13 Eylül 2009 00:00

Onlar çocukların peşinde!

Senaryo oldukça basit. Bir aile düşünün. Kâr-fur-SA adlı mağazaya alışverişe gidiyorlar. Okullar açılacak, alınacaklar var. Kasada onlara “hediye” veriliyor. Belki de daha mağazaya gitmeden bundan haberleri olmuş çünkü evlerin kapılarına bırakılan reklamlarda duyuruluyor; “50 TL alışveriş yapan herkese” büyük bir hediye var. Ailenin hediyesi “menü”. Köfte Burger menü hediye veya Tavuklu Burger Menü hediye. Ama önce bir menü alınacak ve o zaman hediye menü verilecek. Binlerce onbinlerce menü satılacak. Biri bedavaya gelecek diye nice insan menü alacak. Bu arada çocuklar menülerle tanışacak, sağlıksız şeyler yemeğe alışacak ve bir güzel kötü beslenmeyi öğrenecek. Bu oyun elbette yeni değil. McDonald’s ve benzerleri çok uzun süredir çocuklara kanca atmak ile uğraşıyorlar. Görece yeni olan, McDonald’s ve benzerlerinin mağazalar aracılığı ile müşteri bulmaları. Kim onlar? Kâr-fur-SA’nın bu işten çıkarı elbette ki, para. Ama asıl mesele mağaza değil, McDonald’s. Acaba McDonald’s Türkiye’de nasıl çalışıyor? Sağlıksız şeyler yemeye alıştırılacak çocukların üzerinden kim para kazanıyor? McDonald’s Türkiye web sitesinde şu bilgiler var: “Türkiye’de 23 yıllık geçmişi olan ve Anadolu Grup (Anadolu Endüstri Holding) çatısı altında faaliyet gösteren McDonald’s, Türkiye’de 126 restoranı ve 4 bine yakın çalışanı ile yılda 70 milyona yakın kişiye hizmet vermektedir… İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Samsun, Bursa, Kocaeli, Balıkesir, Tekirdağ, Adapazarı, Adana, Mersin, Aydın, Muğla, Afyon, Antalya, Trabzon, Kayseri, Konya, Eskişehir ve Gaziantep illerinde ve bu illere bağlı çeşitli ilçelerde faaliyet göstermektedir. Aynı zamanda 444 62 62 numaralı Çağrı Merkezi’nden ulaşılan AloServis hizmeti ile restoranlarının bulunduğu yerler arasında bulunan pek çok yere, ürünlerini eve servis olarak ulaştırmaktadır… Restoranlarının yarısına yakını kahvaltı servisi vermekte, alışveriş merkezleri dışında yer alan birçok restoran da 24 saat ya da gece 02.00’ye ya da 03.00’e kadar hizmet vermektedir.” Peki Anadolu Grup nedir? Web sitesindeki bilgiler şöyle: “Anadolu Grubu’nun temelleri 1950’li yılların başlarında Anadolu kökenli iki girişimci Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan tarafından atıldı. Anadolu insanının girişim gücüne ve başarma azmine yürekten inanan Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan yarım yüzyıla yaklaşan ortaklıkları boyunca örnek bir işbirliği ve dayanışma sergileyerek Anadolu Grubu’nu yarattılar sonra da sağlıklı bir gelişme ve büyümenin önderleri oldular. Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan,bugün de engin deneyim ve birikimleriyle Anadolu Grubu’nun yolunu aydınlatmaya devam ediyorlar.” Özetle, Anadolu insanının girişim gücü ile dünyanın en berbat şeyleri çocuklara ulaştırılıyor. Tam bir başarı öyküsü… Kılıflar McDonald’s Türkiye’de ve başka yerlerde sattığı berbat şeyleri kılıflara sokmak zorunda ve bunda çok başarılı. Bunlardan biri “yerli malı” kılıfı. Şirketin web sitesinde şöyle cümleler var: “Sunduğu ürün ve hizmetlerin tamamına yakınını Türkiye’de üretim yapan tedarikçilerden temin eder. Örneğin; … tüketilen etlerin tamamı Pınar Et’ten, süt ürünleri Danone’dan sağlanır.” “Türkiye’deki restoranlarında satışa sunduğu ürünlerin yüzde 98’inin üretimi Türk kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir.” Ekonomiye katkı kılıfı ise şöyle: “Mutlaka söz edilmesi gereken diğer bir konu da ekonomi içindeki yeridir… Yarattığı olumlu etkiyle faaliyet gösterdiği ülkelerin ekonomilerinde önemli bir rolü üstlenir. Bunda… büyük satış hacminin yanısıra, sistem olarak çok sayıda sektörle ilişkide olmasının da büyük bir payı vardır… Türkiye’de işbirliği yaptığı Türk üreticilerin diğer ülkelerdeki McDonald’s restoranlarına yaptıkları ihracatın toplam tutarı yaklaşık 67 milyon dolardır.” Bir diğer kılıf, temizlik ve otomasyon; “Bir hamburger köftesi, besi çiftliğinden size ulaşana kadar, 85 ayrı kontrol noktasından geçer… Hazırlandıktan sonra 7 dakika içinde satılmayan patates kızartması, 10 dakika içinde satılmayan sandviçler satıştan çekilir… Kullanılan hamburger köfteleri 44.5 gram ağırlığında, 98 milimetre çapında ve 7 milimetre yüksekliğindedir. Etin pişme süresi ise 40 saniye ile 44 saniye arasında değişir.” Bir de evlere şenlik ayran kılıfı var: “… Dünyadaki 30.000 restoranından sadece Türkiye’deki restoranlarında ayran bulunur. McDonald’s restoranlarındaki ayran, McDonald’s kalite anlayışı ile Danone tarafından üretilir.” Kanca Yukarıdaki kılıflar daha çok yetişkinlere yönelik aldatmacalar. Çocuklara yönelik aldatmacalar ise küçükten kanca atmaya dayalı. Çocuklara “En sevdiğin oyuncaklar HappyMeal kutularında” çağrısı yapılıyor. Şirketin web sitesinde çocuklara oyunlar ve etkinlikler sunuluyor. Çocuklar, “Eğlenceyi yakalamak Ronald ile tanışmak için tıkla!” veya en en son moda giyinmiş şık bir bebek ile oynamaya çağrılıyorlar. Bütün bunlar çocuklar sağlıksız şeyler yesin, daha çok yesin ve hep daha çok istesin; McDonald’s ve yerli taşeronları para kazanabilsin diye… Senaryo oldukça basit. McDonald’s, Burger King ve benzerleri hepsi aynı şeyin peşinde. Onlar çocukların, çocuklarınızın, çocuklarımızın peşinde…
Doç. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu

Evrensel'i Takip Et