09 Ağustos 2009 00:00

El Fetih şimdi ne yapacak

Lamis Andoni, Ortadoğu ve Filistin Konusunda Uzman Bir Yorumcu. 20 senedir Filistin Kurtuluş Örgütü’yle (FKÖ) ilgili yazıyor ve hareketin bütün önemli isimleriyle görüşmeler yaptı. Lamis, El Fetih’in 2 binden fazla delegeyle 20 yıl sonra Kongre için Batı Şeria’nın Beytüllahim kentinde bir araya gelmesinin, yitirdiği güvenilirliği onarması ve FK֒nün bel kemiği olarak tarihsel statüsünü tekrar kazanması yönünde hareketin tarihi için kritik bir durum olduğunu söylüyor. Lamis’e göre FKÖ, Filistin yönetimiyle ilişkisini kesmeli ve politik kökenlerine geri dönmeli.

Paylaş
Lamis Andoni, Ortadoğu ve Filistin Konusunda Uzman Bir Yorumcu. 20 senedir Filistin Kurtuluş Örgütü’yle (FKÖ) ilgili yazıyor ve hareketin bütün önemli isimleriyle görüşmeler yaptı. Lamis, El Fetih’in 2 binden fazla delegeyle 20 yıl sonra Kongre için Batı Şeria’nın Beytüllahim kentinde bir araya gelmesinin, yitirdiği güvenilirliği onarması ve FK֒nün bel kemiği olarak tarihsel statüsünü tekrar kazanması yönünde hareketin tarihi için kritik bir durum olduğunu söylüyor. Lamis’e göre FKÖ, Filistin yönetimiyle ilişkisini kesmeli ve politik kökenlerine geri dönmeli.El Fetih’in FKÖ ve Filistin yönetimindeki tarihsel rolü nedir ve şimdi bu nasıl bir tehlike altında?Fetih, Nakba özgürlük hareketinin anası. Nakba, Filistin temsiliyeti üzerindeki Arap hükümetlerinin kontrolüne ve İsrail’in Filistin’in ulusal haklarının inkarına karşı ilk etkili meydan okumaydı. Kuruluşu kısa bir süre sonra FK֒nün omurgası durumuna gelen Filistin’in ulusal haklarının gerçek bir simgesi içindeki Filistinli mültecileri yatıştırmaya niyetli bir örgütten daha fazla bir şey ve Filistin halkının tek yasal temsilcisi olmasına olanak verdi. Bütün ideoloji ve politik eğilimlerden kendine taraftar bulmakta güçlü bir durumu var. FK֒nün daima bir minyatürü durumundaki Fetih’te İslamcılar, ulusalcılar, Marksistler, liberaller vardı. Fetih’in son lideri Yaser Arafat, zor koşullarda manevra yeteneğiyle dikkat çekiyordu. Arafat, liderliğiyle halka yakındı ama çıkarcı, bir dereceye kadar otoriterdi ve yeteri kadar kurum oluşturmadı. O, Fetih’in ve kendi liderliğinin üstünlüğünü sağlamayı amaçlamakla FKÖ içindeki destekçilerinden sorumlu olmayı aynı anda yapıyordu. Arafat’ın liderliğinde Fetih, Filistin yönetiminin sınırının temel desteği durumundaki işgale karşı direnmeyi içeren anlaşmalar gibi çelişkili rollerle, özgür Filistinlilere öncülük eden temel amacı hiç terk etmeyen bir direniş hareketi arasındaki dengede yürüdü. Arafat, Fetih’in ve geniş anlamda Filistin mücadelesinin ruhu olarak kişileşti.Uzlaşmanın ustası haline geldi ve bununla hayal kırıklığına uğrayan birçok Filistinlinin öfkesini kazandı. Ama 2000 yılının yazında son sınava geldiğinde, Camp David’de ABD ve İsrail baskılarına meydan okuyup Filistin haklarından feragat etmeyi reddetti. Arafat, sonunda bu karşı koyuşun bedelini ödedi ama onun bu davranışı, Fetih’i