22 Ağustos 2009 00:00

Burgess Şeyli (Burgess Shale) ve Kambriyen dönemi fosilleri

2009 yılı; doğa bilimleri açısından pek çok önemli olayın yüz, yüz elli ve iki yüzüncü yıl dönümü. Darwin’in iki yüzüncü doğum yılı, Türlerin Kökeni’nin yüz ellinci yılı ve daha az bilinse de Kambriyen dönemi fosillerinin bulunuşunun...

Paylaş

2009 yılı; doğa bilimleri açısından pek çok önemli olayın yüz, yüz elli ve iki yüzüncü yıl dönümü. Darwin’in iki yüzüncü doğum yılı, Türlerin Kökeni’nin yüz ellinci yılı ve daha az bilinse de Kambriyen dönemi fosillerinin bulunuşunun üzerinden tam yüz yıl geçti. Günümüzden 505 milyon yıl öncesine ait olan bu fosiller, tüm fosil kayıtlarının en zenginlerindendir. Bu fosillerin bulunduğu alan, Kanada’daki İngiliz Kolombiya’sındaki Burgess Dağı bölgesidir. Bugün bu alan, Yoho Ulusal Parkı içinde yer almaktadır ve UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası listesinde bulunmaktadır. Bu alandaki fosillerin tümüne Burgess Şeyli (killi bir tür taş) denilmektedir.
Burgess Şeyli, günümüzden 505 milyon yıl önce yaşanmış, Kambriyen Patlama olarak da bilinen biyoçeşitlilik artışının en önemli fosil örneklerini gözler önüne sermiştir. Burgess’in çevresindeki fosiller, tren yolu yapımı sırasında ilk defa 1800’lerin sonunda bulunmuştur. Bulunan fosiller, bugün soyu tükenmiş olan trilobitlere aittir. Daha sonra Charles D. Walcott (Smitsonian Enstitüsü’nün o dönemki sekreteri) 1909’da ilk Burgess Şeyli fosilini keşfetmiştir. 1910 ve 1924 yılları arasında bölgeden 65 binden fazla fosil örneği toplamıştır. Bu bölgede bulunan fosiller, resimden de görülebileceği gibi ince bir taş tabakası yüzeyindeki karanlık filimler ya da litografik resimler olarak görülmektedir.
Burada oldukça nadir, yumuşak vücutlu canlılara ait fosiller bulunmuştur. Normalde yumuşak vücutlu canlılara ait fosillerin bulunması oldukça zordur. Çünkü bunlarda bizim iskeletimiz gibi sert, fosilleşebilecek yapılar bulunmamaktadır. Ancak Burgess Şeyli’nin doğal yapısı solungaç, ayak ve iç organlar gibi yapıların fosilleşmesine ve kalıntılarının günümüze kadar gelmesine olanak sağlamıştır. Kambriyen Patlama ile günümüzdeki tüm ana hayvan grupları birden görünür olmuştur. Biyolojik çeşitlilik birden artmıştır. Bu hayvanlardan bazıları günümüzdeki hayvanların atalarıdır. Bazılarının ise bugün soyu tükenmiştir ve günümüzdeki okyanus canlılarına hiç mi hiç benzememektedirler.
Burgess Şeyli canlıları, ılık ve sığ bir denizde, geniş bir karbonat resifinin yakınlarında yaşamıştır. Kambriyen döneminde Kuzey Amerika Kıtası, Ekvator’u kesiyordu ve karalarda yaşam henüz yoktu. Kara bitkileri ve hayvanlarının henüz evrimleşmediği bir dönemden bahsediyoruz. Yerküre üzerindeki yaşam, yalnızca deniz bitkileri ve deniz omurgasızlarından ibaretti. Burgess Şeyli canlılarına ev sahipliği yapan resif, bugün karadadır. Bu resif bugün Wapta ve Field dağları arasında kalmıştır. Bundan yaklaşık 175 milyon yıl önce yer hareketleri ile dağlar oluşurken, bunu harekete geçiren doğal kuvvetler bu fosilleri de gömülü oldukları deniz tabanından almış ve onları pek çok kilometre uzağa, şimdiki yerlerine taşımıştır. Hayvanlar, resifin önüne doğru olan sürekli çamur akışı nedeni ile ölmüştür. Peki bu nadir bulunan canlıların yumuşak kısımlarının bile bu kadar iyi korunmasını ne sağlamıştır? Canlıların yumuşak kısımlarının çürümeksizin kalabilmesi için oksijenle ve ayrıştırıcı bakterilerle temaslarının olmaması gerekir. Çamur akışının böyle bir ortamı sağladığı ve çamurun bu canlıların tüm çatlaklara ve açıklıklara (organlarına) dolarak, onlara kilden mezarlar hazırladığı düşünülmektedir. Bu kil katmanı, onları ayrıştırıcı bakterilerden ve oksijenden koruyarak bugüne kadar bozulmadan ulaşmalarını sağlamıştır. Böylece pek çok canlı bütünüyle korunarak, günümüze yaşam tarihi açısından önemli örnekleri bırakmıştır. Ünlü Paleontolog Stephen Jay Gould, Burgess Şeyli’nde görülen Kambriyen Patlama ile canlıların çeşitliliğinin hızlı artışını kesintili denge teorisi ile açıklamıştır. Burgess Şeyli, paleontologlar açısından ve evrim bilimciler açısından önemlidir, çünkü;
u Günümüzden tam 505 milyon yıl öncesine yalnızca okyanuslarda yaşamın olduğu bir döneme aittirler,
u Muazzam bir şekilde korunmuş olmaları ve canlıların iç organlarına kadar korunmuş fosilleri onların yaşamlarına dair önemli ayrıntıları (nasıl yaşadıkları, neye benzedikleri vb.) araştırmacılara sunmaktadır,
u Fosiller, evrimin doğasını anlamamızda önemli ipuçlarını ortaya çıkarmıştır, bugün bilinen tüm ana hayvan gruplarının ataları fosillerde mevcuttur.
Günseli BAYRAM
ÖNCEKİ HABER

Yağmaya açılan İstanbul

SONRAKİ HABER

ABAKÜS

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...