19 Eylül 2009 00:00

ÖZGÜRLÜK YOLU

2001 yılından bu yana ABD başkanları, yabancı maceraları ve destekleri ‘demokrasi ithali’ denemeleri olarak kamuoyuna sundular. Demokrasi sanki bir mısır koçanı veya bir varil petrolmüş gibi davrandılar.

Paylaş

2001 yılından bu yana ABD başkanları, yabancı maceraları ve destekleri ‘demokrasi ithali’ denemeleri olarak kamuoyuna sundular. Demokrasi sanki bir mısır koçanı veya bir varil petrolmüş gibi davrandılar. Sadece birkaç modern başkan, bu konudan eski Başkan George W. Bush kadar sıklıkla ve ısrarla bahsediyordu. Sadece kendilerine inanılmayan birkaç kişi daha... Ve her zaman yaptığı gibi gayet önemsiz bir şey söylüyormuş gibi “demokrasilerin barış içinde” olduğunu açıklaması, ironinin tepe noktasına ulaştığını gösteriyordu. Afgan savaşı için özür dileyen birçok kişi, ‘demokrasi ithali’ savını, ülkenin işgal edilmesini ve ele geçirilmesini mazur göstermek için kullandılar.
Sözüm ona Hamid Karzai’nin alçak bir dostu olmak da bu demokratikleştirme dürtüsünün eleştirilecek yanı olacaktı. Son seçimlerde olduğu gibi... Muhtemelen Karzai, dersini çok daha iyi çalışmış olmalı ki, incelikli yağcılık, rüşvetle oy verme ve diğer belirtiler hiç de ihlale delaletlermiş gibi algılanmadılar.
ABD’nin yapışkan parmakları seçim hilelerini ve kayırmalı atamaları bilecek kadar ileri gitmişti. Bush’un her iki seçim kampanyası bu sanatın örneklerindendi. Anavatanında yetişmiş ve arsızlıkla mayalanan demokrasi, ülkenin kendi vatandaşlarını yabancı ve demokrasinin zavallı kondüktörleri yapar.
Karzai, bir kukla kadar güçsüz. Aslen İngiliz, Amerika’dan maaş alıyor ve onun himayesinde. O, esasen, Kabil’in büyük kaçakçılardan ve savaş lortlarından oluşan kabinesine önderlik eden ‘Emir’i. Ve unvanına rağmen, onlar tarafından yönetiliyor ve yönlendiriliyor; tersi doğru değil.
Karzai, yıllar yılı Afgan dostlarına karşı o kadar güvensizdi ki, kabinesinin desteğini bile reddetti. Şahsi korumaları bir avuç kaslı asker, tıraşlı ABD’liydi. Bir bölük dolusu silahlı yabancı asker tarafından çevrelenmiş bir ABD başkanı düşünün.
Afganistan, Irak ve Pakistan ne kadar demokratikse o kadar demokratiktir. Devlet, Afgan iradesi tarafından değil yabancı elitler ve yerel kompradorlar tarafından yönetiliyor. Afganistan, barış dolu bir yer olmadı ve olmayacak. Afganistan, halkın iradesi tarafından yönlendirilen bir demokrasiye sahip değil. Bu yönetime otokrasi ya da kratokrasi deyin, ama demokrasi demeyin!
MUMIA ABU JAMAL
ÖNCEKİ HABER

Kaç Ankaralı yardımla geçiniyor?

SONRAKİ HABER

İngiliz General:Konuşmak vurmaktan iyidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...