26 Eylül 2009 00:00

Yeni eğitim ve öğretim yılına başlarken

Öğretmenler yeni eğitim ve öğretim yılına 1 Eylül tarihinde başladılar. Öğrenciler ise diğer yıllara göre biraz daha gecikmeli olarak okula gelecek.

Paylaş

Öğretmenler yeni eğitim ve öğretim yılına 1 Eylül tarihinde başladılar. Öğrenciler ise diğer yıllara göre biraz daha gecikmeli olarak okula gelecek. Önceki yıllarda olduğu gibi öğretmenlerin sorunları azalmamış, tam tersine artmış olacak. Yeni eğitim öğretim yılında derslik sorunu, öğretmen sorunu, kaynak sorunu gibi sıkıntılar gözle görülür bir şekilde artacak. Artan nüfusa oranla derslik yapılmıyor; okul yapımı bazı varlıklı insanların insafına terk edilmiş durumda. Bu sıkıntılardan dolayı okullarda ikili öğretim yapılıyor. Yeterli derslik olsaydı normal eğitim öğretim sürdürülebilirdi.
Bu eğitim öğretim yılında da öğretmen sıkıntısı da gözle bir görülür şekilde hissedilecek. Eğitim sendikaları 180 bin öğretmene, bakanlık ise 140 bin öğretmene ihtiyaç olduğunu söylüyor. Bu açıklanan rakamlarda atama yapılsa, büyük oranda sıkıntılar azalır. Atama bekleyen genç öğretmenlerin umutları da gerçekleşir. Bu öğretmenler haksızlığın giderilmesi için girişimlerde bulunuyorlar, seslerini yükseltiyorlar. Bize iş verilmeyecekse, bu okullar niçin açıldı, biz neden okuduk diyorlar. Ağustos ayında ülke bu genç öğretmenlerin haklı istemleriyle çınladı. Eğitim kurumlarına yeterli kaynağın ayrılmaması nedeniyle sıkışıklıklar yaşanmaktadır; bu sıkıntıları yetkili insanlar çok yakından görmekte ve hissetmektedirler. Devlet bütçesinden yeterli kaynakların ayrılması bu sorunları azaltacak ve giderek ortadan kaldıracaktır. Özellikle öğretmen yetiştiren kurumlarda, nitelikli öğretmen yetiştirilmesi yoluna gidilmelidir. Laik, demokratik, bilimsel bir anlayışla yetiştirilecek bu insanlar, eğitimimizin gelişiminde önemli bir etken olacaktır. Nitelikli öğretmen, hep öteden beri savunduğumuz bir anlayıştır. Toplumun ilerleyişi ve gelişimi bu nitelikli öğretmenlerle olacaktır.
Öğretmenler ve eğitim çalışanları ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarla karşı karşıyadır. Bunların giderilmesi, hafifletilmesi yaşamsal bir önem taşıyor. Eğitim çalışanları yoksulluk sınırının altında bir ücret alıyor. Bu ücretler onların yaşamlarının sürdürülmesine yetmiyor, büyük sıkıntılar içinde kalıyorlar. Onlara yaşayabilecekleri insanca bir ücret verilmeli, mağduriyetleri giderilmelidir. Eğitim çalışanlarının büyük çoğunluğu borç içinde yüzüyor. Borcu olan, temel ihtiyaçlarını gideremeyen, çocuklarının eğitim giderlerini karşılamakta zorlanan insanların eğitimde atılım yapmaları beklenebilir mi? Bu nedenlerden dolayı, eğitim çalışanları ağustos ayını basın açıklamalarıyla seslerini duyurmakla geçirdi. Yoksulluk sınırının altında çalışan bu insanlar, demokratik tepkilerini bu şekilde gösterdiler. İşte bu koşullarda yaşamaya çalışan eğitimciler, yeni eğitim öğretim yılına başlayacaklar. Emeğinden başka satacak şeyi olmayan bu insanların, seslerine kulak vermek gerekiyor. Son derece demokratik olarak seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bu haklı demokratik tepkilerin, eğitimin gelişmesine ve mücadelenin boyutlanmasına önemli katkıları olacaktır. Diğer suskun kesimler de desteklerini esirgemezlerse, haklılıkları toplum vicdanında doğrulanacaktır.
Yeni eğitim öğretim yılının başarılı olması, eğitimin gelişmesi, bilimsel bir çizgide yürünmesi, ancak bu sorunlar yumağının çözülmesiyle mümkün. Büyük öğretmen çoğunluğu, bu haklı istemleri desteklerse, kazanılacak başarılara ortak olur. Öğretmenlerin birliği gelecek başarıların güvencesidir. Yeni öğretim yılının sorunların en aza indirildiği bir yıl olması dileğiyle...
Mehmet Pekdüz

ÖNCEKİ HABER

Kürt asıllı bir Türk vatandaşın çığlığı

SONRAKİ HABER

Bulgaristan, Romanya ve Moldovadan Türkiyeye sağlık