ve başarısız Camp David görüşmelerinden iki aydan daha az bir zamanda İkinci İntifada’ya ulaşan Filistin’in direniş ruhunu yeniden canlandırdı. İçlerinde Oslo’dan bu yana, onun yönetim biçiminden ve uzlaşmalarından nefret eden insanların da olduğu birçok kişi, kusurlarına rağmen onun sadece Fetih içinde değil, FKÖ ve genel olarak Filistinliler arasında da bir birlik oluşturabildiğini kabul ettiler. Onun Camp David’deki ve daha sonra kuşatma altındayken ki duruşu, çok yönlü birinin son sınavları ve halkının haklarından imzayla feragat etmeden ölen birinin kusurlarıydı. Fetih’in bitişiyle ilgili çok şey yazıldı ve Fetih, hâlâ kendi kendini öldürme tehlikesiyle karşı karşıya. Ama çok kişi, Fetih’in İkinci İntifada’ya öncülük eden ve onun bedelini ödeyen hareket olduğunu unutuyor. İsrail’in ağır önlemleri boyunca bu sürpriz değil ve İntifada Fetih liderleri için sonraya ertelendi. Bu, Filistin yönetimiyle birleşmesine rağmen Fetih’in esnekliği ve Oslo anlaşmalarının şartları altındaki güvenlik aygıtları için bir kanıt. Ama Filistin yönetimiyle birleşme, aynı zamanda hareket içinde bölünmelere neden oldu ve herkeste bir işbirlikçi kuşkusu uyandırdı. İsrail’in güvenlik aygıtlarıyla uyum, kimi Fetih liderince İsrail’in başka bir Batı Şeria işgalinin önüne geçmek ve görüşmeler üzerinden işgali sonlandırmaya doğru ilerlemek için bir zorunluluk olarak görüldü. Ama Fetih kendini, işgalin sonlanmasına yönelik herhangi bir ilerleme sağlamayan bir süreçte bir rehin olarak buldu. Fetih’in şimdi buradan nereye hareket edeceğine karar vermesi ve sadece yeniden canlanması değil aynı zamanda hayatta kalmasını da sağlayacak açık bir platform oluşturması gerekiyor. Fetih’in 6. kongresinin önemi ve ondan beklenenler nedir?Bu kongre önemli, çünkü Fetih dünya üzerine yayıldı. İnsanları bir araya getirmeksizin harekete birlik verebilir misiniz? Kongre, Fetih’teki en üstün otorite. Bir parlamento gibidir ama bir araya gelmekte daima zorlanır. Fetih’teki farklı güçlerle ilgili söylediklerimizin hepsi bir anlamda spekülasyon ve bence bu kongre, güçlü ve güçsüz yanlarıyla parti içindeki çalışmaları gösterebilir. Filistin yönetiminin kuruluşu, Fetih’i marjinalleştirdi, bazı Fetih üyelerinin liderliğindeki Filistin yönetimine nazaran yönetici parti haline gelse de, hareket, karar alma mekanizmasının bir parçası değildi. Bu kongrede farklı politik görüşlerin ve Filistin ve Fetih hareketinin geleceğini belirleyecek yeni gruplaşmaların ortaya çıkışını göreceğiz. Bu kongrenin boşa çıkması, sadece Fetih için ölümcül olmayacak aynı zamanda genel olarak Filistin hareketinin de patlaması olacak. Kongre bir vakum yaratacak ve daha da önemlisi, Filistinlilerin yapamadığı iç çekişmeyle birleşecek. Kongreyi, konferansta temsil edilecek İsrail hapishanelerindeki Fetih üyelerinin talepleri de etkileyecek ve onların bazıları El Fetih Merkez Komitesi seçimleri için yarışacak. Tutsaklar sorunu, muhtemelen konferanstaki en