22 Eylül 2009 00:00

‘Beni de gezmeye götür abla’


Bayramın tatil günlerinden farkının kalmadığı şu günlerde en çok kapı kapı dolaşıp, hep bir ağızdan “bayramınız kutlu olsun” diye bağıran çocuklar hatırlatıyor bizlere bayramı. Renkli elbiseler, tatlı şekerler, unutturmasa bile dertleri herkese iyi geliyor çocuk sesleri.
Adı Helen ya da Ali, adı Dilan ya da Ezgi onlarca çocuk bize “bugün de bayram” dedirtiyor. Çünkü Tarlabaşı’nda ortalık gerçekten bayram yeri.
Kızlar parlak taşlı çantalarına doldurmuş topladıkları şekerleri, erkekler pazar poşetlerine ya da ceplerine… Kiminin ağzı çikolataya bulanmış, kimi kirlenmesin diye bayramlıkları, itinayla yiyor şekeri.
Ablası Elif anlatıyor Ezgi’yi. Bu sabah da erkenden kalkmış küçük kardeşi. Elini yüzünü yıkayıp yeni elbiselerini giyen Ezgi, çantasını takıp doğru ablasının yanına gitmiş. Ablası dediysek sakın yanlış anlamayın. Ezgi 8, Elif ise 11 yaşında. Kuzenleri Ayşe de eşlik ediyor onlara. Henüz öğlen vakti ama şekerler toplanmış bile. Harçlık da vermiş bazı büyükler. Onlar da afiyetle ekmek arası tavuk döner yemiş.
BAYRAMDA TAKSİM’DEYİZ
Az ötede iki kız, bir de erkek çocuğu. Kızlardan büyük olanı, çocuğun pantolonun paçalarını düzeltiyor. Kardeş sanıyoruz biz onları, ama onlar kuzen. Tıpkı diğer arkadaşları gibi şeker topluyorlar. En büyük olanı Zeynep’e soruyoruz neler yaptıklarını: “Gezdik. Şeker, para topladık ama akşam da gezeceğiz” diyor. Nereye gideceksiniz diye soruyoruz Zeynep’e. Yanındaki küçük kuzeni Dilan peltek diliyle cevap veriyor: “Taksime!” Taksim’de yemek yiyeceklerini söyleyen Dilan, “Ben salata yiyeceğim” diyor. Annenin elini öpmeden çıkmış evden Dilan, “Akşama öpeceğim akşama, ama ben babamın elini öptüm” diyor.
Yukarı sokaktan bize doğru kıvır kıvır saçlarını, bir o yana bir bu yana savura savura güzel bir kız daha geliyor. Saçını kimin yaptığını soruyoruz hemen: “Yengem geceden sardı “ diyor 12 yaşındaki Hatice. Büyüdüğünü düşünüyor olmalı ki “Ben şeker toplamıyorum artık, sadece büyüklerimin elini öpüyorum” diyor. Bu kez peşimizi hiç bırakmayan Ali’ye soruyoruz “Bayram nasıl gidiyor?” diye. Yanlış anlıyor sorumuzu Küçük Ali “iyiyim” diyor, ama çikolataya bulanmış yüzünden anlıyoruz biz mutluluğunu.
(İstanbul/EVRENSEL)
Meral Peker - Ömür Akyıldız

Evrensel'i Takip Et