29 Ağustos 2009 00:00

ABAKÜS

Önceki yazılarda şifrelemenin basit formlarının ne kadar güvensiz olabileceğinden bahsetmiştim. Basit şifrelemeleri kırmakta kullanılan yöntemlerin benzerleri ve/veya gelişmişleri, daha karmaşık şifreleme sistemlerini kırmakta kullanılıyor.

Paylaş

Önceki yazılarda şifrelemenin basit formlarının ne kadar güvensiz olabileceğinden bahsetmiştim. Basit şifrelemeleri kırmakta kullanılan yöntemlerin benzerleri ve/veya gelişmişleri, daha karmaşık şifreleme sistemlerini kırmakta kullanılıyor. Hatta oldukça karmaşık görünen şifreleme yöntemleri, artan bilgisayar gücü karşısında tüm olası anahtarları denemeye dayanan kaba güç yöntemlerine yenik düşebiliyor. Şu anda büyük olasılıkla ‘Nasıl olsa kırılabileceğine göre, neden şifrelemeye ihtiyaç duyalım ki’ sorusunu soruyorsunuz. Öncelikle bu soruyu cevaplayalım...
Şimdilik, birim alana makul bir üretim fiyatı ile yerleştirilebilen transistör sayısı ve dolayısı ile işlemci gücü, üstel bir artış göstermektedir. Entegre devrelerin 1958’deki icadından bugüne dek birim alana yerleştirilebilen transistör sayısı, ortalama olarak her iki yılda bir ikiye katlanmıştır. Eğer işlemci mimarisi ve entegre devre üretim tekniklerinde devrimsel bir değişiklik olmazsa, 20 yıl sonra işlemci güçlerinin bugünkünün 1024 (2^10) katı olacağını varsayabiliriz. Varsayalım ki elimizde analiz yöntemleri ile kolay yoldan kırılması mümkün olmayan, şu anda kullanımda olan süper bilgisayarların 100 tanesi ile kaba güç yöntemlerini kullanarak 1024 yılda çözebileceğimiz bir şifreleme yöntemi var. Eğer bu yönteme dair herhangi bir arka kapı keşfedilmezse, bu şifrelemeyi kırmak için 20 yıl sonra, geleceğin süper bilgisayarlarından 100 tanesini bir yıl boyunca çalıştırmak gerekir. Şimdi de varsayımsal şifreleme metodumuzu 100 adet süper bilgisayarla kırmak için gereken sürenin 1024 yıl değil de yüz binlerce yıl olduğunu düşünün...
Böyle şifreleme sistemleri mevcut. Üstelik de bunlardan bazılarını herhangi bir ücret ödemeden, ciddi bir zahmete girmeden kolayca kullanabilirsiniz. TrueCrypt tam olarak bu amaçla yazılmış bir yazılım.
Önce TrueCrypt’in sitesinde [1] yer alan ‘Downloads’ bölümünden kurulum dosyamızı (bu yazının yazıldığı anda son kararlı sürüm 6.2a idi) indirelim ve çalıştıralım. Kurulum oldukça düz ve basit: ileri, ileri...son
Şimdi kurduğumuz programı çalıştıralım. ‘Volumes’ menüsünden ‘Create new volume’u seçelim. Yeni açılan penceredeki ilk seçeneği kullanarak mevcut dosya sistemi içinde oluşturulacak bir dosyada şifreli, sanal bir dosya sistemi oluşturabiliriz. İkinci seçeneği kullanarak bir sürücü ya da disk bölümünün tümünü şifreli hale getirebiliriz. Üçüncü seçenek ise işletim sistemini içeren disk bölümünü şifreli hale getirmek için.
İlk olarak ‘Create an encrypted file container’ seçeneğini işaretleyip devam edelim. Bir sonraki pencerede iki seçeneğimiz var: ‘Standard...’ ve ‘Hidden...’
‘Hidden...’ seçeneğini şimdilik görmezden gelip ‘Standard..’ ile yolumuza devam edelim. Şimdi sanal dosya sistemimizi konuşlandıracağımız dosyanın konumunu belirleyeceğiz. Uygun bir konum ve isim yazıp ilerleyelim. Yeni gelen sayfadaki ‘Benchmark’ butonunu kullanarak şifreleme algoritmalarının sistemimizdeki hızlarını karşılaştırmalı olarak görebiliriz. Şifreleme ve Hash algoritmalarını isteğimize göre seçelim. Ardından oluşturacağımız şifreli, sanal dosya sisteminin boyutunu belirleyip devam edelim. Şimdi anahtarımızı belirleyeceğiz. TrueCrypt bunun için de birkaç yol sunuyor: şifreyi elle belirlemek, var olan bir dosya ya da dizini anahtar olarak kullanmak, anahtar dosyası yaratmak... Seçim sizin... Ben şifreyi elle belirleyerek 24 karakterlik bir şifre girdim. Sıradaki adımda sanal dosya sistemimizin tipini seçelim ve ‘Format’ butonuna basalım. Eğer ‘The TrueCrypt volume has been successfully created’ mesajını aldıysak, operasyon başarılı olmuş demektir. Şimdi ‘Exit’ butonuna basıp TrueCrypt’in ana ekranına dönelim. Bu ekranda listelenen sürücü harflerinden birine sağ tıklayıp ‘Select file and mount’ diyelim ve yeni oluşturduğumuz dosyayı seçelim. Sorulduğunda şifremizi girelim. Her şey bu kadar. Artık yeni oluşturduğumuz sanal sürücüyü tıpkı normal bir sürücü gibi kolayca kullanabiliriz.
Sanal sürücüyü sistemden ayırmak ve tekrar şifre girmeden erişilemez hale getirmek için TrueCrypt’in ana penceresinde ilgili sanal sürücüye sağ tıklayarak ‘dismount’ seçeneğini, tekrar sisteme bağlamak istediğinizde ise ‘Select file and mount’ seçeneğini kullanabilirsiniz.
Yazıyı bitirmeden önce TrueCrypt’in donanımsal veya yazılımsal olarak bastığınız tuşların kaydedilmesine karşı bir koruma sağlamadığını ve tamamen kırılamaz olmadığını hatırlatmakta yarar var.
[1]http://www.truecrypt.org
GÖKHAN BAYRAM
ÖNCEKİ HABER

Zafer Bayramı imaja kurban

SONRAKİ HABER

Sentetik Biyoloji: Test tüpünde yapay yaşam

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...