tartışmalı sorunlardan biri olacak.FKÖ Yetkililerinden Faruk Kaddumi’nin Mahmut Abbas ve Filistin Güvenlik Temsilcisi Muhammed Dahlan’ın Arafat’ın ölümünde parmakları olduğu yönündeki suçlamaları Fetih’i nasıl etkiledi? Kaddumi’nin suçlamaları, Fetih’teki derin ayrılıkların bir göstergesi ve Oslo sürecinin alt tabakalarda bile hareketin ulusal imajını nasıl kötü etkilendiğinin bir yansıması. Kaddumi, Fetih ve FKÖ tarihinde merkezi bir figür olsa da iddiaları gerçek kanıtlarla doğrulanmadı. İddia, henüz belgelenmedi ve bunu anlamak birçok kişi için oldukça zor. Bu iddialar birçok Filistinliyi kuşkulandırmadı da değil. Fetih’in alt katmanlarında Arafat’ın öldürüldüğünü ve bunda Filistin’in de parmağı olduğunu düşünenler var. Suçlamaların zamanlaması, ki Arafat öleli neredeyse beş yıl oluyor, beraberinde birçok soruyu da getirdi. Kaddumi’nin ikna olana kadar ortaya atmadığını söylediği belge pek de güvenilir değil, çünkü Kaddumi, bu hareketi Fetih’in kongresinin işgal toprakları dışında yapılması gerektiği yönündeki çağrısını kaybettikten sonra yaptı. Kaddumi’yi ocak ayı sonunda Amman’da gördüm. Belgeden bana o zaman bahsetti. Gerçek belgelere sahip olup olmadığını sordum, bundan emin olduğunu söyledi. O günlerdeki kanım, Kaddumi’nin gerçekten Abbas’ın çizgisinin Fetih ve Filistin sorunu için tehlikeli olduğuna ve Arafat’ın ölümüne Fetih liderlerinden birilerinin karıştığına inandığı yönündeydi. Ama inanç başkadır kanıt başka. Abbas’a karşı olup da Kaddumi’ye sempati besleyen Fetih’teki birçok kişi, Kaddumi’nin bu iddialarının farkına varmadan hareketi zayıflatacağına ve ölümünü hızlandıracağına inanıyor. Fetih güvenirliğini nasıl onarabilir ve bölgesel ve uluslararası amacına uygun olarak nasıl ayakta kalabilir?Fetih, tarihinde hiç yaşamadığı kadar halkçı yasallığı ve bölgedeki anahtar güçlerin gerçek bir rekabetiyle karşı karşıya. İran ve Suriye, görüşmeleriyle Hamas destekli referansları artırma yolarını arıyor. Fetih ve FK֒nün ikisinin de ölümünü hızlandırmaya hazırlar. Mısır, Ürdün ve arabulucu denilen Fetih’in destekçisi olan diğer ülkeler, Washington’un hareketi yüksek güvenlik aygıtlarına ve Filistin halkının boyun eğmesini sağlama planlarındaki küçük ortaklar. Daha da önemlisi, eğer ABD ve İsrail ‘barış sürecinde’ Hamas’ın sözleşme şartlarını kabul ettiğine hazır olduğuna karar verirlerse bu ülkeler, kolayca taraf değiştirebilirler.Bu kongre, bir ulusal özgürlük hareketi olarak Fetih’in rolünün tekrar savunulmasının ve ruhunun kurtarılmasının yollarını arayan bir platform. Bu tarihsel buluşmada Fetih için temel uğraş, kimliğini, ruhunun çekirdeğini ve birliğini onarmaktır. Çünkü Oslo anlaşmalarından sonra Filistin yönetimiyle birleşmesi, kimliğini ve işlevini zedeledi. FK֒nün ve Filistin’in ulusal haklarının omurgası, büyük ölçüde kendini İsrail kuşatması ve yayılma politikasının uzatılmışlığına bağlı bir süreçte ‘barış ortağı’ olarak gösteren yönetici bir partiye bırakıldı. Platform