7 Eylül 2009 00:00

Irkçılık İsrail’de her yerde


İsrail’in mevcut sağcı hükümetinin uyguladığı ırkçı ve ayrımcı politikalar, İsrail’deki yaşamın neredeyse bütün alanına yayılmış durumda.
İsrail’deki bir demokratik kitle örgütünün eğitim sistemiyle ilgili yaptığı araştırma, ayrımcılık ve ırkçılığın eğitim alanında da bir politika olarak uygulandığını ortaya koydu. Yapılan araştırmaya göre Doğu Kudüs’te yaşayan en az 5 bin Filistinli çocuk, yeterli derslik olmadığından bu yıl herhangi bir okula kayıt yaptıramayacak.
İsrail’deki İnsan Hakları için İşbirliği (ARCI) ve 2004’te kurulan, Kudüs’te bir arada yaşamayı savunan Ir Amin’in raporuna göre Doğu Kudüs’ün Arap komşularının okul çağındaki çocuklarının okul ihtiyacını karşılayacak, binden fazla dersliğe ihtiyacı var.
EĞİTİM EŞİTSİZLİĞİ HAD SAFHADA
Rapora göre Doğu’daki Araplar ve genel olarak Batı Kudüs’teki Yahudiler arasındaki eğitim eşitsizliğinin giderek genişlemesi, en üst aşamaya gelmiş durumda. ARCI’nin raporuna göre var olan derslikler de küçük, kalabalık ve havasız durumda.
Rapor, Batı’da devlet okullarının sayısı giderek artarken Kudüs’ün doğusundaki Arap bölgesinde ise Batı’ya nazaran eğitim kalitesinde ve okul sayısında büyük bir farklılık olduğunu ve bu yıl, Doğu Kudüs’teki 30 bin Filistinli öğrencinin en az bin dersliğin eksik olmasından dolayı özel okullara gönderilmeye zorlandığını ortaya koydu.
NÜFUS ARTIYOR OKULLAR AYNI
Ir Amin Yöneticisi Sarah Kreimer, 5 bin çocuğun okula gidememesiyle ilgili, “Doğu Kudüs’ün nüfusunda büyük bir artış var ve nüfusun oranına uygun derslik sayısında bir artış yok” dedi. Rapora göre Doğu Kudüs’te, 5 ile 18 yaşları arasında yaklaşık 90 bin çocuk yaşıyor. Sarah Kreimer, derslik yetersizliğinden dolayı devlet okuluna kayıt yaptıramayan öğrencilerin, genellikle fiyatları yüksek olan özel okullara gitmeye zorlandıklarını söyledi. ARCI avukatlarından Nesrin Elyan da raporun ayrıca var olan dersliklerin de dar, kalabalık, havasız ve oyun alanlarından yoksun olduğunu gösterdiğini söyledi. Elyan, “Eğer bu çocuklar okula gidemezlerse genellikle sokaklarda olacaklar ve kendileri için tehlikeli olan gruplara katılacaklar” dedi.
İsrailli yetkililer de Kudüs’ün doğusu ve batısı arasındaki eğitim sisteminde büyük bir eşitsizlik olduğunu kabul ettiler ve sorunu bürokratik nedenlere bağladılar.
YERLEŞİMLER HIZ KESMİYOR
İsrail, başta en yakın müttefiki ABD’nin sert tepkisi olmak üzere uluslararası kamuoyunun yeni yerleşim birimleri inşa edilmesine yönelik itirazlarına rağmen, inşaat faaliyetlerinden vazgeçmiyor.
İsrail Ulaştırma Bakanı Yisrael Katz, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun Batı Şeria’da yüzlerce yerleşim birimi inşa edilmesine onay vereceğini söyledi. Ordu radyosuna konuşan İsrailli bakan, “Başbakan önümüzdeki günlerde çok sayıda ev ve kamu binası inşaatını duyuracak” dedi.
İsrail medyasına göre ise Netanyahu’nun, 400 ile 600 arasında bina inşaatına onay vermesi bekleniyor. İsrail yönetiminden benzer bir açıklama da geçtiğimiz cuma günü yapılmıştı. ABD’nin bölgedeki en büyük müttefiki olan İsrail’in bu açıklaması, ABD yönetiminde tepkiye yol açmıştı. ABD yönetimi sözcüleri, İsrail’in yeni inşaat çalışmalarının ‘kabul edilemez’ olduğunu belirtmişlerdi. ABD Başkanı Barack Obama önderliğindeki ABD yönetimi, Ortadoğu barışı için İsrail’in yeni yerleşim birimi inşaatından vazgeçmesi gerektiğini savunuyor.


