23 Ağustos 2009 00:00
nevsal-i nisvan
Çağdaş edebiyatımızın öncülerinden Nezihe Meriç'i geçtiğimiz hafta kaybettik. Nezihe Meriç romanlarında, öykü ve oyunlarında, kadın sözcükleriyle kadın dünyasını yansıtmış; birey olma savaşımını aktarmış, şiirli anlatımıyla 50 Kuşağını da etkilemişti.
Sular aydınlanıyordu
Çağdaş edebiyatımızın öncülerinden Nezihe Meriç'i geçtiğimiz hafta kaybettik. Nezihe Meriç romanlarında, öykü ve oyunlarında, kadın sözcükleriyle kadın dünyasını yansıtmış; birey olma savaşımını aktarmış, şiirli anlatımıyla 50 Kuşağını da etkilemişti. Devlet Tiyatrosu Dergisine yazdığı bir denemede, Sular Aydınlanıyordu oyununu niçin yazdığını ve orada ne anlatmak istediğini açıklarken, kadın sorununa bakış açısını da belirtir:
Kadın sorunu diye bir şey var. Bizde ve dünyada. Her gün doğan ve gelişen, insanlığı düşündüren çeşitli sorunlar arasında en önemli olanlardan biri bu sorun. Eski toplumlarda; -neden, niçin,nasıl- kadının yeri neydi, bugün nasıl, yarın ne olmalıdır?
Birçok bakımdan erkeğin tutsağı durumunda olan kadının çeşitli meseleleri, hukuki durumu, ekonomik durumu, aile içindeki durumu vs. tartışılıp durmakta, çözüm yolları aranmakta.
Bu arada bizim memleketimizde büyük çoğunluğu köylü olan kadın, bütün bunlardan habersiz, yüzyıllardır çektiği çilesini sürdürüp gidiyor. Çalışıyor, eziliyor, yiyor yumruğu kafasına, Kaderimdir, erkeğimdir, efendimdir, sahabımdır deyip geçiyor. Şehirlerde yaşayanların -ki çok az tabii- içinden de okumuş, okuduğunu anlamış bir avuç aydın kadını bir yana ayırırsak, geri kalanı hemen hemen aynı durumda; ne dünyadan ne kendi meselelerinden haberli, ağızdan dolma, analardan, büyük analardan aktarma bir yaşama biçimi, bir hayat düzeni içinde adetlerini, alışkanlıklarını sürdürüp gidiyorlar. Hayatın kendilerine getirdiklerini, olduğu gibi; hiç tartışmadan, düşünmeden alıp, yalan yanlış bir itiraz etmeler, beğenmezlikler, şikayetler içinde yuvarlanıyorlar. Sonuç şu oluyor: Aman bana ne! Aman neme gerek! Kocam kazansın ben yiyeyim Koca dediğin erkektir, efendidir, ekmek ağacıdır. Aman ben mi kaldım dünyayı değiştirecek!.. Aman ben mi kaldım memleketi değiştirecek(!..) Şehirlerde yaşayan bu kadınlardan dokuzunu bir olay çevresinde toplayarak olaya bakışlarını verirken, en çok bu durumlarını ortaya çıkarmamaya, gözler önüne sermeye çalıştım.
İstedim ki Hayriyenin -bilincinde olmadığı- yaradılışının getirdiği aydınlık, onları etkilesin. Onlar da bir düşünsünler: Dünya ve insanlık bu kadar kötüyse, mutsuz bir sona doğru yaşamak ne korkunç!..
(....)
Sular aydınlanıyor. Kolay değil bir bakışta görmek. Ama aydınlanan suları durup dinleyenler var
Asım Bezirci Nezihe Meriç Evrensel Basım Yayın, syf: 149