taslağı komisyona, eve dönüş dahil Filistinlilerin bütün haklarını almayı sunuyor, geçici bir devlet olmayı ve İsrail’in Yahudi devleti olarak tanınması koşulunu reddediyor. Ayrıca, Filistin, haklarını edinmek için yasal bir hak olarak silahlı mücadeleyi savunmaksızın, silahlı mücadele dahil direnişin bütün biçimlerini kabul ediyor. İsrail’le yapılacak herhangi bir anlaşmanın referanduma sunulması gerektiği şartını koşuyor.Hamas’ın, Fetih’in Filistin halkının geleneksel temsilcisi olmasına boyun eğmeyişi nereye uzanıyor ve bu pozisyonunu nasıl pekiştirebilir?Hamas’ın meşruluğu, Oslo anlaşmalarına karşı muhalefeti, 2006 seçimlerindeki zaferi, İsrail kuşatması ve Gazze savaşından kaynaklanıyor. Hamas, bütün bunlarla daha fazla ulusal güven kazandı ve Fetih’e karşı gerçek bir rakip oldu. Rakip bir hareket olarak Fetih’in ölümünden kazanım edinmeyi bekliyor ama eğer Filistin ulusal hareketinin genel çıkarlarıyla ilgileniyorsanız Fetih’in dağılmasının, eninde sonunda Hamas’ın zayıflaması olacağını bilirsiniz. Böyle bir durum, Hamas’ı İsrail için daha basit bir hedef yapar ve Hamas tek başına bir mücadele sürdüremez. Trajedi, iki hareketin de bölgesel ve uluslararası güçler tarafından desteklenen ölümcül bir güçle mücadele ediyor olmasıdır. Hamas, Fetih’in ölümünü hızlandırmaya yönelik kasıtlı bir davranışla Fetih içinde kendisiyle bir ortaklığı destekleyenler de dahil Fetih temsilcilerinin kongreye katılmak için Gazze’den geçmelerine izin vermedi. Bu, Hamas liderlerinin ya da Batı Şeria’daki çekirdek kadronun tutuklanmasında Filistin yönetiminin hatasız olduğunu söylemek değildir. İki taraf da, birbirlerinin üyelerini tutuklamakta ve insan hakları ihlallerinde haksız. Hamas, 2006 seçimlerini kazandığında Filistin yönetimi, ayakta kalmayı kendine mal etmekle hata etti. Uluslararası bir garantör olarak görünmek yerine Hamas’a boyun eğdirmeye çalıştı ve bu onu daha uysal yaptı. Tek hata bu değildi. Bu durum, Filistin’in ulusal çıkarlarına da zarar verdi. Filistinli liderler, Hamas’ın İsrail’i tanımaya mecbur olduğunu söyledi. Buna rağmen iki taraf da hasara uğradı; Filistin yönetimi asıl olarak ABD ve İsrail’e hizmet eden Oslo anlaşmalarıyla bir kenara bıraktığı güvenirliğini tekrar kazanma fırsatını yitirdi, Hamas ise daha fazla izolasyona ve hedef haline gelmeye terk edildi.Fetih için şimdi tek yol, Filistin yönetiminden ve İsrail çıkarlarına hizmet eden güvenlik koşullarından kurtulmak, Hamas içinse Fetih içindeki Fetih’in ulusal kimliğini tekrar kazanmasını önerenlere gerçek anlamda ulaşmaktır. Hamas’ın Gazze’deki Fetih üyeleri üzerindeki kısıtlama ve baskı uygulamaları, kendi imajına da zarar veriyor. Yani benim görüşüm, bu iki hareketin her biri diğerini yıkarak hüküm sürüyor, bu durumda kaybeden Filistinliler oluyor.
ÖNCEKİ HABER

Batı Papua: Endonezya’nın ‘Güneydoğusu’

SONRAKİ HABER

Sahip olduğumuzşeyleri bile bekler hale gelmişiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...