4 Ekim 2009 00:00
İzlemeli mi, izlememeli mi?
inema izleyip yazmak, bana da dışarıdan kolay bir iş gibi görünüyordu. Ama birbirinden zor sorulara cevap vermek zorunda kaldıkça, başıma iş açtığımı düşünüyorum her gün.
Mesela, Bu filmlerin hepsini izliyor musun? Hayır, izlemeden film yazılabileceğini düşünmek her şeyin mümkün olduğu bu memlekette bana da acayip gelmiyor ama, demek ki yazıdan izleyip izlemediğimin anlaşılmıyor, ki bu iyi bir şey değil.
Ya da Ne diyorsun şimdi, bu filmi izleyelim mi, izlemeyelim mi?
Ya da, Sen sanki daha iyisini çekebilir misin?
Ben hiç film çekmedim hayatımda. Ama eleştiri zaten böyle bir kurum ya. Hani sanatın her dalında eleştiri hep olmuştur, edebiyatı, resmi, tiyatroyu eleştirmek, o işi yapabilenlerin tekelinde olan bir iş değildir zaten. Hatta film çeksem, neden eleştireyim desem, haksız olmam galiba.
Belki içinden, oturduğun yerden eleştirmek kolay, diye düşünenler var. Doğrudur. Aynı mantıkla film çekmek dediğin de zor bir şey değil. Alırsın eline kamerayı, çekersin. Ne çıkar onu bilemem.
Her hafta sinema yazıları yazıyoruz diye, en iyi ben bilirim, herkesten doğrusunu söylerim gibi iddialarım hiç olmadı zaten. Memlekette her hafta birçok film piyasada dolanmaya başlıyor, burada da bir gazete çıktığına göre, birinin bu işi üstlenmesi gerekti. Dilim döndüğünce hangi filmin ne söylediğini anlatır oldum.
Yoksa sinema eleştirisi denen işin, en iyi bilen az sayıda kişi tarafından yapılması gerektiğini falan düşünmüyorum. Teknoloji sağolsun, sinemaya hakim, farklı dönemlerin, ülkelerin sinemalarına meraklı, birer amatör uzman sayılabilecek çok sinema seyircisi var. Hatta, çok iyi bilmeyi falan bırakın, her film izleyicisi tabii ki izlediği filmi bir yerinden algılıyor, yorumluyor. Herkesin eleştiri yapmaya hakkı var.
Onun için de benim en çok korktuğum soru, Bu filmi izleyelim mi?
Valla, sevgili patlamamış mısır okuru, benim hangi filmi izleyip hangisi izlemeyeceğini, hangisini mutlaka kaçırmayacağını söylemek haddime düşmez.
Bir kere emek verilip çekilmiş, önümüze kadar gelmiş bir filmi böylece kestirip atmak zor olur. Dahası, memlekette her filmin, az ya da çok bir izleyicisi oluyor. Demek ki, her film, üstüne konuşmaya değerdir. İster beğendiğimiz şeyleri söylüyor olsun, ister olmasın.
Ben burada sadece, bir filmi izlerken, ya da üstüne düşünürken akılda tutulmasında yarar olacak fikirleri söylüyorum. Bu film aynı beni anlatıyor diye düşünene, belki de o filmin aslında boşluklarla dolu bir hikaye olduğu için insana öyle gelebileceğini dikkat çekiyorum. Bir filmin aksiyonuna, romantizmine, gerilimine kapılınca, insan esasında hikayede hangi nedenden hangi sonuca varıldığını gözden kaçırabiliyor, ben bunu hatırlatmaya çalışıyorum.
Kim hangi filmi izleyeceğini zaten bilir. Bu köşe, hangi filmin izleneceği seçiminden çok, filmleri tartışmayı, üstüne düşünmeyi, yorumlamayı kolaylaştırıyorsa, işe yarıyor demektir. Yoksa gerisini patlamış mısır yapar zaten...
Çağdaş Günerbüyük
Çağdaş Günerbüyük
Evrensel'i Takip Et