21 Ağustos 2009 00:00
Afganistanda boş değişim sloganları
Devlet başkanlığı seçimleri öncesinde Afganlar, küresel medyanın spotlarında güneşlendi. Taliban, göz alıcı saldırılar sahneledi ki, şiddetin uluslararası medyanın ana başlıklarında olacağını biliyordu ve kendine bedava reklam buldu.
Devlet başkanlığı seçimleri öncesinde Afganlar, küresel medyanın spotlarında güneşlendi. Taliban, göz alıcı saldırılar sahneledi ki, şiddetin uluslararası medyanın ana başlıklarında olacağını biliyordu ve kendine bedava reklam buldu. Adaylar, daha iyi bir gelecek vaatleriyle ve posterleriyle süslü araçlarla ülkede tur attı. Afganistanda bulunmaz bir fikir olan bedava yemek, kampanyacıların, fakirlerin oylarını alma umutlu besinleri haline geldi. Bu tür hayırseverlikler, Afganistan İslam Cumhuriyetinde pek rastlanır şeyler değil.
Görünen o ki, Afganistanda demokrasi şaşılmayacak biçimde çalışıyor. Yerel gazeteler, Kurandan alıntılar yaparak İslam ile demokrasi arasında karşıtlık olmadığını göstermeye çalışıyor. İkinci başkanlık çekişmesi, Karzai dahil ulusal televizyona taşındı ve Afganistanda demokrasinin yavaş yavaş kök saldığının işareti olarak tanıtıldı. Seçim sürecinin masrafı: 221 milyon dolar. Demokrasi ucuza gelmez ama insanların mağaralarda yaşamaya zorlandığı bir ülkede başlarını çatıyla örtmelerini istemeleri için seçim tantanası, ahlaken sorgulanabilir bir şeydir.
Bir seçim eninde sonunda zar atmadır ve yeni hükümet seçilir, günlük yaşamda sonraki öğün için mücadele, Afganların çoğu için fazla bir değişim olmadan kaldığı yerden yeniden başlar. Ama hâlâ herkesin ağzında, değişim sloganları ve Karzainin tekrar seçilmesi durumunda Talibanla görüşmeler yaparak Afganistana barış getireceği vardır. Karzai, başkanlık sarayına bir roket saldırısı düzenlenmeden sadece birkaç saat önce BBCnin Afganistan servisine, Barış ve güvenlik Afganistan için mutlaka gereklidir dedi. Saldırıda yaralanan yoktu ama Taliban vermek istediği mesajı verdi: Taliban karşısında başkan bile güvende değil.
Karzainin muhalifleri seçimlere alabildiğine hile karıştırılacağını bekliyorlar ve eğer Karzai tekrar kazanırsa sonuçlara itiraz etmeye hazırlar.
Demokrasi adına tabii ki bu tür protestolar düzenlenecek. Protestolar, kolayca şiddet oluşturacak ve kontrolden çıkacak. Muhalifler, milislerin mutlaka seçmenlerin gözünü korkutacağına, onları kendilerine değil de Karzaiye oy verme yönünde zorlayacağına da inanıyorlar.
Talibanın açık tehdidi ve bir demokrasi mücadelesi gibi gizlenmiş iç savaş tehlikesi arasında Afganlar, sürekli bir kenara itildi ve politikacıların bir parçası olmaktan dışlandı. Başkan adayları, Taliban için edebi bir sözle Kırgın kardeşlerimiz diyerek, ülkenin kollarına geri dönüşlerini hoş karşılamaya hazır olduklarını sevinçle duyururken, bir soru sorulabilir: Ya Taliban görüşmeleri kabul etmezse?..
Elbette Taliban, sadece işgal kuvvelerine değil, 1996da kendilerine yenilen ve 2001de NATO yardımıyla tekrar göreve gelen mücahit liderlerine karşı da bir savaş yürütüyor. Başka bir deyişle Taliban, işgal askerleri ülkeyi terk etse de savaşmayı sürdürecek.
Ama eğer olası Taliban şiddeti devam ederse, demokrasiyi Taliban tehdidinden koruyamayacak olan, demokratik yolla seçilmiş bir hükümet için harcanan 221 milyon doların ne anlamı var? Yasalara karşı gelenlerin ve kişisel ayrıcalıkları karşılığında seçmenlerin haklarının ticaretini yapanların, ilk olarak politikacıların kendilerinin olduğu bir ülkede, demokrasi için 221 milyon dolar harcamanın bir anlamı var mı?
Demokratik bir seçimle oluşacak Karzai yönetiminin kendisi, son zamanlarda demokrasi için bir tehdit oldu. Bu yönetim, basın özgürlüğünü kısıtladı ve demokrasi ve insan haklarından yoksun etnik ve dinci toplumun liderlerinin gücünü artırdı. Bunu söylemek, Afganların demokrasi isteklerinin gerçek olmadığını söylemek değil. İstek samimi ama sadece birkaç Afgan, oylarının ülkenin büyük problemlerini çözebileceğine inanıyor.
Nushin Arbabzadah, 19 Ağustos 2009