19 Ağustos 2009 00:00
Tarihi haksızlığa tarihi ceza
Demir çelik işçilerinin 2002 yılında girdi-çıktı yapılarak ücretlerinin düşürülmesi ve diğer haklarının gasp edilmesine karşı sürdürdüğü hak arama mücadelesinde önemli bir aşamaya gelindi.
Demir çelik işçilerinin 2002 yılında girdi-çıktı yapılarak ücretlerinin düşürülmesi ve diğer haklarının gasp edilmesine karşı sürdürdüğü hak arama mücadelesinde önemli bir aşamaya gelindi. Yaklaşık 400 işçinin İDÇ, HABAŞ ve Ege Çelik işverenlerine karşı açtığı davalarda Ege Çelik işçisi 200 dolayında kişinin davası sonuçlandı.
Davanın görüldüğü Karşıyaka İş Mahkemesi, dava açan işçilerin 2002den bu yana uğradıkları ücret kayıplarının, 2009 yılına kadar faiziyle geri almaları kararını verdi.
Mahkemenin bu kararına göre 2002de girdi-çıktı yapılarak ücret düşürmenin işçilere yapılmış bir haksızlık olduğu mahkeme tarafından da onaylandı.
Davayı temyiz yoluyla Yargıtaya taşıyan demir çelik işverenleri, süreci uzatmaya çalışıyor. İşçiler ise Henüz kesin konuşamayız, çünkü Yargıtay sonucunu bekleyeceğiz. Ne kadar uzatırsa uzatsın, uzattığı gün kadar faiz ödeyecek diyerek, davayı kazanmanın ve patronların yaptığı haksızlığa karşı bir şey yapmanın sevincini yaşıyor.
TARİHİN EN BÜYÜK ALACAK DAVASI
2002de yaşanan ücret düşürme uygulamasında 900 lira alan bir işçinin ücreti 450-500 civarına çekilmişti. Sigortaları da bu ücretten yatırılmaya başlanmıştı. Bu hesaplamalardan sonra işçilerin toplam alacak tutarı ya da başka bir deyişle gasp edilen para tutarı, yaklaşık 70 trilyon lira olarak tahmin ediliyor. Mahkeme sonucu bilirkişilerin hesapladığı rakamlara göre çalıştığı yıl ve o zamanki ücretine göre değişmekle beraber, bir işçinin ortalama alacağı 60 milyar lira civarında. Bu sadece geçen süre boyunca düşürülen ücret miktarının faiziyle hesaplanması sonucu oluşan tutar. Bunun dışında kıdem tazminatı ve diğer haklar bulunuyor. Bir Ege Çelik işçisi, Bu davada işverenler önce inkar etti, tutmayınca o dönemde yaşanan krizi sebep göstererek böyle bir şey yaptıklarını söylediler ama o da tutmadı. Bizler de krizden sonra ne kadar büyüdüklerini anlattık. İşverenler de bu davalardan kendilerince bir ders çıkardılar; şimdi İSDEMİR ve ERDEMİRde işi kılıfına uydurarak yapıyorlar, yani protokol imzalıyorlar sendikayla. Türk Metal onların iş birlikçiliğini yapıyor, işçiye ihanet ediyor. ERDEMİRin, İSDEMİRin ve Türk Metalin yaptığı da aynı şey ve çok büyük bir haksızlık. Bundan daha iyi bir ispat olur mu? diyor.
KARAR NE GETİRECEK?
Dava sonucunda işçilerin haklı bulunmasıyla ücretlerin 2002den bu yana düşürülmemiş gibi hesaplanması ve yükseltilmesi bekleniyor. Bu da ücretlerin en az 2 katına çıkması anlamına geliyor. Yaklaşık 150 davalık işçinin çalıştığı İDÇde işverenlerin işçilere, uzlaşma fiyatı sunacağı söylentiler ve beklentiler arasında. Şimdiki süreçte davayı kazanan, hâlâ çalışan işçilerin ücretleri mahkeme kararına göre eski seviyesine getirilecek mi? Eğer böyle olursa diğer işçilerle aralarında uçurum düzeyindeki ücret farkı nasıl halledilecek? Bir diğer önemli rol de Türk Metalde. Acaba yine 2002de yaptığı gibi işçileri tarihi bir yalnızlıkla baş başa bırakıp, işverenlerin istediği gibi mi oynayacak, yoksa bu dava sonucunu bütün işçilere mal edip ücretleri yükseltmenin yolunu mu arayacak? Şimdi bu soruları bütün demir çelik işçileri düşünüyor. (İzmir/EVRENSEL)
Turan Kara