09 Ekim 2009 00:00

BAŞYAZI

IMF’nin kurmayları, kapalı kapılar arkasında ne konuştu henüz çok bilmiyoruz. Ama vitrine çıkarılan politikacılar ve IMF sözcüleri, IMF’nin “eski” politikalarını...

Paylaş

IMF’nin kurmayları, kapalı kapılar arkasında ne konuştu henüz çok bilmiyoruz. Ama vitrine çıkarılan politikacılar ve IMF sözcüleri, IMF’nin “eski” politikalarını; reçete dayatmasını, büyük kapitalist mihrakların çıkarlarını her şeyin önüne koymasını, sömürü ve yağmadan başka değer tanımamasını kıyasıya eleştirdiler; sanki bunlarda hiç sorumlulukları yokmuş gibi bir üslupla konuştular: Kimisi “Kafanızı ellerinizin arasına alın bir düşünün nerede hata yaptınız” dedi; kimisi savaşlara kadar varabilecek huzursuzluklardan söz etti; kimisi eğer böyle giderse sosyalizm geri dönebilir demeye getirdi; kimisi artık vahşi olmayan, daha uygar, yoksulluğa, yoksul ülkelerin sorunlarına da çözüm arayan bir kapitalizm dönemine geçileceğinden, geçilmesi gerektiğinden söz etti.
Kısacası vitrinde konuşanlardan hiç kimse, “Eskisi gibi devam edelim” demedi. Tersine ortak istek, “daha insancıl bir kapitalizm dönemi” biçimindeydi. Ve IMF de kapitalizmin yeniden inşasının bu fikir üstünden yapılması için elinden geleni yapmalıymış!
Bu fikrin savunucuları, kanıt olarak 1929 Büyük Ekonomik Buhranı sonrasında, inşa edilen “sosyal devleti” göstererek bunun yapılabileceğini öne sürdüler.
Bu, kapitalizmin en radikal savunucularının, “sıfır piyasacı” takımının bir yıl öncesine göre bile yüz seksen derece çark edip birden ağız değiştirmek zorunda kalmasını izleyen aklı başında kimi iktisatçılar; “Bu konuşmaları ciddiye almamak gerek. Çünkü bu konuşmaları, kalp krizi geçiren ve son anda kurtulan, yoğun bakımdaki sigara tiryakisinin, sigarayı bir daha ağzıma koymayacağım diye sayıklamasına” benzetiyorlar ve gayet de haklıdırlar elbette.
Ölüm korkusuyla sigarayı bırakacağını söyleyen tiryakinin, biraz kendini iyi hissedince, önce birer ikişer sonra eski temposunda yeniden sigaraya sarıldığını bilmeyen yoktur.
Şimdi olan da IMF önde gelenlerinin, “Büyük bir kriz geçiren (Henüz krizi atlattığı da çok şüphelidir) sistem”e destek toplamak için “Vallaha billaha eskisi gibi davranmayacağım. Daha akıllı ve dikkatli olacağım” demesidir.
IMF’ye bu tavsiyede bulunanların ya da IMF sözcülerinin vaatlerinin dayanağı olarak da, 1929 Ekonomik Buhranı sonrasında yaşanan “sosyal devletçi politikalar” dönemi gösterilmektedir. “O zaman yapıldıysa şimdi de olabilir!” denilmektedir.
Ancak o dönemi belirleyen kapitalistlerin, 1929 Ekonomik Krizi’ne yol açan politikaları eleştirerek yerine yeni politikalar geçirmesi değildir. Tersine bu dönemi belirleyen Ekim Devrimi’yle ikiye bölünen dünyada sosyalizmin kapitalizm karşısında büyük bir güç, bir ağırlık oluşturarak kapitalizmi kendine çeki düzen vermeye zorlamasıdır. Daha açık bir ifadeyle sosyalizmin yarattığı büyük altüst oluştan kapitalistlerin, canlarını kurtarma karşılığında önemli tavizler vermek zorunda kaldığı bir dünyadır “sosyal devletçi” kapitalizm dönemi.
Dolayısıyla bugün kapitalizmi kırk katır mı kırk satır mı yol ayırımına getiren somut bir güç olmadığına ve işçi sınıfı dünya ölçüsünde kapitalizmin yeni önlemler alarak kendini sınırlamaya zorlamadığına göre, kapitalistlerin kendiliklerinden “rekabet ve çıkarların törpülendiği”, kapitalistin karşısındakini de (rakibini de) düşündüğü bir kapitalizm sadece ütopyadır. Çünkü kapitalizmin genetiğinde “uyum”, “toplum çıkarın gözetme”, “Geleceği tehlikeye atmamak için bugünkü çıkarından vazgeçme” genleri yoktur. Tersine ondaki asıl baskın genler rekabet, çatışma, karşısındaki yok ederek ilerlemedir! Hele krizden çıkmış kapitalizm için!
Kaybettiği zamanı ve kaybettiklerini elde etmek için her yana saldırmaktır asıl güdü!
Bu yüzden de IMF’nin vitrininde konuşanlar ve sermaye propaganda merkezlerinin; “IMF değişti”, “Daha insancıl bir dünya kuruyoruz”, “Artık IMF yoksulları da gözetecek” iddiaları, “Uçurumun kenarından dönen” (IMF Başkanı Khan) kapitalizmin sözcülerinin can havliyle söyledikleridir. Ve ancak, kalp krizi geçiren sigara tiryakisinin, yoğun bakımda, sigara bırakmaya dair sayıklamaları kadar inandırıcıdır!
İHSAN ÇARALAN
ÖNCEKİ HABER

Türkiye altın üretimi dünya fiyatını etkileyebilir mi?

SONRAKİ HABER

Çocuk evliliklerinde türkiye ikinci sırada

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...