14 Ağustos 2009 00:00

Rüzgar ekiliyor

Aklımda kaldığınca; Mahir Çayan “Gençlik, toplumda patlamaya hazır olan birer dinamit gibidir. Ülkenin yanlışlıklarına en cesurca eleştirisini yapan ve pratikte uygulayan kişilerdir.” Der. Bu bilimsel olarak bir gerçektir...

Paylaş

Aklımda kaldığınca; Mahir Çayan “Gençlik, toplumda patlamaya hazır olan birer dinamit gibidir. Ülkenin yanlışlıklarına en cesurca eleştirisini yapan ve pratikte uygulayan kişilerdir.” Der. Bu bilimsel olarak bir gerçektir, egemen güçlerin korktuğu bu gerçeği yıkmaları olanaksızdır, sadece bu gerçeği yavaşlatabilirler.
Gençliğin geleceği çalınıp, egemen güçlerin cebi dolduruluyor. Türkiye’de bugün üniversiteye girmek için sınav yapılıyor. Ama devletin yapmış olduğu bu sınava, devletin kendisinin vermiş olduğu eğitim-öğretim yetmiyor. Liseden sonra, üniversiteye hazırlık için birçok öğrenci imkanları çerçevesinde, dershanelere gidiyor. Yoksul ailenin çocukları bu özel dershanelere gidemezken, imkanları daha çok olan ( zengin kesimin) çocukları istediği özel dershaneye gitmektedir. Burada iki soruya değinmek istiyorum: Birincisi: Devlet, kendi okullarında yani devlet okullarında verdiği eğitim-öğretim bu sınavı kazanmaya yetmiyorsa, neden böle bir sınav yapma gereği duyuyor? İkincisi: Anayasamızın 10.maddesi olan “Hiçbir kişiye, sınıfa imtiyaz tanınamaz” maddesi ihlal edilmiyor mu?
Tercihler açıklandıktan sonra, yine çoğunluk memnun değil? Edebiyat okumak isterken, iktisat okuyanlar, iktisat okumak isteyip de, makine okuyanlar vb… örnekleri çevremizde duymuşuzdur. Tabi ki T.C sınırları içinde yaşıyorsak… Bir atasözümüz vardır. Rüzgar eken fırtına biçer. Devlet rüzgarı ekiyor… Çoğu öğrenci okumak istediği bölümün dışında okuyup, mezun olduklarında sevmedikleri meslekleri yapacaklardır doğal olarak. Sadece para için. O zaman devlet fırtınayı biçebilecek mi? Bundan yirmi yıl sonrası daha da kötü olacak, çevremizde mesleğini severek insan gerçekten zor olacak! Ya sevmediği mesleği yapıp da, para kazanamayan insanlar (yani bugünün gençleri) yirmi yıl sonra ne yapacaklar, soygunculuk, dolandırıcılık, hırsızlık…
Gençliğin geleceği çalınıyor, gençlik yapısı gereği, cesurca yanlışlıkları açıklayıp, pratikleri uygulamak yerine susuyor. Belki de susturuluyor. Bir bilimsel gerçeklik vardır ki; gençlik doğası gereği atılgandır. Bu bilimsel gerçekliği yavaşlatabilirler, hatta durdurabilirler ama gerçekler bir gün hareket haline gelecektir. Bunu yıkmaya hiçbir dogmatik düşüncenin gücü yetmez!
Güven Yeşilyurt (İSTANBUL)
ÖNCEKİ HABER

Cemal Mümtaz’da neler oluyor?

SONRAKİ HABER

Barış virajı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa