28 Eylül 2009 00:00
BASIN TURU
Bosna savaşı doruktayken, Laheyde her kelimesinden adaletin dürüstlüğüne inandığı belli olan Yargıç Richard Goldstone ile karşılaştım.
İsrail, halkının eleştirilerini ciddiye almalı
Bosna savaşı doruktayken, Laheyde her kelimesinden adaletin dürüstlüğüne inandığı belli olan Yargıç Richard Goldstone ile karşılaştım. Eski Yugoslavya için Savaş Suçları Mahkemesinin başkanlığını yapan biri olarak Hırvat Katoliklerin, Bosnalı Müslümanların ve Sırp Ortodoksların kanlarıyla sırılsıklam olmuş Balkan gangsterlerinin peşine düşmüştü. Bir gün Slobodon Miloseviçin bile hesabını soracağına inanıyordu. Bundan kuşkuluydum ama o haklıydı. Goldstone bir Yahudiydi ve ülkesi Güney Afrikadaki ırkçılıkla ilgili konuşmaktan korkmuyordu ve ben de onun iyi biri olduğunu düşünüyordum.
Peki İsrailin geçen kış Gazzeye yaptığı saldırıları araştırdığında onu kızdıran şey ne oldu? Eğer bu büyük hukukçu, İsrail ve Hamasın insanlığa karşı suç işlediğini söyleyen bir rapor hazırlamışsa, biz de bir kez olsun İsrailin bütün eleştirilere karşı düşmanca davranmaktan vazgeçmesini isteyebilir miyiz? Hayır, çünkü o bir Yahudiydi. Hayır, çünkü o BM adına bir adalet savaşı açtı. Hayır, çünkü o bir alçakgönüllü ve efendiydi. Goldstone, geçen hafta BMnin mandasından tereddüt etmekle birlikte, savaş hukukunun, hukukun üstünlüğüne ve silahlı bir çatışmada zararlardan korunması gereken ilk şeyin siviller olması gerektiği ilkesine inandım diye yazdı.
Elbette bir umut yok. Gazze saldırılarını araştıran İsrailli araştırmacılar, hükümet yetkilileri, bin kez Goldstoneun araştırmasından daha ılımlı raporlar yayınladılar ki, bunu Hamasın terörist bir grup olduğunu yasalaştırmak için yaptılar. İsrailli insan hakları örgütü BTselem, Gazze saldırılarında öldürülen 1387 Filistinlinin 770ten fazlasının sivil olduğunu ortaya koydu. 10u asker, üçü İsrailli Araplardan olan 13 kişi de İsrail tarafından ölmüştü. Goldstone, Haması da Gazzenin sivil bölgelerinden sivillere saldırmakla suçladı, ancak örneğin raporun 11. sayfasında İsrailin içinde Filistinli sivillerin toplanmasına zorlanan bir evi bombaladığını, uluslararası bir hastaneye beyaz fosfor bombası atıldığını, beyaz bayrak çeken sivillerin vurulduğunu yazdı.
Ama İsrail, tipik olarak raporla kirlenen ellerini yıkadı. Gazze saldırısından kısa bir süre önce İsrailli bir ordu komutanı Gadi Eisenkot, kendi doktrinini oldukça dikkatli tanımladı; İsraile ateş edilen her köye karşı orantısız güç kullanacağız ve bu, büyük bir hasar ve yıkıma neden olacak. Bu bir teklif değil, yönetim tarafından önceden hazırlanmış bir plan dedi.
Dünya, Goldstoneun raporuna İsrailin verdiği cevabı izledi, şaşırdı. Ve Hiroşimayı askeri bir üs olarak tanımlayan ABD, ya sessiz kaldı ya da İsrailin tarafını tuttu. Obamanın BM Temsilcisi Susan Rice, Golsdtoneun araştırmasını acınası bir şey olarak yorumladı.
Ancak İsraile yönelik eleştiriler artık daha çok gelmeye başladı. Bunlardan biri de Toronto Film Festivalinde oldu. Bir grup aktris, aktör ve eylemci, festivali Gazze katliamından sadece birkaç ay sonra Tel Avivle kucaklaşma olarak yorumladı; Kanadalı organizatörleri, İsrailin katliamdan sonra kana batmış imajını düzeltmeye çalışmakla suçladı.
Bunun sonucunda ırkçı bir organizasyonu boykot etmekle, sansürlemekle ve anti semitizmle suçlandılar. Kuzey Amerikanın en zeki gazetecilerinden biri olan Naomi Klein, Kanadada yayınlanan ve Jerusalem Postu gibi davranan National Post tarafından kınandı. Fakat protestolar ve mektupları için küçük bir hıçkırık vardı. İçlerinden Jane Fondanın adını not ettim. ABDnin Güneydoğu Asyadaki orantısız savaşı sırasında arkadaşlarını Kuzey Vietnamı ziyarete zorladığını hatırlıyor musunuz? Yazıma geri döndüm ve Janein 1982de İsrail askerleri Beyrutu işgal ettiğinde Lübnana döndüğünü gördüm.
Yediot Ahronota göre İsrail askerleri Filistinlilerle çarpışırken kendini tanıttı, sonra İsraili yeteri kadar desteklememekle suçlandı. Yıllar sonra Mısıra, El Aksur Tapınaklarına döndü ama 1982de İsrail istilasına karşı çıkışına dair soru sormama izin vermedi. Daha sonra Torontoya çıkageldi. Geçen haftaya kadar bir mektup gönderdiğini söylediğinde, yeterince dikkatli okumadan...protestodaki bazı sözcükler içimden gelmedi. Şimdi birçok İsrail vatandaşı travmatik stresten dolayı acı içinde.... mektup iki tarafın hikayelerini duymadı ve belki heyecan verici olabilirdi. Evet tanrılar! Janein arkadaşı olmakla birlikle düşmanlara ihtiyacınız yok. Toronto protestolarının kendi açılarından bazı haklı yanları olması gerektiğini kabul etmelisiniz. Yargıç Richard Goldstone gibi...
Robert Fisk, 26 Eylül 2009