İSVEǒLE DİPLOMATİK SORUN
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, gelecek hafta İsrail’e yapacağı resmi ziyareti iptal etti. Ziyaretin, İsveç gazetesi Aftonbladet’te, İsrail askerlerinin Filistinlileri organlarını çalmak amacıyla öldürdüğü yönünde iddiaların geçen ay yer almasından sonra iki ülke arasında yaşanan kriz nedeniyle iptal edildiği sanılıyor. AB dönem başkanlığını yürüten İsveç hükümeti ve dışişleri bakanından haberi kınamasını isteyen İsrail’e olumsuz cevap gelmiş, ülkede basın özgürlüğünün anayasal güvence altında olduğu söylenmişti. İsveç tarafının İsrail’e ziyaretin ertelendiğini bildirmesine karşın yeni bir tarih istemediği, bu nedenle ertelemeden çok bir iptalden söz edilebileceği ifade ediliyor.


IRKÇILIĞA KARŞI GENEL GREV
İsrail’deki Barış ve Eşitlik için Demokratik Cephe-İsrail Komünist Partisi (Hadash), 1 Ekim Perşembe günü İsrail hükümetinin ırkçı politikalarını protesto etmek amacıyla genel greve gidileceğini duyurdu. Grev kapsamında Nasıra’da yapılacak miting, 2000 yılında İsrail vatandaşı 13 solcu Filistinlinin öldürüldüğü güne denk geldiğinden, gösteriler, bir anma töreni niteliği de taşıyacak.
Bir gün sürecek genel grev, Arap bölgelerindeki bütün işkollarını kapsayacak. Komünist Parti, grevin son birkaç yılda Arap işkollarında yapılacak tek genel grev olmasından dolayı önemli bir hareket olduğunu açıkladı. Polislerin silah kullanılmasından kuşkulanılan 2000 yılının Ekim ayındaki olayların soruşturulmasının kapatılmasını protesto etmek amacıyla Arap sektörlerindeki son genel grev, 2005 yılında yapılmıştı.
Komünist Parti, Arap okullarında uygulanan ırkçı uygulamanın devam etmesi teşvik edilirse ve İsrail ulusal marşı okunursa, bir protesto başlatacağını duyurdu ve Hadash Başkanı Muhammed Barakeh, grev kararını açıklarken “Bu grev, bu ülkedeki bütün seviyelere yayılan ırkçı yükselişe karşı bir protesto çağrısı olacak. Arap eğitim sisteminde bilgisayarlar hakkında değil ancak sıralar hakkında konuşabiliyoruz” dedi.
Komünist Parti başkanına göre, Eğitim Bakanlığı’nın hızla kurması gereken 9 bin derslik eksik ve bu açığın kapanması için bir 51 yıl daha gerekecek.
Politikacılar için ırkçı atmosferin favori haline geldiğini söyleyen Barakeh, yeni bir araştırmanın, altyapı, eğitim, taşıma gibi bakanlıklarda Araplara karşı ırkçılığın giderek yükseldiğini ortaya koyduğunu belirtti. Barakeh, bu grevin hükümete ve onun uzantılarına karşı bir uyarı niteliğinde olacağını söyledi ve “Hükümetin ve muhalefetin Arap halkına karşı olmasının bir yararı yok. Umarım demokratik Yahudi halkının büyük bir bölümü taleplerimizi ve endişelerimizi dikkate alacaktır” dedi.
(DIŞ HABERLER)

Evrensel'i Takip Et