20 Eylül 2009 00:00
Sarayda son perde: Yıkım yalanı
Saray Çiftliği haberimizle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı yaptığı ikinci açıklamasında buranın 21.1.2009 tarihinde yıkımının gerçekleştiğini ifade etti.
Saray Çiftliği haberimizle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı yaptığı ikinci açıklamasında buranın 21.1.2009 tarihinde yıkımının gerçekleştiğini ifade etti. Gazetemiz, ulaştığı yeni belgelerle bu sözde yıkımın perdesini araladı ve inanılmaz bir tabloyla karşılaştı.
Gazetemizin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaşa ve ailesine ait Saray Muhallebicilerine hammadde üreten Saray Çiftliğinin dere yatağında ve kaçak olduğunu ortaya çıkarmasının ardından önce Kadir Topbaş bir açıklama yaparak haberimizin asılsız olduğunu iddia etti.
Daha sonra, yayınladığımız yeni belgelerle sorduğumuz sorulara cevap vermek yerine Basın Danışmanı aracılığıyla yeni bir açıklamada bulunarak bu binaların Akfırat Belediyesi tarafından yıkıldığını ifade etti. Bu açıklamasında 21.1.2009 tarihli Belediye Tutanağını kanıt olarak gösterdi.
YIKIM SKANDALI!
Oysa ki, gazetemizin ulaştığı Saray Çiftliği dosyasındaki belgeler ve kanıt olarak kullanılan o fotoğraflar yıkımın aslında yapılmadığını, parsel sahipleri tarafından zaten yıkılmış olan eski yığma bir binanın ve hafriyatlarının fotoğraflarının çekilip Yıkım yapılmıştır dediklerini kanıtlıyor.
Kaçak olan binalar, çok eski yığma bir binanın etrafında temellendirilmişti. Yani inşaat ilerlediği için, parsel sahipleri zaten ortada kalan bu eski binayı yıkıyorlardı. Hafriyatın boyalı duvar parçalarıyla dolu olduğu fotoğraflarda çok açık.
ORTADA YIKIM YOK
Yeni binaların hasır betonları, kolonları, kirişleri ise sapasağlam duruyor. Hiç bir yıkım izine rastlanmıyor. İşte bu yıkılmış boyalı duvar hafriyatlarıyla birlikte yapılmakta olan yeni kaçak inşaatın fotoğrafları çekiliyor ve belediye dosyasına konuyor, üzerine bir de hisse sahibi bile olmayan Mehmet Kuzgun hakkında suç duyurusunda bulununca yani yargı da baypas edilince İşlem tamamlanıyor
BELEDİYE VE İSKİ UYUYOR MU?
İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönetmeliğine göre çiftliğin bulunduğu Ömerli Havzasındaki Değirmen Derede mutlak koruma altına alınan dereler arasındadır. Bu yönetmeliğin hükümlerine göre mutlak koruma alanlarına mezarlıklar dahil- hiç bir yapı yapılamaz, işletme kurulamaz. Yani Topbaşın kuzenleri sadece imar Kanunu değil, Çevre Kanunu da ayaklar altına alıyorlar, ancak Başkanı bizzat Kadir Topbaş olan İSKİ bu duruma sessiz kalıyor...
Beldelerin kapanmasının ardından Tuzla Belediyesinin sorumluluğuna giren bu kaçak binalar hiç yıkıma uğramadan bitirildi. Tuzla Belediyesi iş başına geldiği 6 aydan beri durumu seyrediyor. Dere yatağında ve kaçak olduğu aşikar, hakkında tutanaklar tutulmuş, yıkım kararı olan bu binalara seyirci kalıyor.
HAMİLİ KART SAHİBİ KİMİN YAKİNİ?
Çok açıktır ki, arkasında siyasi gücü olmayan hiç kimse İşleri bu kadar yoluna koyamaz. Hukuku ayaklar altına alan, yıkım senaryoları düzenleyen kişilerin bu cesareti, cüreti, bu Bize bir şey olmaz tavrını nereden aldıkları çok açıktır. Topbaşın her şey bu kadar açıkken hâlâ yaptığı açıklamalar durumu net olarak ortaya koymaktadır. (İstanbul/EVRENSEL)
Halil Özen