22 Eylül 2009 00:00

‘11’e 10 Kala’ Altın İstiridye için yarışıyor

‘Oyun’ adlı filmiyle ulusal ve uluslararası pek çok ödül alan Pelin Esmer, ‘11’e 10 Kala’ ile dünyanın en önemli film festivallerinden biri sayılan San Sebastian’da Altın İstiridye için yarışıyor.

Paylaş

‘Oyun’ adlı filmiyle ulusal ve uluslararası pek çok ödül alan Pelin Esmer, ‘11’e 10 Kala’ ile dünyanın en önemli film festivallerinden biri sayılan San Sebastian’da Altın İstiridye için yarışıyor.
‘11’e 10 Kala’, 18 Eylül’de başlayan ve 26 Eylül’de sona erecek olan 57. San Sebastian Film Festivali’nin ana yarışma bölümüyle birlikte Zabaltegi Yeni Yönetmenler Yarışması bölümünde de yer alacak ilk Türk filmi olacak.
Başrollerini Nejat İşler ve Mithat Esmer’in paylaştığı ‘11’e 10 Kala’, bu yıl İstanbul Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü, Adana Altın Koza Film Festivali’nde de ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Senaryo’ ödüllerini kazanmıştı.
Yapımcılığını Pelin Esmer, Nida Karabol Akdeniz ve Tolga Esmer’in yaptığı film, 25 Eylül’de Türk seyircisiyle buluşacak. 11’e 10 kala, Pelin Esmer’in ilk uzun metrajlı kurmaca filmi.
KOLEKSİYONCU İLE KAPICISININ ÖYKÜSÜ
“11’e 10 Kala”, tutkulu bir koleksiyoncu olan Mithat Bey’le kapıcısı Ali’nin öyküsünü anlatıyor. Mithat Bey için İstanbul, onun koleksiyonu kadar sınırsız, Ali için kapıcısı olduğu Emniyet Apartmanı ve yakın çevresiyle sınırlıdır. Apartmanın diğer sakinleri deprem endişesi ve daha değerli bir eve sahip olma tercihiyle binayı yıkıp yeniden inşa etmeyi isteyince, Mithat Bey’in koleksiyonları uğruna verdiği savaşların en zorlusu başlar. Artık apartman, yalnız yaşayan bu iki adamın ortak kaderidir. Koleksiyonun devamlılığı için başlayan ilişkileri, Mithat Bey’in Ali’ye İstanbul’u devretmesiyle farklı bir boyuta geçer, birbirlerinin kaderlerini fark etmeden değiştirdikleri bir noktada biter.
Yönetmen Pelin Esmer, çıkış noktasını şöyle anlatıyor: “11’e 10 Kala’ya, ‘dün’, ‘şu an’ ve ‘yarın’ı birbirine sımsıkı bir iple bağlayıp, yaşamının her anını koleksiyonuna eklediği bir objeyle dondurup o ipe dizen ve onun üzerinde usta bir cambaz gibi yürümeye devam eden müthiş bir koleksiyoncuyu anlama arzusuyla başladım. İstanbul’un hayatın içindeki çelişkilere olan toleransına sığınıp, birbirinden sınıfları, yaşamları, hayalleri ve gerçekleriyle çok farklı iki yalnız adamın; 83 yaşındaki koleksiyoncu Mithat Bey’le kapıcısı Ali’nin, birbirlerinin yaşamlarına hesapsızca müdahalelerini anlatırken, bir baktım kaybederken kazanan, kazanırken yenilen, biterken başlayan yaşamlarında bu iki adamın birbirlerine sunabilecekleri yine İstanbul’du.’’
PELİN ESMER
Pelin Esmer, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra bir yıl Yavuz Özkan’ın sinema atölyesine devam etti. Ziya Öztan, Osman Sınav, Elisabeth Rygard’ın uzun metraj sinema filmlerinde, belgesellerde ve reklam filmlerinde yönetmen yardımcılığı yaptı. Kadir Has Üniversitesi’nde belgesel film üzerine dersler verdi.
İlk belgeseli “Koleksiyoncu”, Yunanistan, Küba, Danimarka, Almanya ve ABD’de çeşitli uluslararası film festivallerinde gösterildi; Roma Bağımsız Filmler Festivali’nde En İyi Belgesel Ödülü’nü aldı.
İlk uzun metraj belgeseli “Oyun”, 2005 yılında San Sebastian’da yarıştı. Dünyada elliden fazla festivalde gösterildi. Türkiye, ABD, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’da, aralarında Adana Altın Koza Film Festivali Yılmaz Güney Anı Ödülü ve SİYAD-Türk Sineması Ödülleri Özel Ödülü ile New York Tribeca Film Festivali En İyi Yeni Belgesel Film Yönetmeni Ödülü de olan toplam 14 ödül kazandı. (KÜLTÜR SERVİSİ)
ÖNCEKİ HABER

En büyük Sarkis sergisi

SONRAKİ HABER

Bandista’dan ‘Paşanın başucu şarkıları’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...