Kaymakamdan fetva

Ordu, geçtiğimiz günlerde eski Vali Ali Kaban’ın camilerdeki pisuarları kaldırtmasıyla gündeme geldi. Olayın duyulmasının ardından Vali Kaban’ın görev yeri değiştirilirken, bu sefer Ulubey ilçesinde kaymakam tartışma yaratacak bir uygulamaya imza attı.
Kaymakam Kudret Kurnaz, ilçeye yüksekokul yapılması için yapılan kampanyanın Alevi dedeleri tarafından engellendiğini iddia ederek, muhtarlıklara Alevi dedelere fındık verilmemesi için yazı gönderdi. Alevi örgütlerinden kaymakama tepki geldi.
YASAL İŞLEM TEHDİDİ
Her ne kadar Başbakan son günlerde ağzını “eşitlikle” açıp “özgürlükle” kapatsa da, uygulamalar, ayrımcılığın nasıl devam ettiğini gözler önüne seriyor. Yüksekokul açılması için para ve fındık toplama kampanyasının başlatıldığı Ulubey ilçesinde Kaymakam Kudret Kurnaz, muhtarlara skandal bir yazı gönderdi. Yazıda, Alevi dedelerinin kampanyayı “yasal olmadığı” gerekçesiyle engellediği iddia edildi. Bununla da yetinilmeyerek Alevi köylerinde dedelerin üniversite için toplanan fındıkları kendilerinin aldığı öne sürüldü. Yazıda, bu nedenle Alevi dedelere fındık verilmemesi emri verilerek, muhtarlar ve fındık toplayan dedeler hakkında yasal işlem yapılacağı ifade edildi.
KAYMAKAM MI? ŞEYHÜLİSLAM MI?
Duruma tepki gösteren Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), konuyla ilgili dün Mülkiyeliler Birliği’nde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan ABF Genel Başkanı Ali Balkız, “Sanki Cumhuriyetin kaymakamı değil Osmanlı’nın Hızır Paşa isimli valisi. Kaymakam kendini ne sanıyor? Kaymakam mı, Osmanlı’nın Şeyhülislamı mı” diye sordu.
Geçmişte Şeyhülislamların Kızılbaş ve Aleviler için “Katli vacip”, “Alevi katledenin yeri mekandır” şeklinde fetvalar yayınladıklarını, bu nedenle uzun yıllar Alevilerin katliamlara maruz kaldıklarını belirten Balkız, Kaymakam Kurnaz’ın yazısının bu fetvalara benzediğini söyledi.
‘HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ’
Balkız, “Alevilerden kesilen vergilerle, Diyanet İşleri Başkanlığı kadroları, cami imamları, müftüler beslenmektedir. Biz bunlara hakkımızı helal etmiyoruz. Ama helal ederek dedelere verdiğimiz hakkullahlara hiç kimse karışamaz” dedi. Balkız, dedelere hakkullah verenler hakkında yasal işlem başlatılacağını açıklayan kaymakam hakkında yasal yollara başvuracaklarını söyledi. Balkız, 8 Kasım’da İstanbul’da yapacakları mitinge de “katılım” çağrısı yaptı.

---

AKP’DEN YİNE TARTIŞMALI ADIM YAŞ SINIRI KALDIRILIYOR...
12 yaş sınırı 10 yıl sonra kalkıyor. Yaz tatilinde Kuran kursuna gönderilen çocuk sayısı 1 milyon 800 bine yükseldi. Uzman önerisi 10 yaşından önce din eğitimi verilmemesi.
Diyanet’ten Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası’yla yaz Kuran kurslarındaki ‘5. sınıfı bitirme’ olan yaş sınırlamasını kaldırmayı planladıklarını dile getirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 44 yıllık Teşkilat Yasası değiştirilirken tartışma yaratması beklenen bir düzenlemeye de gidiliyor. Geçen hafta Başbakanlığa gönderilen yasa tasarısı hakkında bilgi veren Çelik, tasarıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği yaz Kuran kurslarındaki yaş sınırlamasının kaldırılacağını bildirdi.
BAŞBAKAN SAVUNDU
AKP, 2005’te Türk Ceza Kanunu değişikliği sırasında kanuna aykırı eğitim kurumu açanlar için öngörülen cezayı indirmeye çalıştı, bu durum kaçak kursların önünü açacağı için eleştirildi. Aynı yıl müfredat değişikliğiyle okullarda “uygulamalı din eğitimi”ne de geçilirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Kaçak Kuran kursu’ diye bir ifade olmaz. Kuran öğrenilir. Kuran’ı öğrenmede kimse suç ifadesi kullanmaz” dedi.
UZMANLAR KARŞI ÇIKIYOR
Uzmanlarsa din eğitiminin 10 yaşından önce verilmesinin çocuğun “korkularının derinleşmesine yol açabileceğini” söylüyor. Uzman pedagog Belgin Temur, “Çocuğun korkularının bir gelişim süreci var. O yaşta, bir üst düzey, ilahi cezalandırma sisteminin, adalet sisteminin varlığından bahsetmek çocuğun korkularının artmasına, yoğunlaşmasına yol açabilir” dedi.
SAYILARI KATLANARAK ARTIYOR
Diyanetin verileri, 2001’den bu yana yaz tatillerinde Kuran kursuna gönderilen çocuk sayısının neredeyse ikiye katlandığını gösteriyor. 2000’de 715 bin çocuk kursa giderken AKP iktidara geldiği 2002’de bu sayı 1 milyon 19 bindi. Kuran kurslarına katılım açısından, AKP’nin yerel seçimlerden güçlenerek çıktığı 2004’ten 2005’e geçerken 320 bin, genel seçimlerde oyunu artırdığı 2007’den 2008’e geçerken de 400 bin arttı yaşandı.
2008’de sayı 1 milyon 801 bine yükseldi. Geçen yıl kursa gönderilen çocukların 879 bini kız, 921 bini de oğlandı. 32 hafta süren uzun süreli Kuran kurslarının sayısı da 2001’de 3 bin 368’ken, bu yıl 7 bin 657’ye yükseldi. Katılımcı sayısı da 90 binden 268 bine çıktı.
ANAYASA MAHKEMESİ’NDE
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da baktığı bir davada, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu’na 1999 yılında eklenen Ek Madde 3’ün birinci fıkrasının üçüncü tümcesi ile ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerek, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi bu hükümlerin iptali ve yürürlüklerinin durdurulması istemini
8 Ekim Perşembe günü esastan görüşecek. Mahkemenin söz konusu hükmü Anayasa’ya aykırı bulması, hükümetin bu hazırlığını başlamadan bitirebilir.
TEPKİYLE KARŞILANDI
DTP de tasarıya karşı çıkarken, CHP tasarıyı ‘erken seçim habercisi’ olarak yorumladı. DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, “AKP İslam devletine yönelik özlemini pratiğe geçirmeye çalışıyor. Ben aynı zamanda bir eğitimci olarak Kuran kurslarını, halen kendisini tanımayacak yaşta olan çocuklara kadar indirmeyi doğru bulmuyorum. Zaten yeterince imam hatip okulu ve ilahiyat fakülteleri var” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili ve Milli Eğitim Komisyonu Üyesi Necla Arat, “Küçük yaştaki çocukların yaz tatillerinde spor, kültür ve sanat etkinliklerine ihtiyaçları var” diye konuştu. Arat, “Bir erken seçimde kendi tabanları için bir yatırım aracı olarak bu konuyu gündeme getiriyorlar” dedi. (ANKARA)