02 Ekim 2009 00:00

Piyasanın emrindeki eğitim 5

Ortaöğretim eğitim alanındaki eşitsizliklerin en açık görüldüğü alanlardan biri. İlköğretimde 10 milyonun üzerinde öğrenci eğitim görürken, halen ortaöğretime (lise) devam eden öğrenci sayısı 3 milyon 387 bin 164. Mezun olan öğrenci...

Paylaş

Ortaöğretim: Eğitim sisteminin iflas ettiği yer
Ortaöğretim eğitim alanındaki eşitsizliklerin en açık görüldüğü alanlardan biri.
İlköğretimde 10 milyonun üzerinde öğrenci eğitim görürken, halen ortaöğretime (lise) devam eden öğrenci sayısı 3 milyon 387 bin 164. Mezun olan öğrenci sayısı ise daha düşük. Türkiye, Meksika ile birlikte OECD ülkeleri arasında öğrencilerin ortaöğretimi tamamlama oranı bakımından son sırada yer alıyor.
Önemli bir kısmında ikili eğitim yapılan 8 bin 675 ortaöğretim kurumunda 196 bin 713 öğretmen görev yapıyor. Okulların büyük bir çoğunluğunda laboratuvar, atölye, spor alanları ve kültürel etkinlikler için mekanlar bulunmuyor.
DERSHANELER LİSENİN YERİNE GEÇTİ
Ortaöğretimin amacı, öğrencileri yüksek öğretime hazırlamak ve mesleki beceri kazandırmak olsa da, Türkiye’deki eğitimin bu iki amaca hizmet ettiğini söylemek güç. Liseler öğrencileri yüksek öğretime hazırlama görevini dershanelere terk ederken, meslek liseleri ise fiziki eksiklikleri nedeniyle görevini yerine getiremiyor.
İlköğretimi bitiren öğrenciler, öncesinde hiçbir yönlendirme yapılmadan önlerine dizilen lise türlerinden birini seçmeye zorlanıyor.
Eğitim Sen Ankara 3 No’lu Şube TİS Sekreteri Gülhan Şimşek, öğrencilerin bu durumunu “kütüphanedeki kediye” benzetiyor. Öğrencilerin tercihlerini bilinçli yapamadığına dikkat çeken Şimşek, belirleyici olanın aileler ve sınavda alınan puan olduğunu belirtiyor.
UMUTLAR ÜZERİNDEN TİCARET
Liselerin öğrencinin niteliğini geliştirecek fiziksel ve pedagojik donanımdan yoksun olduğunu vurgulayan Şimşek, kulüp-kol gibi kültürel faaliyetlerin kağıt üstünde kaldığını kaydetti. “Seçkinci ve elemeci eğitim sistemi elbette seçkinler için olumlu sonuç doğuruyor” diyen Şimşek, ÖSS ile eğitimde derinleştirilen eşitsizliklerin orta ve üst sınıfların çocukları lehine bir sonuç doğurduğuna dikkat çekiyor. Şimşek, şunları belirtiyor: Düşünün ki özel dershaneye giden öğrencilerin oranı yüzde 90’larda. Görünen tablo insanların umutları üzerinden yapılan bir ticarete işaret ediyor. Dershaneciliğe endekslenmiş bir eğitim sistemi, ortada dönen milyar dolarlar ve açıkta kalan milyonu aşkın öğrenci. Bu tablo açıkça ortaöğretim sisteminin başarısızlığının kanıtıdır.


ÖĞRENCİLER YAFTALANIYOR
“Okulların ….bölümlenmesi yetmediği gibi okul içerisinde de Fen, Türkçe - Matematik, Türkçe – Sosyal gibi ayrıştırmalarla öğrenci yaftalanmaktadır. Örneğin Türkçe – Sosyal öğrencisi üniversite sınavında ‘saygınlığı daha az’ bölümlere girebileceği için okulda ‘başarısız grup’ olarak nitelenmektedir. Bu seçkinci, elemeci anlayış Öğrenci Seçme Sınavında da kendini göstermektedir. ÖSS’de yapılan değişikliklerle ekonomik-kültürel ve demografik eşitsizlikler, orta ve ortanın üstü sınıfların lehine artmaktadır.” (IV. Demokratik Eğitim Kurultayı- II. Cilt, Eğitim Sen Yayınları/Mart 2005)

MESLEK LİSELERİNDE SORUNLAR DERİNLEŞİYOR
Fevzi Yılmaz (İncirli Teknik ve End. Mes. Lisesi Öğretmeni): Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, mesleki ve teknik eğitim kurumlarının ülkemiz ihtiyaçlarını karşılayacak boyutta olmadığı bir gerçekliktir. Çünkü gerek eğitim programı ve mevzuat yönünden, gerekse ders kitapları ve fiziki donanım bakımından okullarımız sanayinin çok gerisinde kalmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında meslek okulları, sanayiye rehberlik eden, bilgi ve teknolojinin öncülüğünü yapan durumda iken, bugün sanayinin rehberliğine ihtiyaç duyan bir konumdadır.


