08 Eylül 2009 00:00
DURUM
CHP Lideri Baykal, dile getirdiği gerici politik yaklaşım ve anlayışlarla pek çok kez bu sütunda eleştirildi. Baykal sıradan bir şahsiyet değil. Ülkenin ana muhalefet partisinin lideri.
CHP Lideri Baykal, dile getirdiği gerici politik yaklaşım ve anlayışlarla pek çok kez bu sütunda eleştirildi. Baykal sıradan bir şahsiyet değil. Ülkenin ana muhalefet partisinin lideri. Baykal ülkenin çok önemli sorunlarında söz söylüyor, tutum alıyor, halka belirli mesajlar veriyor, gerekirse onlardan aktif tutum almasını istiyor. Baykalın izlediği politik çizginin özelliğine bakıldığında, bunun bütünüyle gerici ve şoven bir kafanın hezeyanlarını yansıtan bir içerikle dolu olduğu görülüyor.
Baykalın son marifetlerinden birisi, AKP Hükümetinin bir türlü ortaya koyamadığı açılımla ilgili oldu. Baykal; Biz bu yanlış yolculuğunuzda sizin yol arkadaşınız olmayacağız. Sizin zaten yeterince yol arkadaşınız var. Size bu yolculuğunuzda en kısa zamanda durum değerlendirmesi yapıp, tekrar kendinize yeni bir yol haritası çizmenizi tavsiye ediyorum. İmralıdan gelen yol haritası değil, size Anadoluda Kürt kökenli insanların ezici çoğunluğunun da dahil olduğu, milyonlarca insanımızın arzu ettiği istikamette bir yol haritası içine kendinizi sokmanızı tavsiye ederim diyor.
Baykalın tavsiyesi ne? Bugüne kadar uygulanan gerici politikaların devam etmesi, Kürt sorununda eski statükonun bozulmaması. Hükümetin bu konuda yapmak istediği ne? Eski statükonun temellerine dokunmadan bazı açılımlar yapmak, Kürt sorununda devleti biraz rahatlatarak, Türkiyenin yakın çevresinde, büyük emperyalist devletlerin de onayını ve desteğini alan daha işbirlikçi ve yayılmacı politikalar ekonomik, siyasi, askeri vb.- uygulama konusunda biraz rahatlamak.
Baykalın, ülkenin dışa yönelik saldırganlığına, ABD işbirlikçiliğine Kürt sorununda geleneksel politikayı desteklemesi koşuluyla- bir itirazı bulunmuyor. Hükümetin Batı ile girdiği ekonomik bağımlılık ilişkilerine zaten bir itirazı yok ve bu konularda yol arkadaşı oluyor. Hatırlanacağı gibi emperyalist finans kurumlarının güvenilir adamı Kemal Derviş, Baykalın partisinden bugünkü görevine sıçradı, AKP Hükümeti de onun yol haritasına sıkıca sarıldı. Baykalın bütün bunlara bir itirazı bulunmuyor. Peki CHP örgütünün ve kitlesinin Baykal çizgisine bir itirazı var mı?
Örgütünde bazı cılız seslerin çıktığını biliyoruz. Baykal şimdilik partisine egemen, ama bu egemenliğin kof bir otoriteye dayandığı zaman zaman belli oluyor. CHP kitlesi ise çeşitli sınıflara mensup insanlardan oluşuyor. Alt sınıflardan gelen insanların Kürtlerin acılarını anlamaları daha kolay ve onların bu konuda Baykalın kendilerini politik olarak daha geri tutumlara çağırmasına olumlu bir karşılık verdikleri konusunda elde bir veri yok. Onların durumlarını daha çok tedirgin bir bekleyiş içerisinde olmakla tanımlayabiliriz. Bu tedirginlik sadece hükümetin ne yapacağını bilmemekten beslenmiyor, kendi liderlerinin halkın vicdanını rahatsız eden gericiliğinden ve hoyratlığından da besleniyor.
Baykalın yol arkadaşlığı yaptıkları arasında sadece emperyalizmin güvenilir adamları yok. O Ergenekonculara avukatlık da yapıyor, Genelkurmayın emir eri de oluyor. Ama söylemlerine ve eylemlerine bakıldığında Baykal hızlı Ulusalcı. Baykalın müşterileri arasında eski solcularda hayli fazla. Solcular eskiden dönünce liboş oluyorlardı, şimdi ulusalcı oluyorlar. Bu arada eski solcu liboşlardan bazıları yeniden dönüyor ve ulusalcı liboş oluyorlar. Bunlar liboşluğa bulaşmamış ulusalcı ve bazıları materyalist ulusalcı solcularla birleşiyorlar ve gerici, şoven bir macun oluşturuyorlar. Memleketin toprağı zengin ve uluslararası ve ulusal düzeyde dönemsel politikaların dönüşüm kavşaklarında bu zenginlik daha da artıyor!
Ama Kürtler ve Türklerin çoğunluğu için olaylar bu kadar karmaşık değil. Bu halklar kardeşlik ve eşitlik içinde birlikte yaşamak istiyorlar. Ama henüz güçleri bu kardeşliği kurmaya, eşitliği sağlamaya, birlikteliği yeni bir hukukla devam ettirmeye yetmiyor. Ama bu günlere doğru gidiliyor. İtler ürüse de kervan yürüyor.
Ahmet Yaşaroğlu