16 Eylül 2009 00:00

Yeni felaketlere davetiye

TMMOB’a bağlı, Ziraat, Kimya, Jeoloji, Metalürji ve Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları ve Şehir Plancıları Odaları, Tüketici ve Ekoloji örgütleri...

Paylaş

TMMOB’a bağlı, Ziraat, Kimya, Jeoloji, Metalürji ve Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları ve Şehir Plancıları Odaları, Tüketici ve Ekoloji örgütleri, sendikalar ve derneklerden oluşan 30 örgütün yer aldığı Bolkar Dağları Platformu, Ulukışla’da altın madenciliğinden vazgeçilmemesi halinde yeni felaketlere davetiye çıkarılacağı uyarısı yaptılar.
Ortak açıklamayı okuyan ZMO 2. Başkanı Turhan Tuncer, Ulukışla’da Gümüştaş Şirketi’nin altın arama ve işletmeye yönelik çabalarının bölgede yaşayanlar tarafından endişeyle karşıladığını söyledi.
Şirketin işletmeyi önce Maden köyüne yapacağını açıkladığını belirten Tuncer, kurulacak işletmenin çıkaracağı zehirli ve öldürücü atıkların bölgenin yeraltı sularına karışacağına yönelik bilimsel raporlar sonunda işletmenin bu köye kurulmasından vazgeçildiğini söyledi. Daha sonra işletmenin Porsuk ve Hasangazi köylerine taşınmasına karar verildiğini aktaran Tuncer, “Bunun için şirket Porsuk Göleti civarındaki 27 dönüm araziyi İl Özel İdaresi’nden satın almak için girişimlere başladı. Şirketin satın almak istediği arazi, daha önce köylerin tarımsal sulama ihtiyacını sağlamaya yönelik göletin bitirilmesi için kamulaştırıldı. Gölet için kamulaştırılan bu alan şimdi siyanür atık havuzu olarak kullanılmak üzere ihaleye çıkarılıyor” dedi.
Alanın daha önce de ihaleye çıkarıldığını, bölge halkının tepkisi nedeniyle ihaleye katılan olmadığını hatırlatan Tuncer, bu süreçte bölge halkının, siyanürlü altın işletmesi kurulmaması için miting düzenlediğini, 10 bin imza topladığını söyledi.
‘KİRAZ, ALTINDAN DAHA DEĞERLİ’
Altın madenciliği sonucunda ülkenin doğal varlıklarının yağmalanması yetmiyormuş gibi, bu varlıkların ekonomik değere dönüştürülmesi sonucunda elde edilen ürünlerin de ülke dışına çıkarıldığını kaydeden Tuncer, “Buna karşın, her türlü kir ve atık ise ülkemizde kalmaktadır. Bu durum Ulukışla için de geçerlidir. Ulukışla bölgesinin temel geçimi tarım ve hayvancılıktır. Bölgede kiraz, halk için altından çok daha değerlidir. Altın madeni işletilecek havza, Çukurova bölgesinin su varlıklarının kaynağıdır. Burada ortaya çıkacak ekolojik bir felaketin sonucunu, sadece Ulukışlalılar değil aynı zamanda Çukurova bölgesi de yaşayacaktır” uyarısında bulundu.
‘İHALE İPTAL EDİLMELİ’
“Ulukışla’da dere yataklarına altın madeni kurulmasının sorumluğunu hiçbir siyasi iktidarın üstlenemeyeceğini” belirten Tuncer, “Bu nedenle Niğde İl Özel İdaresi’nin ihaleyi iptal etmesini ve bölgede tarım ve hayvancılığın geliştirilmesine yönelik bir açılım beklediklerini” söyledi. Siyanürlü altın madenciliğinin, bölgede köylerin boşalmasına, Bolkar Dağları’nın doğa güzelliklerinin yok olmasına neden olacağını da vurgulayan Tuncer, bugün yapılacak ihaleye karşı Bolkar Dağları Platformu tarafından düzenlenecek mitingin siyasi sorumluluk üstlenenler tarafından doğru anlaşılmasını beklediklerini ifade etti.
Yetkililere, ‘Ulukışla’da bir an önce altın madenciliği politikasından vazgeçin” diye seslenen Tuncer, bugün gölet alanındaki satışa yönelik ihalenin durdurulmasını istedi. Tuncer, Ulukışla’da altın madencilerine karşı Bolkar Dağları Platformu’na destek vermeye devam edeceklerini de söyledi.
ÖNCEKİ HABER

‘Sağlıkta dönüşüm anayasaya aykırı’

SONRAKİ HABER

Uzunçayır Barajı öfke topluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa