21 Ağustos 2009 00:00

Kriz ramazana da yansıdı

RAMAZAN geldi! Milyonlarca insan bir ay boyunca sahura kalkıp iftar açacak. Fırında sütlaç, pilavlı tas kebabı, patatesli tavuklu güveç, kuru dolma, keşkek, güllaç ve ramazanın vazgeçilmezi pide. Bu yıl da bu menü yoksul halkın sadece gönlünden geçebilecek.

Paylaş

RAMAZAN geldi! Milyonlarca insan bir ay boyunca sahura kalkıp iftar açacak. Fırında sütlaç, pilavlı tas kebabı, patatesli tavuklu güveç, kuru dolma, keşkek, güllaç ve ramazanın vazgeçilmezi pide. Bu yıl da bu menü yoksul halkın sadece gönlünden geçebilecek. Çağlayan’ın dereye doğru inen gecekondu mahallerindeki halk, bu yıl alışveriş telaşına dahi düşemedi. “Bugün var yarın yok” diyen vatandaş, krizin faturasını şimdi de ramazanda aç kalarak çekeceğe benziyor. Ve yine bunu, katlanarak artan iftar çadırlarındaki kuyruklardan göreceğiz.
YARI AÇ YARI TOK
Sıvaları dökülmüş iki odalı bir evde 7 kişi yaşayan Akbaş ailesi, 650 TL ile geçinmeye çalışıyor. 5 çocuktan birini geçinemedikleri için bu yıl okutmayacaklarını söyleyen anne Fatma Akbaş, ramazan alışverişi yapamamış. Akbaş, Ramazan için ise “Kuru ekmeğe razıyım. 30 gün de her zamanki gibi yarı aç yarı tok geçecek. Şu an elde avuçta bir şey yok” diyor. Tekstilde çalışan kocasının 650 TL aldığını, kiralarının ise 220 TL olduğunu söyleyen Akbaş, her ay olduğu gibi bu aydan da borçlu çıkacağını belirtiyor.
Şu an patlıcan ve domates dışında bir şey alamayan Akbaş, ‘Krizden nasıl etkileniyorsunuz’ sorusunu, ‘Bizim krizimiz hiç bitmedi ki’ diye cevaplıyor. Akbaş, buzdolabını açıp, haftalar öncesinden kalan çok az eti gösteriyor. Akbaş, ilk iftarlarını, sakladığı eti ve ramazan alışverişinde alabildiği domates ve patlıcan yemeği ile açmayı planlıyor. Ve ekliyor: “Bugün var yarın yok. Sabah yeriz akşam Allah kerim.”
NEREDE ESKİ RAMAZAN!
Balkonda çamaşırlarını asarken rastladığımız Kadriye Aydoğan da, ramazan alışverişini daha yapamamış. “Evde şu an biber ve patlıcan var. Artık onlarla sahurumuzu yaparız” diyen Aydoğan, eskiden hissettikleri ramazan heyecanını artık hissedemediklerini söylüyor. “Ramazan neşesi yok bizde. Nasıl olsun? Mesela marketin önünden geldim, ben de isterdim bir şeyler alayım. Ama alamadım, geldim eve” diyen Aydoğan, en azından 7 yıldır tavanı akan bu gecekonduda kira vermediği için şükrediyor.
Eşi restoranda çalışan Fatma Yıldırım’ın ise üç çocuğu var. “Hem ramazan alışverişi hem de okulların açılmasına az bir süre kala çocukların okul alışverişi derken biraz sıkıştık” diyen Yıldırım, hâlâ ramazan alışverişi yapmak için eşinin maaşını almasını bekliyor. Çocuklarını bu sene hiçbir yere götüremediğini söyleyen Yıldırım, elektrik su faturasını dahi ödemeyecek duruma geldiğini belirtiyor ve ekliyor: “Tabii kriz yok, ama zenginlere.” Eskiden ramazan alışverişi yapmak için bu kadar düşünmediğini söyleyen Yıldırım, eski ramazan sofralarına hasret kaldığını dile getiriyor. Yıldırım, hükümetin de ramazanın yaklaşması ile gıda ürünlerine yaptığı zamlara tepki gösteriyor: “Hükümet de sağ olsun, zam yapmak için ramazanı bekliyor.”
(İstanbul/EVRENSEL)
Sevim Kahraman
ÖNCEKİ HABER

Yaşar Kemal’den açılıma destek

SONRAKİ HABER

GEL DE GÜVEN!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...