07 Eylül 2009 00:00

Mavi plastik damacanaların önlenebilir hegemonyası

İzmir’de senelerce önce birden bire belediyenin kaynak suyu satış noktalarının zararlı olduğuna karar verildi.

Paylaş

İzmir’de senelerce önce birden bire belediyenin kaynak suyu satış noktalarının zararlı olduğuna karar verildi. Halkın sağlığını savunduğunu iddia eden birileri bunların derhal kapatılması ve 19 litrelik mavi plastik damacanalar ile suyun dağıtılmasının gerektiğini söylediler. Bunu bir de “dünyanın neresinde görülmüş” gibi beylik bir söyleyiş içinde yaptılar. Kısa zamanda belediyenin birçok su dağıtım noktası kapatıldı. Şu anda birkaç tanesi açık. “Halkın sağlığı kurtulmuştu”. Halbuki aynı günlerde örneğin Roma’da belediye benzer şekilde birçok noktadan içme suyunu üstelik bedava dağıtıyordu. İnsanlar cam kapları ile su almaya geliyorlardı.
Gerçekte ise bütün bu yapılanların halkın sağlığı ile ilgisi yoktu. Su şirketlerinin kârlarını arttırmak gerekiyordu ve öyle yapıldı.
Peki, bu mavi damacanalarda satılan sular ne kadar sağlıklı? Elimde ABD’de kurulu Tarım ve Ticaret Politikası Enstitüsünün bir yayını var. (Smart Plastic Guide, Healthier Food Uses of Plastics, www.healthobservatory.org/library.cfm?refid=102202)
Önce elinize boş bir mavi damacana alın. Dibine bakın. Bir üçken içinde 7 sayısını göreceksiniz. Bütün plastik kaplarda böyle bir üçken içinde birden yediye kadar sayılar var. Rehbere göre 3, 6 ve 7 sayıları bulunan plastikler içinde gıda ve içecekler bulunmamalı. Diğerleri yani 1, 2, 4 ve 5 ise olabilir. Ancak bu onların da tamamen zararsız olduğu anlamına gelmiyor. Ege Üniversitesi’nde bir öğrenci kafeteryasından çay aldım. Yumuşak beyaz plastik bardağın altında 3 yazıyordu. Yani zararlı. Bu üç numaralının diğer birçok zararları yanında karaciğerde kanser yaptığı yönünde güçlü şüpheler var.
Rehbere göre 7 numaralı plastiklerde bulunan BPA maddesi insan hormonu olan östrojeni taklit ediyor. Yapılan araştırmalar BPA’nın prostat kanser hücrelerini uyardığı, fare ve insanlardaki erken aşamadaki meme kanserine benzeyen meme dokusu değişiklikleri oluşturduğunu kaydetmekte.
Su firmaları bu konuda ne diyor diye baktığımda bu zararların katlanabilir olduğu şeklinde açıklamalar okudum. Peki, siz şimdi diyeceksiniz ki kime güvenelim? Gerçekten bu konuda dünyada ciddi bir problem var. Ancak bu sorundan kaçamazsınız.
Rehberdeki bir bilgi bu güvenilirlik sorununa ışık tutuyor gibi. Yedi numaralı plastik olan BPA konusunda 115 adet hayvan araştırması varmış. Bunların yüzde 81’inde düşük düzeyde BPA’ya maruz kalındığında bile zararlı etkiler görülmüş. Özel sektörden mali destek alan 11 araştırmanın ise hiçbirinde önemli bir zararlı etki saptanmamış. Halbuki devletten mali destek alan araştırmaların yüzde 90’ınından fazlasında zararlı etki görülmüş. Karar size kalmış. Sanırım özel sektör kuruluşlarının da söyleyeceği bir şeyler vardır.
Ne yapmalı?
Biz evde büyük cam kavanozlar aldık. Şimdilik hiç olmaz ise suyu bekletmeden hemen oraya koyuyoruz. En iyisi belediye su dağıtım merkezlerinden cam kaplar ile satın almak. Belediye bu yerlerin sayısını arttırmalı. En iyi çözüm ise çeşme suyunun kalitesini iyice arttırmak.
Bu haberler suyumuzu küreselleştirmek isteyenlerin hiç mi hiç hoşuna gitmeyecek.
TAYFUN ÖZKAYA - Prof. Dr., EÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi
ÖNCEKİ HABER

Bu krizin kerizi sizsiniz: Sakız çiğneyin kapitalizme can verin

SONRAKİ HABER

AKP’den tartışma yaratacak öneri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...