenle sendikalar bu sürece katkıda bulunmalı. Umuyorum beklenen günler oldukça yakındır. Çünkü akıl bunu gerektiriyor.


AÇILIMIN NE OLDUĞU PAYLAŞILMALI
Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın: Kürt açılımını önemsiyoruz ve destekliyoruz. Çünkü ilk defa somut adımlar atılabileceğine inanmaktayız. Çözüme ilişkin görüş, öneri ve katkılarımızı veya tepkilerimizi ortaya koyabilmemiz için açılımın ne olduğunu bilmek istiyoruz. Bunun bir an önce topluma açıklanması ve bu tartışmanın toplumsal mutabakatı hedefleyecek şekilde, toplumun bütün bireyleri ve kesimlerini kapsayacak şekilde yapılmasını istiyoruz. Sorunun çözümü elbette ki siyasidir. Başta bölge halkının parlamentodaki meşru temsilcileri olmak üzere, siyasetin bütün unsurlarını içine katan siyasi uzlaşmaya dayalı bir formül geliştirilmelidir. Siyasi uzlaşmaya dayalı formül geliştirilirken, herkesin kaygıları giderilmelidir. İlk olarak çözümün kalıcı olması hedeflenmelidir.
Sendika olarak sorunun çözümünü şu başlıklar altında topluyoruz. Birincisi; çözümün sadece ve sadece demokratik yöntemlerde aranması gerektiğini, ikincisi; ülke bütünlüğünün mutlaka korunması gerektiğini, üçüncüsü; silahların susması ve bunun yerini sevgi ve kardeşliğin alması gerektiğini, dördüncüsü; insanı merkez almak gerektiğini söylüyoruz. Demokrasi, insan hak ve özgürlükleri ülkemizde uygulanmalıdır.


MUTLAKA ÇÖZÜLMESİ GEREKİYOR
Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin: Türkiye’nin demokratikleşmesi, ekonomi ve siyasi yapının düzelmesi için Kürt sorununun mutlaka çözülmesi gerekiyor. Kürt kimliğiyle yaşayan yurttaşların, kendilerini özgürce ifade etme taleplerini hiçbir yerde, hiçbir baskı yok edemez. Bu sorunun adı belli ve buna yönelik olumlu politikalar üretilmeli. Bu işten bir şekilde nemalanan, bunun üstünden siyaset yapan partiler ve kurumları ortadan kaldırmak gerekir. Barış talebi siyasetin malzemesi yapılamaz. Bu ülkede yaşanan sorunun bitmesi için cesur, kararlı ve samimi adımlar atılmalıdır. Yaşanan savaşın bitmesini isteyenler, yine en çok bu işten zarar görenler ve acı çekenler oldu. Özgürlük ve insan haklarını savunan insanlar cezaevlerine atıldı. Sendikacılar tutuklandı. Savaşı isteyenler iktidar olurken, barışı isteyenler insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldı. Bugün ülkenin cumhurbaşkanından başbakanına birçok devlet görevlisi, Kürtlerin siyasi partisi ile bir araya geldi. Herkes sorunun çözülmesi gerektiğini söylüyor ama hiçbirinin ağzından somut, anlaşılır ve nihai çözümü getirecek bir öneri sunulmuyor. Bu sorunun adı belli, ne olduğu belli. Eğer gerçekten bu sorunun çözülmesi gerektiğine inanıyorlarsa; onlarca insan acı çekti, köyleri yıkıldı; bu çözüm, köylerinden zoraki göç ettirilen insanlara onurlarını, gururlarını iade edebilecek bir çözüm olmalıdır.
Sendikalar, kitle örgütleri olmaları nedeniyle her değişik siyasi düşünceden, etnik kimlikten, farklı din ve mezhepten insanları içinde barındıran kurumlardır. Bu özellikleriyle barışa en çok ihtiyaç duyan kuruluşlardır. Yani bu süreç içerisinde aktif rol almaları ve katkıda bulunmaları gerekir. Sırtlarını dönerlerse mevcut anlayıştan hiçbir farkları kalmaz. Hem kitlesel güçlerini, hem teorik bilgi ve birikimlerini bu sorunun çözümü için kullanmalılar. Yani sadece oturup ahkam keserek olmaz. Bütün sendikalar olarak, hiçbir ayrım gözetmeden ortak zeminde buluşarak bu sorunun çözümüne katkı sunmalıyız.


KALICI BİR FORMÜLE İHTİYAÇ VAR
Yapı-Yol Sen Genel Başkanı Haydar Arslan: Kürt meselesinin nasıl çözüleceğine dair daha net bir açıklama yok. Bu ülkenin Kürt sorunuyla ilgili bir açılıma ihtiyacı var. Bundan sonra da sürmemesi için kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor. Hükümetin yapacağı açılımı daha görmedik ama eğer mantıklı bir şey çıkarsa, sendikaları destekleriz. Defalarca açılımlar yapıldı ama boş çıktı. Örneğin eve dönüş yasası, olumlu bir sonuç yaratmadı. Kalıcı bir formül geliştirilmeli. Bugün atılan adım durumu daha da kötü hale getirebilir. Dikkatli hareket edilmesi gerekiyor. Demokrasiden, barıştan ve insan haklarından yana örgütler olarak, demokratik hak ve özgürlükleri geliştirecek olan her hareketi destekleriz. Demokratik hak ve özgürlükleri yok edenlerin de karşısında oluruz.


TÜRKİYE BÜYÜK BİR ŞANS YAKALADI
Haber-Sen Genel Başkan Ali Yılbaşı: Bir yönden olumlu; kamuoyu tarafından tartışılmaya başlandı. Ayrıca devlet katında da kabul görmesi olumlu bir gelişme. Bu sorunun çözümünde de daha konu tartışma aşamasındayken bile özellikle milliyetçi ve ulusalcı kesimlerden sert tepkiler geliyor. Bunlar süreci bozabilir. Kürt siyasetini temsil eden tarafların çok dikkatli ve akılcı davranması gerekiyor. Bundan sonrası için de Kürt sorununa yönelik talepler paylaşılmalıdır. Kendi taleplerini açıklamalılar, inisiyatifi sadece hükümetin veya İçişleri Bakanlığı’nın tekeline terk etmemeliler. Ayrıca bu sorun sadece DTP’nin ve Kürt halkının sorunu değil; diğer duyarlı bütün kesimlerin de benimsemesi ve desteklemesi gerekiyor. Bunun bilinciyle de sabırlı ve kararlı olmak gerekir. Türkiye çok büyük bir şans yakaladı. Özellikle KESK’in yaşadığı en büyük sıkıntılardan birisi de Kürt meselesidir. İşyerlerinde biz bunu yeteri kadar anlatamadık. Tabii burada etnik kimlik üzerinden siyaset yapan sendikaların da etkisi oldu. Ancak bugün bu meseleyi rahatlıkla anlatabiliyoruz. Bunun işyerlerinde çalışanlara, birinci ağızdan, önyargılardan arındırılmış bir şekilde anlatılması gerekiyor.
Gökhan Durmuş - Erkan Araz
ÖNCEKİ HABER

Londra’da 48 saatlik metro grevi

SONRAKİ HABER

Aram Tigran Cizre’de anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...