07 Ekim 2009 00:00
İsteriz neşeli şarkılar söylemeyi
Seslendirdiği barış ve özgürlük şarkılarıyla tanınan Lübnanlı Sanatçı Umayma El Halil Antakyada bir konser verdi ve konserden sonra DİHAyla verdiği röportajında Kürtlerin de Lübnan halkı gibi acılar yaşadığını vurguladı.
Seslendirdiği barış ve özgürlük şarkılarıyla tanınan Lübnanlı Sanatçı Umayma El Halil Antakyada bir konser verdi ve konserden sonra DİHAyla verdiği röportajında Kürtlerin de Lübnan halkı gibi acılar yaşadığını vurguladı.
Halil sesiyle savaşa karşı durarak, gittiği ülkelerde verdiği konserlerle halkının acılarını ve savaşın vahşetini teşhir etmeye çalışıyor. Arap coğrafyasının önemli isimlerinden olan Marcel Khalifenin solisti olarak yıllarca şarkı söyleyen sanatçı, daha sonra yaptığı solo albümlerle yoluna devam etti. Bir çok Avrupa ülkesinde de verdiği konserlerle halkının acılarını seslendirdiği şarkılarla anlatmaya çalışan Umayma El Halil, Lübnan halkının savaş nedeniyle çok acılar çektiğini dile getirerek, Kürtlerin mücadelesini yakından izlediğini Kürtlerin de Lübnan halkı gibi acılar çektiğini söyledi. Umayma El Halil, İsrailin Lübnandaki zulümlerinin kendilerini çok zor durumda bıraktığını belirterek, Lübnan halkı çok zor koşullar altında yaşıyor. Lübnanlı sanatçı ve aydınlar olarak kendi sesimizle savaşa karşı durmak için, gittiğimiz ülkelerde halkımızın acılarını insanlara anlatmaya ve yaşanan savaşın vahşetini teşhir etmeye çalışıyoruz şeklinde konuştu.
EN ÇOK DİRENİŞ ŞARKILARI DİNLENİYOR
Lübnan halkının günlük yaşamını savaş içinde geçirdiğini anlatan Umayma El Halil, Ben bir sanatçı olarak Lübnan halkının yanında acılarına ortak oluyorum dedi. Lübnanda savaş nedeniyle en fazla direniş şarkılarının dinlendiğini dile getiren Umayma El Halil, Bizim de diğer insanlar gibi sevinmek, gülmek, dans etmek, aşk ve sevgi şarkıları söylemek en doğal hakkımızdır. Ama maalesef yaşadığımız acılar ve savaşlardan dolayı halkın büyük bir bölümü mutlu olamıyor. Bizim oralarda en çok ta direniş şarkıları dinleniyor. Dillerden dillere söyleniyor diye konuştu. (Hatay/DİHA)