06 Eylül 2009 00:00

Kayıp aileleri, DNA sonuçlarını bekliyor

Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Kuştepe (Basîsk) köyünde, üç gün önce yol çalışması sırasında iki insan kemiğinin çıkması, yakınları Kuştepe köyünde öldürülen aileleri umutlandırdı.

Paylaş

Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Kuştepe (Basîsk) köyünde, üç gün önce yol çalışması sırasında iki insan kemiğinin çıkması, yakınları Kuştepe köyünde öldürülen aileleri umutlandırdı.
Karayolları Müdürlüğü tarafından Kuştepe (Basîsk) köyü yakınlarında yapılan yol çalışması sırasında iki insana ait olduğu belirtilen kemik parçaları çıktı. Kemiklerin çıkması birçok yakınını bu köyde faili meçhul cinayete kurban eden aileleri umutlandırdı. Cudi Mahallesi’nde JİTEM ve korucular tarafından gözaltına alınan ve daha sonra Kuştepe köyüne götürüldükten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Hasan Baykura ve Nadir Nayci’nin aileleri İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek DNA sonuçlarını bekliyor. Kemiklerin kendi yakınlarına ait olduğunu düşündüklerini söyleyen aileler, Adli Tıp Kurumu’nun kemikleri incelerken net ve tarafsız incelemesi gerektiğini belirtti.
1993’te Cudi Mahallesi’nden Cizre Eski Belediye Başkanı Kamil Atak’a bağlı korucular ve JİTEM tarafından gözaltına alınan Hasan Baykura’nın eşi Süphiye Baykura, 16 yıldır eşine ulaşmak için uğraştığını hatırlattı. Eşinin kaçırılmasından bir gün önce evlerine askerler tarafından top atışı yapıldığını dile getiren Baykura, eşiyle birlikte mahallede 100’e yakın erkeğin gözaltına alındığını belirtti. Gözaltına alınanlardan haber alınamadığını söyleyen Baykura, “ İki gün sonra biz de diğer mahalleliler gibi evimizi alarak mahalleden çıktık. Otogarın yanında bulunan eski bir eve gittik. Bir yıl orada kaldıktan sonra. Yine evimize döndük. Evimizi onararak yine yerleştik. Eşimin kaçırıldığı zaman birçok girişimde bulunduk ancak hiçbir sonuç alamadık. O zaman faili meçhul cinayetlerden sorumlu Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak’ın yanına gittik ve eşimi sordum. Bana kendilerinin eşini almadıklarını ve onunla ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını belirtti.”
ADALET İSTİYOR
Kaçırılan kocasının o zaman görgü tanıklarının anlatımlarına göre, Kuştepe köyüne götürüldüğünü duyduklarını belirten Baykura, haberi alır almaz köye gittiğini hatırlattı. O dönemde JİTEM ve Hizbullah’ın dışında kimsenin köye giremediğini dile getiren Baykura, köye alınmadıklarını ve kendilerinin korucuların zoruyla uzaklaştırıldıklarına değindi. Baykura, yaptıkları bütün başvurulardan sonuç alamadıklarını dile getirdi. Kuştepe köyünde yapılan kazıların ardından Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunduklarını söyleyen Baykura, çocuklarından kan örneklerinin alındığını, ancak kemiklerin hayvanlara ait olduğunun kendilerine söylendiğini belirtti. En son yapılan kazılarda iki insan kemiğine rastlandığını anlatan Baykura, “Açıkçası bizi umutlandırdı. Biz bu saatten sonra zaten eşimin dirisini aramıyoruz. Onun kemiklerine ulaşmaya çalışıyoruz. Zaten onun kemiklerine ulaşmak az da olsa bizi rahatlatacaktır. Adli Tıp Kurumu’nun yapacağı DNA testini bekliyoruz” dedi. Eşinin kaçırılması ardından 7 çocukla birlikte ortada kaldığını söyleyen Baykuran, eşi kaçırıldığında 25 yaşında olduğunu kaydetti. Baykuran, kendi çabasıyla çocuklarının yetiştiğini kaydetti. Yüzlerce kişiyi öldürenlerin yargılanmasını isteyen Baykuran, “Onlar nasıl bizim eşlerimizi ve yakınlarımızı öldürdüyse biz de onların zindanlara atılmasını ve adaletin yerine bulmasını istiyoruz” dedi.


TEMİZÖZ BASKI YAPTI
1993’te Cizre’nin Cudi Mahallesi’nde Kamil Atak ve JİTEM tarafından kaçırılan Nadir Nayci’nin oğlu Ramazan Nayci, babasının kaçırıldığı dönem at arabasıyla taşıyıcılık yaptığını hatırlattı. Babasının kaçırıldığı gün atını alıp Kuştepe köyüne yakın Aşağıçeşme köyüne götürdüğünü söyleyen Nayci, babasının daha köye varmadan korucular ve Hizbullah’ın denetimi altındaki arama noktasından kaybolduğunu kaydetti. Görgü tanıklarının anlatımlarına göre babasının en son Kuştepe köyü yakınlarında görüldüğünü dile getiren Nayci, şimdiye kadar da hiçbir haber alamadıklarına değindi. Babasının Kamil Atak ve Cemal Temizöz tarafından Kuştepe köyünde öldürüldüğünü söyleyen Nayci, “Cemal Temizöz benim dilekçeyi vermemem için diretti ve elimdeki dilekçeyi alarak yok etti. Cemal Temizöz’e benle gelip köyden babamı alması için rica ettim, ama ‘beni ilgilendirmez’ dedi. Ondan sonra korkumuzdan dolayı sesimizi çıkaramadık” dedi. Cemal Temizöz ve onun işbirlikçilerinden şikayetçi olduğunu dile getiren Nayci, adaletin yerini bulması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Nayci, son olarak babasının cesedinin çıkarılması için Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunduklarına değindi. Yapılacak DNA testini beklediklerini söyleyen Nayci, Adli Tıp Kurumu’nun tarafsız ve şeffaf incelemeler yapması gerektiğini de kaydetti.
( Şırnak/DİHA)
Volkan Bora
ÖNCEKİ HABER

Binzet’ten çarpıcı iddialar

SONRAKİ HABER

Ergenekon davası pazartesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...