Ortadoğu’da ortak mücadele çağrısı

Diyarbakır’da devam eden Mezopotamya Sosyal Forumu’nda (MSF) Ortadoğu ve BOP konuları tartışıldı. ‘Ortadoğu’da Halklar, Bölünmüşlük ve Dayanışma Asamblesi’nde Ortadoğu’ya yapılan emperyalist saldırılara karşı halkların birleşmesi çağrısında bulunuldu.
Sümer Park alanında devam eden MSF kapsamında Tigris Salonu’nda ‘Ortadoğu’da Halklar, Bölünmüşlük ve Dayanışma Asamblesi’ gerçekleştirildi. Ortadoğu halklarının yaşadıkları sorunlara değinilen, baskıya, işgallere maruz kalmış bölgenin tarihinin ayrıca baş eğmezliğin tarihi olduğu vurgulandı.
Asamblede ilk olarak konuşan DTP Yöneticisi Engin Demir, Ortadoğu’ya ilişkin sorunlarda modernist tanımlamaların çokça kullanıldığını ve bu tanımların yetersiz olduğunu belirterek, “Milliyetçilik Ortadoğu’nun tanımı değildir. Ortadoğu’ya dışarıdan yapılan her müdahale bir ayrışmayı da beraberinde getirmektedir. Ortadoğu’nun yaratımlarını görmeden yapılan dayatmalar Ortadoğu’yu her geçen gün biraz daha bölüyor. ABD’nin Irak müdahalesi halkları daha da bölmüştür. Bölünmüşlüğe çare üretmemiz ve Ortadoğu’da birliği sağlamamız gerekiyor” dedi. Demokratik Toplum Kongresi Üyesi Ramazan Ödemiş ise Ortadoğu’nun kendi kültürü üzerinden gelişmediği sürece dışarıdan hiçbir müdahale ile gelişemeyeceğini dile getirdi.
KÜRT HALKININ MÜCADELESİ
Taraf Gazetesi Yazarı Roni Margulies Kürt açılımı tartışmalarına değinerek, devletin askeri kanadının Kürt sorununun artık bir avuç eşkıya sorunu olmadığını anladığını söyledi. 80 yıllık devlet yönetiminin sorgulanmaya başlandığını belirten Margulies, devletin Kürt sorununu çözmemek için direndiğini belirtti. Ortadoğu’nun katliamlar, işgaller gibi birçok trajedi yaşadığını belirten EMEK Partisi GYK Üyesi Mehmet Türkmen, “Ortadoğu’da emperyalizme karşı verilen savaş, bu saatten sonra sadece bir halkın kendi çıkarlarıyla açıklanamayacak bir beraberliktir”dedi. Halklar arasındaki bölünmüşlüklere de dikkat çeken Türkmen, İsrail siyonizmine karşı duranların Kürt halkının mücadelesini görmezden gelebildiklerini söyledi. Türkmen, Kürt açılımı tartışmalarının Kürt halkının vermiş olduğu mücadele sonucunda başladığını belirtti. AKP’den beklenti içinde olmanın yanılgı olacağını vurgulayan Türkmen, “Ancak bugünkü bu tartışmaların uzağında olmak sorunu emperyalistlere havale etmek olacaktır. Bazı sol çevrelerin dediği gibi buradan uzak durarak değil aksine olabildiğince müdahil olarak sorunun çözümü için çalışmalıyız.” dedi. Kürt sorununun emekçiler açısından yarattığı tahribatlara değinen KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, sorunun gerek nedenleri gerekse sonuçları dolayısıyla en çok emekçileri ilgilendirdiğini söyledi. Kürt hareketlerinin ve isyanlarının yoksul emekçi kitlelerine yaslandığının altını çizen Şimşek, sorunun çözümü için Kürt olmayan emekçilerin göstereceği dayanışmanın önemli olduğunu belirtti. ‘Ortadoğu’da emperyalist algı’ başlıklı bir sunum yapan Ayhan Bilgen, emperyalist algının tekrardan masaya yatırılması gerektiğini söyledi. Bölgenin kendi gerçeği ve geçmişiyle de yüzleşmesi gerektiğini belirten Bilgen, bu hesaplaşmanın herkes tarafından yapılması gerektiğini de kaydetti. Filistin Halkı ile Dayanışma Derneği Temsilcisi Semiha Şahin ise ortak mücadele çağrısı yaptığı konuşmasında, “Bu topraklarda sömürgeciliğe karşı direnişte bulunan çocuklar Filistin’deki çocuklar gibi cezaevlerindeyse, aslında bu durum iki halkın ortak yönlerini göstermektedir. Bölge halkının tek kurtuluş yolu ortak mücadeledir” diye konuştu. Asamblede Katalan Temsilcisi Kim Arafyan’da söz alarak bir konuşma yaptı. AB kuruluş sürecinde kendilerine özgürlük verileceğini sandıkları söyleyen Arafyan, AB’nin demokratik bir çerçevesinin kalmadığını belirti.

---

ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN ADRESİ:BOP
Forum kapsamında, ‘Çözümsüzlüğün Adresi: Büyük Ortadoğu Projesi’ konulu panelde BOP’a karşı mücadele yolları tartışıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Haluk Gerger, ABD’nin Ortadoğu’daki ‘Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP)’ gelişimi ve amaçlarına dikkat çekti. İsrail ve Türkiye’nin politikaları itibariyle benzer olduğunu ifade eden Gerger, her iki devletin de şiddete dayalı bir yapısı olduğunu söyledi. Karl Marx’ın Yahudiler için söylediği ‘Yahudileri önce Yahudilikten kurtarmak gerekiyor’ sözünü hatırlatan Gerger, Türkleri de militarizm ve şovenizmden kurtarmak gerektiğini ifade etti.
‘Ortadoğu’daki yıkıcılığın nedenlerinin, dinsel eksenli köleleştirme, milliyetçilik ve ulus devlet mantığı olduğunu dile getiren DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, “Tarihin derinliklerinde saklı olan kök hücrelerin yeniden hayat bulmasıyla barışın ve eşitliğin egemen olacağını düşünüyorum” dedi. Yazar Demir Küçükaydın da, Ortadoğu’daki temel sorunun ulusçuluk ve ulus devlet anlayışı olduğunu belirterek, PKK ve Abdullah Öcalan’ın ulusçuluk ile bir yere varamayacağını bildiğini ve bu projenin dünyadaki en sağlam proje olduğunu ifade etti. Daha sonra konuşan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden Naser Kafarneh de Ortadoğu’da yaşanan sorunlar ve Filistin halkının verdiği mücadeleyi anlattı.
SU OTURUMU
‘Suyun İnsan ve Doğa Karşıtı Kullanımı ve Bu Konuda Yürütülen Mücadele Deneyimleri’ başlıklı oturumda, suya erişmenin, insanın en temel haklarından biri olduğu belirtilerek, su kaynaklarının özelleştirilmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı. “Ekolojik Kriz” adlı panelde konuşan Yeşiller Partisi Genel Başkanı Bilge Contepe, Kürt coğrafyasının dili, kültürü, doğası ve yaşayışı ile ekolojik bir yapıya sahip olduğunu ifade ederek, devletin bu ekolojik yapıyı, köyleri ve ormanları yakarak tahrip ettiğine dikkat çekti.
(Diyarbakır/EVRENSEL)
Cumhur Daş