28 Eylül 2009 00:00

EVRİM/DEVRİM

Önce Amerikan Kongresi’ne sunulmuş onay isteğinden öğrendik patriot füzelerini. 7-8 milyar dolar tutuyordu. Epey fazla bataryaydı. İran’ın nükleer silahlanması olasılığına karşı şimdiden önlem alınacak deniyordu.

Paylaş

Önce Amerikan Kongresi’ne sunulmuş onay isteğinden öğrendik patriot füzelerini. 7-8 milyar dolar tutuyordu. Epey fazla bataryaydı. İran’ın nükleer silahlanması olasılığına karşı şimdiden önlem alınacak deniyordu. Hani biz İran’a karşı değildik? Hani söylemde stratejik, derinlikli gerçekte Amerikan endeksli dış politikamızın yeni-Osmanlıcı yayılmacılığı gündeme getirildiğinde “hayır” deniyor ve “diyalog yanlılığımız” vurgulanıyordu?! Krizin derinleştirdiği bunca sefillik koşullarında, Amerikan çıkarlarının Türkiye halkının cebinden bu kadar yüksek meblağlarla karşılanması, ancak gaddarlıkla izah edilirdi.
Neyse ki, Genelkurmay adına Gürak Paşamız açıkladı. Yalnızca dört batarya füze alınacaktı ve toplamı 1 milyar dolar tutuyordu. Yüreğimiz soğudu, bir şey değildi bu kadarı! Gene bu sefillikte emekçi halkın sırtına yüklenecekti, ama olsundu, değerdi!
Şimdiye kadar 50 milyar liradan fazlası krizin havasını almak üzere ortalığa saçılmıştı. Ortalık dediysek, büyük bölümü kapitalistlerimizin kasalarına aktarılmıştı. Vergi indirimi denmişti, emekçinin sırtına vurulmuştu yükü! Aman kapanmasın işletmeler denmiş, işçilerinin ücretine kadar fondan karşılanmış, yine de işletmeler kapanmış ve emekçinin sırtına vurulmuştu yükü! İşsizlik Fonu kimindi ki? Desteklerin bir bölümüyse Hazine’den karşılanmıştı. Emekçiden başka kimindi ki Hazine? Kimin vergileriyle dolduruluyordu?
Krize çare olsun diye, kötü niyetle değil yoksa, duble yol yapımına harcanması kararlaştırılmıştı İşsizlik Fonu’nda toplanan birikimleri emekçi halkın. Onca işsiz varken, durmadan artmışken sayıları, onlara değil karayolu müteahhitlerine peşkeş çekilmişti milyarlar. Bir daha yüklenilmişti emekçi halka!
Bütçe açığı tahminleri kat be kat aşmıştı. Kapitalistlere sunulan bunca imkan elbette bir yük oluşturacak, doğrudan emekçinin sırtına binenin yanında bütçe açıkları yoluyla dolaylı olarak da binecekti! Bu açıkları karşılamak için şimdiden elektriğe, suya, doğal gaza, toplu taşımaya zam üstüne zam yapılıyordu. Artacak ve emekçinin canına “tak” dedirtecekti. Bütçe açıkları başka türlü kapanmazdı ve ne de olsa bütçe “bizim bütçemiz”di! Nasıl harcanacağı hiç bize sorulmaz, ama ceremesi hep sırtımızdan çıkardı.
Eğitim yılının açılması, her şey bir yana yeni yükler demekti! Sadece defter kalem olsa neyse. Milli Eğitim ne derse desin “bağışlar” artık çoktan zorunlu olmuştu. Ve hem para toplama konuları hem de miktarlar yükseldikçe yükseliyordu.
Oysa emekçi halkın durumu durum değildi. Ücretler zamlanmak bir yana, çoğu işletmede yüzde otuz beşlere varıncaya kadar düşürülmüştü. İşçi ses çıkaramamıştı, ama bıçak kemiğe de dayanmaktaydı! Ses çıkaramamıştı, çünkü ortalıkta işsizden geçilmiyordu. Şimdilik, ücreti düşürülse, arada ücretsiz izne çıkarılsa bile çalışabilen kendisini şanslı sayıyordu. Ama durmadan üzerine de geliyorlardı. Bir patron, bir hükümet, bir belediye... Bir o bir bu... Gelen bir yük vuruyordu sırtına emekçi halkın, giden bir başka yük!.. Semersiz eşek sanmaktaydılar!
Bir büyük yük daha yoldaydı. Geliyordu. Zaten doktora, dişçiye, hastaneye uğramayan emekçinin sağlık ocağına bile göz koymuşlardı. Çoğu kapatılmış, sayıları azaltılmıştı, ama bir de zamlanacaktı 1 Ekim’den itibaren. 1 Ekim’de “sağlık reformu” yürürlüğe girecekti. “Reform” dediğin adam gibi olur, biraz rahatlatırdı. Zaman bozulmuştu, sırta yeni yükler yüklemenin adını da “reform” koymuşlardı. Hastane kapısından girmek 10-15 liradan başlayacak, ilacın yüzde 20-25’ini emekçi ödeyecekti. Bedavası bir yana, 2-3 liralık ilaç dönemi de kapanıyordu. Artık sağlığı da çok görmekteydiler emekçi halka! “Gözünü toprak doyursun” lafı her bakımdan gerçek olmaktaydı!
Füzesi, eğitimi, sağlığı, yolu, kapitalistin finansmanı, elektriği, suyu, doğal gazı, ne varsa tümünü yıkın bakalım emekçi halkın sırtına! Hep yüklenir sanın! Ama bilin ki, “uysal atın çiftesi pek olur”!
MUSTAFA YALÇINER
ÖNCEKİ HABER

Hizmet alanı geniş, personeli yok

SONRAKİ HABER

Meclis açılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...