17 Eylül 2009 00:00

Açılım krizin gölgesinde kaldı

Krizle birlikte ücretsiz izinlerin, işten atmaların olağan hale geldiği OSTİM’de Kürt sorunu tartışmaları da krizin gölgesinde kalıyor.

Paylaş

Krizle birlikte ücretsiz izinlerin, işten atmaların olağan hale geldiği OSTİM’de Kürt sorunu tartışmaları da krizin gölgesinde kalıyor. Türk işçiler, Kürt Açılımı’nın krizin üstünü örtmek için ortaya atıldığını savunurken, Kürt işçiler de hükümetin siyasi amaçları için halkın beklentilerini kullandığı görüşündeler.
Krizle beraber çalışma koşullarının giderek ağırlaştığı OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’nde şu sıralar hükümetin yılan hikayesine dönen Kürt Açılımı da konuşuluyor. Ücretsiz izinlerin, işten atmaların, esnek çalışmanın artık normalleştiği OSTİM’de, AKP’nin “Türkiye’nin demokratikleşmesi” diye gösterdiği Kürt Açılımı, krizin yarattığı sorunların gölgesinde kaldı.
Bir demir doğramacıda kaynakçı olarak çalışan Engin Duru, “Kürt Açılımı hakkında şu anda düşündüğüm tek şey ekmek derdim” diyor. Açılımın kriz koşullarında işçinin halini unutturmak için ortaya atıldığını düşünen Duru, kendisinin Kürtlerle bir derdi olmadığını söylüyor. Duru, hükümetin sorunu çözeceğine de inanmıyor.
‘NASIL ÇÖZÜLECEKSE ÇÖZÜLSÜN’
20 yıldır tornacılık yapan Ahmet Esen, “Kendimi bildim bileli Doğu’da çatışma var. Bir yirmi yıl daha sürer” diyor. Esen’in bu düşüncesinin gerekçesi de sorundan herkesin çıkarı olduğunu düşünmesi. Esen, “Benim bir sürü Kürt işçi arkadaşım oldu. Hiçbiriyle sorunum olmadı. Bunlar insanları Kürt-Türk, Alevi-Sünni diye bölüyorlar, ondan sonra da ceplerini dolduruyorlar. Yoksa ordu falan nereden beslenecek?” diyor.
Çelik malzemecisinde çalışan Rıfat Zenginer ise iki aydır doğru düzgün maaş alamamaktan dertli. “Valla aç karnına ne demokrasiyi, ne de açılımları düşünebiliyorum” diyor. “Senelerdir bir sürü genç öldü. Şimdi mi geldi akılları başlarına?” diyerek sorunun bugüne kadar çözülmemesine tepki gösteren Zenginder, “Artık nasıl çözülecekse çözülsün de, herkes kendi derdiyle uğraşsın” diyor.
Yusuf Zararsız ise Haymanalı bir Kürt işçi. “Kürt olarak ben de isterim Kürtçe her yerde konuşulsun, Doğu’daki terör bitsin” diyen Zararsız, Kürt ve Türk işçiler arasında bir sorun yaşanmadığına dikkat çekiyor. Hükümetten çözüm için ne yapacaksa bir an önce yapmasını bekleyen Zararsız, CHP ve MHP’nin hükümetin adım atmasını engellediği görüşünde. Zararsız, CHP ve MHP’nin sorunun bitmesini istemediğini belirtiyor.
HÜKÜMET BEKLENTİ YARATIYOR
Askerliğini Şırnak’ta yapmış olan Arif Yenisu, gördüklerinden sonra düşüncelerini şu sözlerle anlatıyor: “Bitsin artık bu sorun. Ben askerliğimi Şırnak’ta yaptım. Orda çektiğimiz zorluğu bir biz biliriz, bir Allah . 2 tane çocuğumun da Doğu’da askerlik yapmasını istemem. Orada görev yapan askere de yazık, karşı taraftaki çocuğa da.”
ABD elini bölgeden çekmeden sorunun çözülemeyeceği görüşünü dile getiren Yenisu, herkesin istediği dili konuşması gerektiğini ifade ediyor.
Mikail Küçükarslan da bir Kürt işçi. İnsanların kendi dil ve kültürlerini kullanmasının ülkeyi bölmekle ilgisi olmadığını söyleyen Küçükarslan, “Çözümün kolay olduğunu görmek zor olmasa gerek. Özgürlüğün, emeğin, işçinin ve demokrasinin olduğu her yerde yaşamak için birlik ve beraberlik sağlamak ülkemizi bölmez, parçalamaz” diyor. Hükümetin bir yandan TRT 6’yı açarken, bir yandan belediye başkanlarına Kürtçe konuştukları için soruşturma açmasını eleştiren Küçükarslan, hükümetin niyetinin, sorunu çözmek değil sadece siyasi amaçlarını gerçekleştirmek için Kürt halkının beklentilerini kullanmak olduğunu söylüyor. (Ankara/EVRENSEL)
Emre Cevizoğlu
ÖNCEKİ HABER

MERCEK

SONRAKİ HABER

Erdoğan ve Esad ‘Kürt Açılımı’nı görüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...