14 Ağustos 2009 00:00

Biri duygusal biri kanlı

Haftanın yeni filmlerinden biri, komedi filmlerinin güzel oyuncusu Cameron Diaz’ı duygusal bir rolde gördüğümüz “Kız Kardeşimin Hikayesi”. Film ilginç sorular sorarak başlıyor ve ilerliyor ama sonunda aslında o kadar da ilginç bir derdi olmadığını itiraf ediyor.

Paylaş

KIZ KARDEŞİMİN HİKAYESİ
Haftanın yeni filmlerinden biri, komedi filmlerinin güzel oyuncusu Cameron Diaz’ı duygusal bir rolde gördüğümüz “Kız Kardeşimin Hikayesi”. Film ilginç sorular sorarak başlıyor ve ilerliyor ama sonunda aslında o kadar da ilginç bir derdi olmadığını itiraf ediyor.
Cameron Diaz’ın anne olduğu üç çocuklu bir ailenin öyküsünü izliyoruz. Büyük çocuk Kate, daha küçükken lösemiye yakalanan bir kız. Onun erkek kardeşinin de dokusu Kate’e nakil için uygun olmayınca, aile yeni bir çocuk daha yapmaya karar veriyor. İşte Anna’nın “yedek parça” olarak öyküsü, daha tasarlanırken başlıyor. Kız 11 yaşına geldiğinde, mahkemeye başvurup, artık ablasının yedek parça dükkanı olarak kullanılmak istemediğini söyleyerek “Tıbbi açıdan vesayetin kaldırılmasını” istiyor. Bedenin kime ait olduğu, fedakarlığın nereye kadar yapılacağını, bir annenin “Çocuklarının iyiliğini” onlara sormadan istemesinin sınırlarının nereye kadar olduğunu ilginç bir şekilde sorguluyor. Film boyunca yaşamın “ruh”la dolu metafizik algılanmasından ve açıklanmasından rahatsızlık duymayanlar için, son dakikalarına kadar “Sadece ağlamak için” yapılmış bir film olmaktan daha farklı “Kız Kardeşimin Hikayesi”. Neyse ki, sonra toparlıyor, ailenin anlam ve önemi üzerine ortalama mesajlarla soruları halledip, birbirine sarılıp ağlayan kahramanlar ve seyircileri baş başa bırakıyor. Cameron Diaz’a Abigail Breslin, Alec Baldwin ile Jason Patric eşlik ediyor.
(“My Sister’s Keeper” Yönetmen: Nick Cassavetes)
KAN GÖLÜ
İngiliz sinemasından bir gerilim filmi. Romantik bir hafta sonu için ıssız bir göl kenarına giden çift, ergenlik çağındaki çocuklar tarafından rahatsız ediliyor. Gerginlik burada başlıyor. Giderek de tırmanıyor. Bu rahatsızlıktan sonra, ne çocukları adam gibi azarlayıp susturan, ne de oradan çekip giden çift, kusura bakmasınlar, biraz başlarına gelecekleri bile bile orada kalıyor gibi. Sonuçta, kanlı bir kovalamaca başlıyor. “Neden” diye soracak olursanız, İngiliz taşrasındaki insanların akıl sağlığının pek yerinde olmaması, bir de şımartılmış ergenler cevap olabilir, olsa olsa. Yani filme göre.
Başroldeki Michael Fassbender’i “Açlık”taki Bobby Sands olarak tanımak biraz zor ama güzel bir duygu uyandırıyor. Veletlerin başındaki Brett’te de “This is England”dan Jack O’Connell başarılı. Vasat bir gerilim de olsa, İngiltere sinemasının güzide simaları var en azından. Kadın oyuncunun adı ise Kelly Reilly.
(“Eden Lake” Yönetmen: James Watkins)
ÖNCEKİ HABER

Türleşmenin fotoğrafı çekildi

SONRAKİ HABER

BAŞYAZI

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...