05 Ekim 2009 00:00
Devletin kurumunda devletin yasalarıyla taşeron olmak...
İzmit Seka Devlet Hastanesinde işçi olmak hem de öyle böyle değil bilgi işlemci yani taşeron olmak... Yaşadığım şeyler birilerine basit gelse de Türkiyede işçi olmak budur, sen hiçbir şey görmemişsin dense de insan onurunun bu kadar çiğnenebileceğini, hakların bu kadar rahat gasbedileceğini bilgi işlemci (taşeron) elemanlarının bu kadar itilip kakılacağı hem de aldığımız açlık sınırına denk bir maaşla (Ki yol paraları çıkınca açlık sınırının çok altında kalıyoruz) düşünmemiştim.
İzmit Seka Devlet Hastanesinde işçi olmak hem de öyle böyle değil bilgi işlemci yani taşeron olmak... Yaşadığım şeyler birilerine basit gelse de Türkiyede işçi olmak budur, sen hiçbir şey görmemişsin dense de insan onurunun bu kadar çiğnenebileceğini, hakların bu kadar rahat gasbedileceğini bilgi işlemci (taşeron) elemanlarının bu kadar itilip kakılacağı hem de aldığımız açlık sınırına denk bir maaşla (Ki yol paraları çıkınca açlık sınırının çok altında kalıyoruz) düşünmemiştim.
2, 6, 8 aylık ihalelerle bizden sorumlu firmalar bu aralıklarla ihaleye girip sözleşme imzalıyorlar. Biz bu arada çoğu zaman yeni firmanın ismini bile öğrenmeden başka bir firmayla çalışmak zorunda kalıyoruz. Tabi her firma, kendi yasalarıyla geliyor. Örneğin devletin bana tanımış olduğu yıllık izin hakkım (14 iş günü) Benim dönemimde yılınızı doldurmadığınız için ben mesul değilim denilip, hak ettiğim yıllık iznim gasbedilmeye çalışılabiliyor ya da sözleşmede 8+3 yani 11 saat çalışabilir, dense de 24 saat çalıştırılıyoruz. Fazla çalışmalar ücret değil, izin olarak veriliyor ama izinlerin tarihini yalnız onlar belirliyor.
Sözleşme imzalatılırken firma yetkilileri 100 bilgi işlemci elemanın imzalaması için kağıt gönderiyor. O kağıtların 1. ve 2. sayfaları sözleşme yapılan firmanın sözleşme şartları 3. sayfası ise bu zamana kadar olan tüm hakların iş veren tarafından karşılandığı yıllık izin, fazla mesai, kıdem ve ihbar haklarının bize ödendiğine dair, bizden buna imza atmamız istendi.
Sözleşme maddelerinden biri maaşlar 5inde ödenir diyor maaşların gecikmesi için ise 20sine kadar süre veriliyor. Tabi bulunmaz fırsat biz maaşlarımızı 20sine yakın tarihlerde ancak alabiliyoruz. Bu da yetmezmiş gibi hastanenin firmalarla yapmış olduğu ihalelerden kaynaklı kesintiler firma işçilerine yansıtılıp maaşlarımızdan 100 TL, kesintiye uğratılıyor. Gerekçe ve yetkili bir açıklama yok.
Yeni ihale aralık ayında ve bu ihalede maaşlarımızın tamamen açlık sınırında olması planlanıyormuş. Yani maaşlara zam yapılacağına indirim uygulanacakmış. Devletin böyle istediğini söylüyorlar, maaşlar fazlaymış, ödemelerde devlet tasarrufa gidecekmiş (Şu anda lise maaşı 710 TL, yüksek okul 740 TL, üniversite 770 TL). Varın gerisine siz karar verin tabi 100 TL kadar yol masrafını düşersek durum daha da vahim.
Her ay maaşlarımızdan kesilerek yapılan işsizlik ödemesinden yararlanmak için işten çıkartılmamız gerekiyor. Yoksa o haktan yararlanamıyoruz yani bu sebeple masa başı köleliğine tabi çalışıyoruz ve bunu da hastane başhekiminden en alt memuruna kadar herkes bize yansıtmaktan çekinmiyor. Herkesin üzerimizde söz hakkı varmışçasına en alt memurdan laf yiyebiliyoruz.
Bu çalışma koşullarının değiştirilmesi yasal haklarımızın güvence altına alınmasını talep ediyorum. Devletin kurumunda yasalara göre çalışmak istiyorum. İş güvencesi istiyorum. Tamamen güvencesiz bir şekilde çalışıyorum. Aşağıda sıralamış olduğum maddelerin güvence altına alınmasını istiyorum. Yani sadece insanca yaşamak istiyorum.
1- Kıdem ve ihbar tazminatı hakkımız tanınsın, güvenceye alınsın.
2- Yıllık izin ve tatil günleri yasal hakkımız tanınsın ve güvenceye alınsın.
3- Haftalık 45 saat çalışma prosedürü uygulansın.
4- Fazla mesailer ücretlendirilsin.
5- Banka ya da ona benzer değişimlerde uygulanan promosyon hak sahiplerine verilsin.
6- Maaşlar zamanında ödensin.
7- Şirket ve sözleşme gereği yapılan kesintiler işçilere yansıtılmasın maaş güvencesi sağlansın.
8- İkinci sınıf işçi muamelesi görmek istemiyoruz.
İzmit SEKA Devlet Hastanesinden Taşeron İşçiler