8 Ekim 2009 00:00
Üçüncü halin imkanı
GÜNÜN YAZILARI
Yaşadığımız topraklar üzerinde varlıklarını sürdürmeye çalışan rock grupları ve yorumcuları, iki önemli soruyla ve sorunla cebelleşmeleri gerektiğinin çoğu kez bilincinde olamamışlardır.
Bu soru(n)lardan ilki; işçi sınıfının sözcülüğüne punk ile birlikte soyunan bu müzik türünden, yaşadığımız topraklar üzerinde, nereye kadar söz edilebileceği ile ilgiliydi ki, ilgi gündemdeki yerini bugün de değiştirmemiştir. Tını bağlamında rock veya punka yaslanan bir müzik varsa da, sözlere de sinen popülizm kaygısı, yapılan müziğe söz konusu sıfatların yakıştırılmasını engellemektedir.
Soru(n)un ikinci maddesinde ise bu müziğin, aşkla kurduğu diyalog irdeleniyordu ki, irdeleme işinin bugün de sona ermesi mümkün değildir. Çünkü kendisini kadınlı erkekli rockçı olarak gören yorumcu ve gruplar, aşkı erkek egemen anlayışa ve kapitalize söyleme bel bağlayan bir kurgu içerisinde ele almaktaki ısrarlarını sürdürmektedirler. Müziğin yanında aşk da, anlık duygusal ve daha çok cinsel beklentilerin nesnesi olmaktan öteye gidememektedir. Cinsellik de, anlayışın ve söylemin dizginsizleştirdiği pornografinin güdümünde estetikten mahrum edilerek ifadesini bulmaktadır.
On üç yıl sonra Gri adını verdiği albümünü dinleyicisiyle buluşturan Grizu, bu bağlamda farklı bir noktada bulunmaktadır.
1996da Ada Müzikten çıkan ilk albümleri Tuzlabuz da daha çok, hardrock ve grungeı deneyen grup, 2009da Ateş Müzikten çıkan Gride eski dönemini Bira ve Kahve gibi şarkılarıyla yad ederken, hardı bir tarafa bırakan bir yapıyla yollarına devam ettiklerini göstermiştir.
Harddan uzaklaşan yapı duygusal sounda kendisini mahkum etmeyerek duygusallığın cılkını çıkartmamıştır.
Duygusallık ve onun yoğunlaştığı nokta, Bohem bir atmosfer içerisinde kalmadan toplumsallık ihmal edilmeden anlatılmaktadır.
Anlatılan beyninde ağır bir top taşıyan bireyselleşememiş insanların hikayesidir. Hayatı algılama sürecinde bu ağır top beyinden çıkartılamadığı için, insanlar hem kendilerine, hem de çevrelerine koca camların ardında kalarak bakmaya başlayacaklardır. Bu durum onlarda travma yaşatsa da, durumun ciddiyeti koca camların içerisinde kalınmaya devam edildiği için anlaşılamayacaktır. Grizu, yaptığı müzikle bu şekilde yaşayan insanların patlama noktasına geldiklerini anlatmak istediği için kendisine bu ismi yakıştırmıştır.
Patlama noktasına gelen insanlar artık, hayallerini gerçeklerin fotokopisi olarak yaşamayacakları ve imkansızlığın batağında ilerlemeyecekleri için, açacakları üçüncü yol onların imkansızlığın miadını dolduran bir dünyadan kurtulmalarını da sağlayacaktır.
Oluşturulan her grupta olduğu gibi Grizu da, zaman içerisinde zorunlu dağılmalar yaşamış, ancak on üç yıl sonra yeniden sesini yükseltebildiğini göstermiştir.
Dinleyici; bu müzik türünün üzerinde yaşadığımız topraklara özgü zaaflarına anlık düşüşler yaşasa da, bundan bir koleksiyon çıkarmamış Grizunun şarkılarına odaklandığında, kendisi için bir üçüncü imkan perdesini, ağır ağır da olsa aralayabilecektir.
Grizu, Gri, Ateş Müzik/2009
Mehmet Akif Ertaş
Evrensel'i Takip Et