12 Ekim 2009 00:00
Tozpembe bir tablo çiziliyor
Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, çeşitli ziyaretlerde bulunmak ve konferanslara katılmak için Çoruma geldi. Çorumda kaldığı 3 gün boyunca bir dizi ziyaretlerde bulunan EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, partisinin il başkanlığı tarafından Turgut Özal Konferans Salonunda düzenlenen Ekonomik Kriz ve Demokratik Açılım konulu programa katılırken, Alevi Kültür Merkezine de bir ziyarette bulundu.
Emek Partisi Çorum Başkanlığı tarafından hazırlanan Ekonomik Kriz ve Demokratik Açılım konulu konferansa katılan Levent Tüzel, burada yaptığı konuşmada sağlık, eğitim, ekonomi ve açılımlar konusundaki icraatlarından dolayı hükümeti eleştirdi. Türkiyede yaşanan gerçeklerle hükümetin açıklamalarının farklı olduğunu savunan Tüzel, Türkiyede sağlık, ekonomi, eğitim ve daha birçok alanda ciddi sorunlar yaşanırken, hükümet her zaman tozpembe bir tablo çizmeye çalışıyor dedi.
Demokratik açılımları Türkiyenin birliğini isteyen herkesin kabul edeceğini ifade eden Tüzel, Ancak bu açılımın içeriğini bilmek isteriz. Ayrıca söylemler ile yaşananlar çok farklı. Birlik beraberlik lafları arasında tezkere Meclisten geçecek. Yine dağlar bombalanacak ve yine ölüm haberleri gelecek. Bir tarafta açılım diye birlik beraberlikten bahsediliyor, diğer tarafta açılımla ilgisi olmayan işler yapılıyor. Bu Alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete durumudur.
Oysa Türkiyenin gerçek bir açılıma ihtiyacı var. AKPnin, içini doldurmadan ortaya attığı bu açılım çözüm olmayacak. Bunu anlamak için alim olmaya gerek yok dedi.
KRİZ NEDENİYLE SAVAŞLAR ÇIKACAK
Küresel mali kriz konusuna da değinen EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, krizin gelecek yıllarda dünyayı daha fazla etkisi altına alacağını kaydetti. Tüzel, kriz ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: Dünya krizi konuşurken, IMF ve Dünya Bankası başkanları bu krizin gelecek yıllarda daha zor olacağını açıkladılar. Huzursuzlukların ve savaşların kaçınılmaz olduğunu ifade ettiler. Bu büyük bir tehlikedir.
Cumhurbaşkanı Gülün Meclis açılışında, Başbakanın ise parti kongresindeki konuşmalara değinen Tüzel, Türkiyenin tartıştığı konularla ilgili olarak bolca birlik ve beraberlikten bahsedildi. Cumhurbaşkanı ve Başbakan, Türkiye tablosunu fazlasıyla pembe çizdiler. Bu konuşmalarda Bütün Türkiye halkını kucaklıyoruz mesajı verildi. Başbakanın dillendirdiği Biz birlikte Türkiyeyiz çok manidar bir slogan aslında. Birleşen Türkiyenin manzarasına baktığımızda, ortaya konulan ve istenen Türkiye gerçeğinin bu olmadığını görüyoruz.
KRİZ FIRSATÇILIĞI DEVAM EDİYOR
Türkiyenin uzun yıllardır IMFnin programları doğrultusunda yönetildiğine değinen Tüzel, IMFnin istediği programlar şu anda sürdürülmeye devam ediyor. Devletin eğitim ve sağlık olmak üzere her alanı piyasaya terk etmesi, bunun en somut göstergeleridir. Kapitalist düzenin kelimenin tam anlamıyla doymak bilmiyor kriz fırsatçılığı ve kapitalist düzen vurgunculuğu aynen devam ediyor şeklinde konuştu.
EMEKÇİLERİN TÜRKİYESİ...
Gerçekten bağımsız, demokratik, laik; kimsenin aç kalmadığı, işsiz kalmadığı, herkesin parasız sağlık ve eğitim hakkını alabileceği; vurgunun, yağmanın, yolsuzluğun, özelleştirmelerin olmadığı bir Türkiye istediklerini ifade eden Tüzel, Emekçilerin Türkiyesinin; Kayıtsız şartsız egemenlik milletindir sözünün lafta değil gerçekte topluma nüfuz ettiği, sömürünün olmadığı bir Türkiyenin kurulmasıdır asıl olan dedi.