KATSAYISI TARTIŞMASI SORUNLARI GİZLİYOR
Mesleki ve teknik eğitim sorunlarının çözümüne yönelik olarak, siyasal iktidarlar tarafından yeterli ilgi gösterilmemiş, ilgi gösterildiğinde ise sorun, devamlı yükseköğretime girişte yaşanan katsayı sorununa indirgenmiştir. Katsayı sorunu ise mesleki ve teknik eğitimin bütününden ayrılarak imam hatip liselerine indirgenmiştir.
Hatta bir kısım siyasi çevrelerin, mesleki ve teknik eğitim sisteminin sorunlarına çözüm üretme diye sunulan çalışmalarının altında, imam hatip liselerine yan çıkma ya da imam hatipleri engellemeye çabalarını görüyoruz. Bu kayıkçı dövüşü sonunda daha büyük bir öğrenci potansiyeline sahip mesleki ve teknik eğitim hırpalanmış, yok sayılmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı kaynaklarına göre, imam hatip liselerinin mesleki ve teknik eğitim içerisindeki yeri yüzde 8.63’tür. Katsayı tartışması ile sözü edilen yüzde 8.63 için, yüzde 91.37’i yok sayılmıştır. Oysa imam hatip liselerinin, mesleki ve teknik eğitim içerisinde sayılıyor olması da anlaşılır bir durum değildir. Katsayı değişikliği ile “Mesleki eğitimin önü açılmıştır” şeklinde demagojik propaganda ise, meslek liselerinin mevcut yapısal sorunlarını çözmeye yönelik ihtiyaçların üzerini örtmüştür.
Meslek liselerinden mezun öğrencilerin katsayı sorunu olmadan yatay geçiş ile geçtiği meslek yüksek okullarını saymazsak, yükseköğrenime devam eden öğrenci sayısı yüzde 5’in altındadır. Meslek liselerine yoğun ilgi ve öğrenci yöneliminin artmasının temel nedeni ise, üniversite mezunlarında işsizlik oranının artması, toplumda işsizlik ve yoksulluğun ciddi boyutlara ulaşması ve ailelerin-gençlerin gelecek umutlarının körelmesidir. Buna bağlı olarak meslek edinmekle iş bulma şansını artırma düşüncesidir.
ÖĞRENCİ SAYISI KATLADI, OKUL SAYISI AYNI
Meslek liselerinin sınıfları sınıf mevcutları 50 öğrenciye varacak şekilde alabildiğine artırılmıştır. Okul mevcutları üçe, dörde katlanmıştır. Alan ve bölümlerde öğrenci sayısı fiziki kapasitenin çok üstüne çıkmıştır. Bu artışa son yıllarda mesleki ve teknik eğitime yatırım ve kaynak ayrılmaması da düşünülecek olursa, yaşanan sıkıntılar daha iyi anlaşılacaktır.
Çözüm olarak da neredeyse tüm meslek liseleri ikili öğretime geçirilmiştir. İkili öğretim mesleki ve teknik eğitim tarihinde görülmemiştir, mesleki eğitimin ruhuna aykırıdır. Bu tamamen AKP hükümetinin ve onun bakanlarının eğitime yatırım yapmama, günü kurtarma politikalarının devamıdır. Meslek liseleri sorunların derinleştiği, eğitim politikalarının iflas ettiği yerlerdir. Patlamaya hazır bombadır. Ve bu bomba eğitimi bu hale getirenlerin elinde patlayacaktır.


DERSHANE Mİ OKUL MU?
Deniz Ortakcı (Ankara Altındağ Gazi Anadolu Lisesi Öğrencisi): Bir çok öğrenci iyi bir bölümde okuyabilmek için dershaneye gitmek zorunda. Dershaneye gitmek için zekamızın seviyesi veya kafamızın bilgi ile dolu olması önemli değildir. Daha çok ailelerimizin cüzdanındaki paralar önemlidir. Çoğu dershane ücreti asgari ücretin 4-5 katı. Yani parası olanın dershaneye gidebildiği bir sistem. Paran yoksa, çok da önemli değil zeki olman. Örneğin ben bir sayısal öğrencisi olarak 4 senelik lise hayatımda bir kez olsun laboratuvara giremedim. Devlet liselerinin önemli bir eksiğidir bu. Doğuda bu durum daha içler acısı. Kısacası bu düzende ve bu eğitim sisteminde paran varsa okursun.
Arkadaşlarıma, eğitim sistemi hakkındaki görüşlerini sordum:.
Ayşe arkadaşımız dershaneye gitmek zorunda kaldığımız sistemin en büyük suçlusu olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nı görüyor. Okuldaki imkanların yetersizliği, materyalleri kullanamama, eğitim imkanlarının yetersizliği, öğretmenlerin ilgisizliği nedeniyle dershaneye gitmek zorunda olduğunu anlatan Ayşe, düz liseden Anadolu lisesine dönüştürülen lisemizde öğretmen kadrosunun değişmediğini, yabancı dilin öğretilmediğini ve laboratuvarın kullanılmadığını söylüyor. Parasız eğitimin öğrencilerin en önemli hakkı olduğunu belirten Ayşe, okulun niteliksiz eğitiminden dolayı artık dershaneyi daha çok önemsediğini, yakında bir çok öğrencinin dershaneden diploma alacak duruma geldiğini ifade ediyor.
Kübra arkadaşımız okulda klasik mantık aşılanırken dershanede test tekniğinin öğretildiğini söylüyor. Birçok lisede uygulanan blok ders uygulamasından şikayetçi olan Kübra, bu sebeple derslerde dikkat dağınıklığı yaşandığını anlatıyor.
Biz liselilerin yıllardır dillerinde tüy bitti sorunları söylemekten. Ama yine dile getiriyoruz. Hayat sınavlara sığmaz. Parasız eğitim istiyoruz!
Fevzi Ayber - Cem Gurbetoğlu
ÖNCEKİ HABER

İYTE’de yemek zammına tepki

SONRAKİ HABER

A’DAN Z’YE

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...