9 Ekim 2009 00:00
BASIN TURU
GÜNÜN YAZILARI
Marx ve Lenin tekrar gündemde
Sermaye ölü emektir. Ancak canlı emeğin emilmesi ile vampirlere özgü biçimde hayat bulur.
Ne kadar emerse o kadar hayat bulur.
Karl Marx
Eğer Marx ve Lenin bugün yaşasaydı, ekonomi dalında Nobele aday gösterilirlerdi. Marx, işçilerin giderek artan sefaletini ve Lenin de kağıt enstrümanların alım satımı üzerine temellenen finansal sermaye birikiminin malların üretimine bağlılığını önceden gördü. Onların tahminleri, Nobel ödülünün verildiği risk modellerinden çok daha üstün ve paraya daha fazla kredi ve daha fazla borçlanmanın ekonomik kriz için çözüm olacağına inanan ABD Merkez Bankası Başkanı ve Nobel ödüllü Ekonomist Paul Krugmanın öngörülerinden daha akla yakın.
21. yüzyılın ilk on yılında ABDli işçilerin gerçek kazançlarında bir artış değil, keskin bir çöküş vardı. 21. yüzyılda ABDliler iki büyük borsa çöküşünün ve mülklerinin gerçek yok oluşunun acısını çektiler. Bazı çalışmalar, süper zenginlerin finansal oligarşileri hariç ABDlilerin bugünkü gelirlerinin 1980ler, hatta 70lerinkinden bile daha düşük olduğunu gösterdi. Şu kadarı açık ki, son on yılda net gelir gerçekten çöküşte. Gelirlerdeki bu düşüşün ana nedeni, ABDnin yüksek değerli meslekleri arasındaki hareketin açıklığıdır. Örneğin yazılım mühendisliği ve bilişim teknolojisi gibi üretim işleri ve profesyonel mesleklerin ikisinin de büyük ve ucuz iş gücüyle birlikte ülkelerdeki yerleri değiştirildi. Orta sınıfın mesleklerinin kıyımı, tüketici borcundaki artışla örtbas edildi. ABDlilerin gelirlerindeki artış durdu, tüketici borçları gelirdeki büyümenin ve tüketici talebindeki artışın yerini aldı. Yapay yükselişle sağlanan tüketici gelirindeki artışların sınırı, artan borçlara dayanır. Bu sınıra ulaşıldığında ekonomideki büyüme durur. İşçilerin fakirleşmesinin nedeni, hizmet ve metanın üretiminden kaynaklanan krizler değil ama finans kapitalin gücünün iç piyasa için üretimin yabancı kıyılara yeniden yerleştirmeye zorlamasındandır.
Wall Streetin baskıları, ABD üretici firmalarını hissedarlarının kazançlarını artırmaya zorladı. Bu ABD işi yerine yabancı ucuz iş yerleştirmeyle yapıldı. Şirketlerin yurtdışındaki üretim verimleri taşeronlaştı; böylece, metaların üretiminden kaynaklanan ABD gelirleri boşa çıktı. Finans kapitalle işleyen bu yöntem, ABDlilerin finansal hizmetler üzerine temellenen bir Yeni Ekonomiden yararlanabilecekleri propagandasına karşılık olarak firmalardan ödenek alan ve ABDnin bir bilim insanı ve mühendisler kıtlığı ürettiği yalanı temelinde, eğitim ticaretindeki yemlerle yabancı işçiler için vize verilmesini savunan serbest piyasa ekonomistlerinin gizlemeleriyle ABDlilerin iş umutlarını yıktı.
Marxın zamanında halkın afyonu dindi; bugün ise medya. Medyanın, finans kapitalin halkı aldatma gücü olan rahatlamalara yönelik haberlerine bakalım. ABDde işsizlik ve ev ipotekleri giderek artıyorken finansal oligarşi, bir iyileşme uyuşturucusu zerk ediyor. Ekim ayında İşçi İstatistikleri Bürosu (İİB), 2009daki yıllık işsizliğin tahminini duyurdu. İİB, 2009da işsizliğin yaklaşık bir milyon arttığını ortaya koydu. İstatistikçiler bunun iki milyona ulaşacağına inanıyor. Geçen cuma işsizliğe eylül ayı için 263 bin tane daha kayıp maaş bordro eklendi. Yüzde 9.8lik işsizlik oranı, işsizliği olduğundan oldukça az gösteren bir eti sıyrılmış kemik ölçüsüdür. Hükümetin rapor ajansları bunu ve işsizlikle ilgili U-6 olarak bilinen diğer raporu biliyor. ABDnin işsizlik rakamları, eylül ayında yüzde 17de duruyor. Umudu kırılmış işsizler de eklendiğinde, eylül ayındaki işsizlik yüzde 21.4 oluyor. ABD vatandaşlarının işsizliği daha da artabilir. Microsoft ya da bazı başka şirketler, birkaç bin ABD işçisini yabancı işçilerle yer değiştirdi. Microsoft kadrolu işsizlikte bir düşüş raporu sunmadı; yine de birkaç bin ABDli şimdi işsiz.
Açıkçası, ABDnin işgücünün beşte biri işsiz ve geri kalanı da ipotek ve kredi kartı borcuna, ekonomik iyileşme tablosunun dışına gömülü. İşsizlikteki bu artışın temelini oluşturan borcun yayılması, ABD dolarının güvenirliğini kemirecek. Dolar düşmeye başlayınca paniğe kapılan politikacılar, ABD hazinesinin borç alabilme kapasitesini korumak için faizleri artıracak.
Eğer yönetim borç alamazsa, tahvillerini ödemek için para basacak ve ABD nüfusunu hiper enflasyon vuracak. Yığın halindeki işsizlik ve enflasyon, Marx ve Leninin bile tahmin edemediği yoksulluğu ABD halkının üstüne yükleyecek. Bu arada ABD ekonomistleri, ekonomik büyümenin iyileşmesi için sadece paranın ve kredinin yayılmasına ihtiyacı olan savaş sonrası bir resesyon varmış gibi davranmayı sürdürüyor.
Paul Craig Roberts, 7 Ekim 2009
Evrensel'i Takip Et