ALEVİLERİN TALEPLERİ YOK SAYILIYOR
Beraberinde EMEP GYK Üyesi Satılmış Başkavak, İl Başkanı Hikmet Aydın ve parti yöneticileri ile birlikte Alevi Kültür Merkezini ziyaret eden Levent Tüzel, Aleviliğin devlete bağlanmasının hesaplarının yapıldığını belirterek gerçek laiklik, özgürlük, eşit yurttaşlık ve barış taleplerinin ise yöneticiler tarafından görmezden gelindiğini söyledi.
Alevi örgütlerinin, demokrasi ve Türkiyenin gerçekten laik olmasına ilişkin çok önemli talepleri bulunduğunu ifade eden EMEP Genel Başkanı Tüzel, Hükümet, tıpkı Sünni mezhebinde olduğu gibi Diyanetle kontrol altına alınmış Aleviliğin devlete bağlanmasının hesapları yapıyor. Alevi dedelerine maaş bağlanması, Diyanette Aleviliğe bölüm ayrılması gibi hesaplar güdülüyor. Bunlar doğru şeyler değil. Gerçekten laik, demokratik bir ülke olarak halkın geleneklerine, inancına devletin karışmaması gerekiyor dedi. Gerek Türkiyede, gerekse de Çorumda, Alevilerin geçmişte yaşanan kışkırtmalardan fazlasıyla mağdur olduğunu belirten Tüzel, Halkın inançları ve mezhebini yaşaması gerekirken, buna karşı geri duygularına, yanlış ve olumsuz yanlarına karşı da mücadele etmeliyiz dedi.
İKTİDAR, KENDİ ALEVİSİNİ YARATIYOR
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Çorum Alevi Kültür Merkezi Başkanı Nurettin Aksoy, ise verdikleri katkılardan dolayı EMEPe teşekkür etti.
Aksoy, ziyarette yaptığı konuşmada şunları söyledi: Örgütlü olmayan toplumun kendisini ifade etmekte güçlük çektiğini biliyoruz. Hükümet aslında kendi Alevilerini yaratmaya çalışıyor. Örgütlü Aleviler olarak bu oyuna gelmeyeceğiz. Alevi vatandaşlar olarak eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz.
KÜRT SORUNU TERÖR SORUNU OLARAK GÖRÜLEMEZ
Konferansta hükümetin ve diğer düzen partilerinin Kürt sorununa bakış açışını değerlendiren Levent Tüzel, Kürt sorununu terör sorunu olarak görmek, yeni ölümlere ortak olmaktır dedi.
Türkiyenin bir açılıma ciddi şekilde ihtiyacı olduğunu belirten Tüzel, bu açılımla, eşitsizliğin, antidemokratik uygulamaların ve 12 Eylül zihniyetinin aşılması gerektiğini dile getirdi.
Kürt sorunu, Kıbrıs sorunu ve Ermeni sorununun artık aşılması gerektiğini belirten Tüzel, AKPnin niyeti, sözde açılımla bölgedeki kendi oy oranını yükseltmek ve Kürt siyasi hareketinin güçsüzleştirilmesi ve etkisizleştirilmesini sağlamaktır. Şu da bilinmelidir ki, barış ve demokrasi güçlerinin mücadelesi hükümeti bu noktaya kadar getirmiştir. dedi. Türk ve Kürt halkının yan yana barış ve kardeşlik içerisinde yaşayacağı bir ortamın tesis edilmesi gerektiğine vurgu yapan Tüzel EMEP olarak işçi ve emekçi kardeşlerimize şunu söylüyoruz: Bir ülkede ezilen ve inkar edilen bir halk varsa; Türk işçileri olarak bizim özgür olmamız, sömürü düzeninden kurtulmamız mümkün değildir. Kürt sorununun çözümünde halk ne istiyor, onun dinlenmesi çok önemli. Bugün yok sayılan, inkar edilen Kürt kardeşlerimize sahip çıkmamız lazım. Kürtlerin taleplerini ve siyasi güçlerini terör olarak nitelendirmek, yeni ölümlere ortak olmak demektir. diye konuştu.
(Çorum/EVRENSEL)
Taner Şimşek
Evrensel'i Takip Et