22 Eylül 2009 00:00

Başbuğ ayarları!


Dün Irak sınırında bulunan Nusaybin’e bağlı Sınırtepe’deki bir karakola ‘bayram ziyareti’ yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, yaptığı konuşmada ülke gündemine dair yine ‘askerin hassasiyetlerini’ anlattı. Dağdakilerin tamamı etkisiz hale getirilinceye kadar operasyonların süreceği mesajı veren Başbuğ, PKK’nin ilan ettiği çatışmasızlık sürecine isim vermeden atıfta bulundu ve “Bu çeşit düşüncelere nasıl ılımlı bakılabilir” diyerek ‘savaşa devam kararlılığını tekrarladı. Silahla, kanla bir yere varılmaz” diyen Başbuğ, PKK’ye silah bırakma çağrısı yaptı.
Başbuğ’un Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Sınırtepe’deki karakola yaptığı ziyarete Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık ve Mardin Valisi Hasan Duruer de eşlik etti. Konuşmasını yapmak için sıfır noktasındaki bir sınır karakolunu tercih eden Başbuğ’un konuşmasında Kürt sözcüğünü ağzına almaması ve bunca ölüme sebep olan savaşa ilişkin “Mardin Ovası çok verimli. Hepimize yeter. Neyi paylaşamıyoruz” sözleri dikkat çekti. Bölgenin en önemli sorunlarının, işsizlik, geçim sıkıntısı ve eğitimsizlik olduğunu söyleyen Başbuğ, anadil konusuna da değinerek, “Anayasa’nın 2. maddesi açık: Türkçe resmi dil. Türkçe aynı zamanda ortak iletişim dilidir” dedi.
SAVAŞA DEVAM!
Konuşmasının başında, “Türkiye çeyrek asırdır terörle yaşıyor” diyen Başbuğ, “Bu geçen çeyrek asra bakınca insani olarak üzüntü duymamak mümkün değil.” şeklinde konuştu. Başbuğ ‘kanın durması’ çağrılarına ilişkin “Bu akan kan dursun. Peki ama bu kanı kim ve niçin akıtıyor. Cevap açık. Bölücü terör örgütü” dedi. PKK’nin ilan ettiği çatışmasızlık sürecine isim vermeden atıfta bulunan Başbuğ, silahların susturulmasını isteyen kesimlere, “Bazıları diyor ki şu tarihe kadar insanların ölümüne neden olmayacağız. Ancak şu tarihten sonra masum insanları öldürmeye devam edeceğiz. Bu tehdit, insanlık dışı bu düşüncelere nasıl ılımlı bakılabilir. Bu çeşit düşünceler nasıl desteklenir? Bunun da herhalde sorulması lazım” sözleriyle seslendi. TSK’nın kendisine düşen görev ve sorumlulukların bilincinde olduğunu söyleyen Başbuğ bölgede bir çok katliam yapıldığını söylediği konuşmasında, “Kimi katlediyor. Kendi insanını. Bölgedeki insanını katlediyor” dedi. “Ülkede meşru güç kullanma hakkına sahip tek otorite devlettir” diyen Başbuğ, “TSK her zaman her şeye rağmen bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadeleyi insan odaklı yürütmektedir” dedi. Başbuğ, ‘Kandırılmış terörist’ olarak söz ettiği gerillaların büyük bölümünün 26 yaşına ulaşmadan hayatını kaybettiğini belirterek, “Evlatlarını terör örgütüne kaptıran ve bu acıları yaşayan anne ve babaların da acılarını anlamak zorundayız” dedi ve PKK’ye silah bırakma çağrısı yaptı. Başbuğ, “Silahla, kanla bir yere varılamaz. Tek çıkar yol bölücü terör örgütünün silahlarını bırakmasıdır. Büyük devletler, güçlü uluslar adildir, şefkatlidir” ifadelerini kullandı.
SORUN İŞSİZLİK VE EĞİTİMSİZLİKMİŞ!
Başbuğ Mardin Ovası’nın çok verimli olduğunu ve yılda iki defa ürün verdiğini belirterek, “Neyi paylaşamıyoruz. Tarihi Mezopotamya’nın kuzeyindeyiz. Dünyanın en verimli yeri. Bütün insanlarımıza yeter” ifadelerini kullandı. Devletin asli görevinin bölge insanının ihtiyaçlarını tespit ederek onları karşılamak olduğunu söyleyen Başbuğ, yıllardan beri süren ve bir çok cana malolan savaşın nedeni olan talepler hiç yokmuş gibi konuştu. Bölgenin ‘ihtiyaçlarına’ ilişkin yapılan araştırmaların büyük bir bölümünü incelediğini belirten Başbuğ, “Bu bölge halkının öncelikli iki temel ihtiyacı nedir diye bana sorsanız derim ki: İşsizlik, geçim sıkıntısı, ekonomik sıkıntı Eğitim sistemi. Eğitim sistemimiz yetersiz. Eğitim yalnız buranın sorunu mu değil. Değil ama buradaki problem diğer bölgelerden daha büyük. Bu bölgedeki eksiklikler diğer bölgelerden fazla” şeklinde konuştu. Başbuğ “Devlet fırsat eşitliğinden daha fazla yararlanabilmeyi tüm vatandaşlarına sağlayabilmeli” dedi.


TÜRKÇE VURGUSU
Bölgede Türkçe okuma yazma bilmeyenlerin oranının yüzde 20 olduğunu söyleyen Başbuğ, anadil tartışmalarına ilişkin de talimat niteliğinde uyarılar yaptı. Başbuğ, “Gözden kaçan önemli bir nokta var: Türkçe. Anayasa’nın 2. maddesi açık: Türkçe resmi dil. Türkçe aynı zamanda ortak iletişim dili. Türkçe aynı zamanda ekonomik dil. Burada yüzde 20 noktalarında geride olduğumuzu düşünürsek bölge insanının iyiliğini isteyen herkesin esas üzerinde durması gereken noktalar bunlar değil mi? Ana noktaları bırakıp diğer noktalarda kalıyoruz” ifadelerini kullandı. Cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ezici bir çoğunluğunun birlikte yaşama kararında olduğunu söyleyen Başbuğ, “Herhangi bir vatandaşımızın nerede olursa olsun kendisini ezik hissetmesi de bizim sorunumuzdur” dedi. Başbuğ’un, “Bu bölgedeki insanlarımız ağalardan çekti.
Zamanın ağalarından çeken insanlarımız şimdi maalesef siyaset ve terör ağalarından muzdarip. Esas sorunlardan biri de halkımızın siyaset ve terör ağalarından kurtarılması” sözleri ise dikkat çekti. “Birbirimizi yeteri kadar seversek başka sevgiye muhtaç olmayız” diyen Başbuğ, “Yaşanmakta olan gelişmelerden tedirgin olan vatandaşlarımız var. Tedirginlik duyanlar merak etmesin. TSK milletimizden aldığı güç ve azimle görevinin başındadır.
(HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et