04 Eylül 2009 00:00

Bize dokunmaz demeyin!

Zonguldak ve çevresinde mahallelerde bulunan çeşmelerden akan suların insan sağlığını tehdit edecek ölçüde kirli olduğu iddia edildi. Buna rağmen yıllardır mahalle çeşmelerini kullanan halk, bunun su firmalarının çıkardığı söylenti...

Paylaş

Zonguldak ve çevresinde mahallelerde bulunan çeşmelerden akan suların insan sağlığını tehdit edecek ölçüde kirli olduğu iddia edildi. Buna rağmen yıllardır mahalle çeşmelerini kullanan halk, bunun su firmalarının çıkardığı söylenti olduğunu savundu. Uzmanlar ise “Babamız dedemiz içti bir şey olmadı” anlayışının yanlışlığına dikkat çektiler.
Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü’nün, haziran ve temmuz ayında halk çeşmelerinden aldığı su örneklerinde yapılan bakteriyolojik laboratuvar sonuçlarına göre suyun kirlilik arz ettiği ve halk sağlığı açısından zararlı olduğu tespit edildi.
Buna göre Zonguldak ve çevresindeki içme sularının yaklaşık yüzde 80’inin kirli olduğu belirlendi. Zonguldak merkez ve civarında halkın yıllardan beri tükettiği, Zonguldak-Ankara karayolu üzerindeki Cansızoğlu, Mevlana, Azizler ve Aslan çeşmeleri, Tepebaşı Mahallesi Çıldır Çeşmesi, Aslan Suyu Çeşmesi, Asma Mahallesi dinamit ambarları yanı Yaş Su Çeşmesi, Üzülmez Mahallesi Dağbaca Çeşmesi, Ereğli yolu Günbatımı Çeşmesi ve Esenköy halk çeşmesinden alınan numunelerde kirlilik tespit edildi. Bu sulardan, sadece Tepebaşı Murat Camii civarındaki çeşme ile Tıp Fakültesi yolu üzerinde bulunan halk çeşmesinin sağlığa uygun olduğu belirlendi.
‘DOĞDUĞUMDAN BERİ KULLANIYORUM’
Üzülmez Mahallesi Dağbaca Çeşmesi yakınlarında oturan Mehmet Aslan, doğduğu günden bu yana Dağbaca Çeşmesi’nden su içtiklerini, herhangi bir sağlık problemi yaşamadıklarını söyledi. Dağbaca suyunun üst kısımlarında, içinde kükürtlü su çıkan maden ocağı bulunduğunu, bu suyun çeşme suyuna karışmasıyla tahlil sonuçlarının kötü çıkmış olabileceğini ifade eden Aslan, son zamanlarda suda yosunlaşmaya şahit olduklarını doğruladı.
Yaşar Karamürsel de yıllardır içme suyu ihtiyaçlarını halk çeşmelerinden karşıladıklarını, herhangi bir şikayetleri olmadığını ifade ederek, “Daha önce de böyle tahlil yapıldı, su mikroplu çıkmıştı; içmeye devam ettik, bir sıkıntı yaşamadık. Bir damacana suya 4 TL verip de alacak durumumuz yok. Maden ocağında çalışan insanız, damacanayla alıp da içemeyiz” dedi.
‘SU FİRMALARININ ÇIKARDIĞI SÖYLENTİ’
Kamyon şoförü Musa Şişman ise su meselesinin hazır su firmalarının satışıyla ilgili olabileceğini savunarak, şunları söyledi: “Sürekli bu çeşmelerden su içiyorum. Bugüne kadar kimsenin hasta olduğunu duymadım. Bizim evin orada da çeşme var, üzerinde ‘İçilemez’ yazıyor ama ben 40 yaşımdayım, bu zamana kadar içtim bir şey olmadı. Ben bu söylentilerle ilgili, ‘acaba su firmalarının daha fazla su satmasını sağlamak için mi böyle yapıyorlar’ diye şüphe taşıyorum.”


HER AN KİRLENMEYE MÜSAİT
İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürü Dr. Özgür Sekreter, yağışlar ve arazinin eğim yapısına göre sudaki temizlilik ve kirlilik durumunun değiştiğine dikkat çekti. Dr. Özgür Sekreter, “Bu sular, her an kirlenmeye müsait. Kimi zaman temiz kimi zaman da kirli çıkıyorlar ama büyük oranla kirli çıkıyorlar. Biz vatandaşlarımıza bu tür çeşmelerden uzak durmalarını öneriyoruz, daha çok belediye şebeke sularını öneriyoruz; çünkü onları biz takip edip kontrol altına alabiliyoruz” diye konuştu.
Özellikle yıllardır çeşme suyu tüketen vatandaşlara seslenmek istediğini belirten Dr. Özgür Sekreter, “Bazı vatandaşlarımızın ‘Biz bunu yıllardır içtik; annemiz babamız içti, dedemiz içti bir şey olmadı’ şeklinde yaklaşımları oluyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Çeşme suları her an kirlenebilir, değişebilir sulardır. Bir kez temiz çıkınca ömür boyu temiz akacak diye bir şey yok” şeklinde konuştu.
(Zonguldak/CİHAN)
ÖNCEKİ HABER

Kocaeli’nde 30 hektarlık orman yandı

SONRAKİ HABER

Baro-belediye iş birliği mahkemeden döndü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...