13 Ekim 2009 00:00
GÜNCEL
DTPnin son kongresinde Eş Başkan Emine Aynanın DTPnin çatı olduğu mealinde yaptığı konuşma pek çok çevreyi şaşırttı.
DTPnin son kongresinde Eş Başkan Emine Aynanın DTPnin çatı olduğu mealinde yaptığı konuşma pek çok çevreyi şaşırttı. SDP Eski Başkanları Akın Birdal ve Filiz Koçalinin DTP Parti Meclisine girmeleri de, Emine Aynanın sözlerinin tesadüfen ya da yanlışlıkla ağızdan çıkmış sözler olmadığını düşündürdü.
Bu son gelişmelere kadar DTPnin yazılı metinlerinde ve yetkili sözcülerinin açıklamalarında DTPnin çatı olması fikrine kesin olarak karşı çıkılıyordu. DTPnin çatı partisi projesi özetle geniş aydın kesimleri, sendikacılar, demokratik örgüt temsilcileri, Alevi örgütleri, yerel örgütler ve DTP, EMEP, ÖDP, SDP gibi partilerin içinde yer aldığı bir geniş demokrasi ittifakı olarak anlatılıyordu. Hatta, bu açıklamalarda, DTPnin ittifak içinde çok ağırlıklı bir konumda olmaması gerektiğine özel vurgu yapılıyordu. Şimdi son kongrede söylenen sözler ile beş senedir söylenen ve yapılmak istenen proje arasında bir çelişkili durum ortaya çıktı.
Tabii, bir de DBH (Demokrasi için Birlik Hareketi) diye bir oluşum var. Bu hareket kendini çatı olarak tanımlıyor. DTP de bu hareketin içinde gibi görünüyor.
Çatı DTP midir, DBH midir, yoksa başka bir şey mi?
Açıkça anlaşılır ki; ne DTP, ne de DBH demokrasi mücadelesi için geniş bir cephe fikrine uygun değildir. Aslında uzun uzun tarifler yapmaya gerek yok. Demokrasi için ittifak, cephe dediğimiz bileşim pek çok kez eylem bazında oluştu. Savaşa karşı birlik, Irakın işgaline hayır gibi eylem ittifakları ve bu ittifakların yüz binleri bir araya getirmesi, başarılı eylemleri yaşandı. 2002de gerçekleştirilen seçim ittifakı da bazı eksikleri ile birlikte (Aydın, Alevi ve demokratik kitle örgütleri çevrelerinin katılımındaki zayıflıkları kastediyoruz) çatı fikrine en çok yaklaşan siyasi ittifaklardan biriydi.
Geçtiğimiz hafta sonu Barış Meclisi tarafından düzenlenen Anayasa Sempozyumu böyle bir ittifakın içinde yer alabilecek çevrelerin önemli bir kesimini temsil edebilecek kişileri topladı. Bu toplantıda da yine demokrasi güçlerinin önemli konularda ortaklaştığı görüldü. Demokrasi cephesinin siyasal programı denebilecek talepler üzerinde ne kadar geniş bir ittifak olduğu bir kere daha görüldü.
Çatı ların ilan edilmesi, geniş bir cephe yerine bu cephenin içinde ancak bir anlamı olabilecek küçük ittifak partileri oluşturmaya çalışmalar (Ufuk Uras ve arkadaşlarının girişimi ile Ali Balkız ve arkadaşlarının girişimini kastediyorum) hayal kırıklığı yaratabilecekse de, hâlâ geniş cephe için ümitvar olmak gerekir. Belki, hep birlikte biraz daha sabırlı olmalıyız. Tartışmaların ve görüşlerin açık olarak yapılması belki işimizi kolaylaştırabilir. Belki de, bu ittifakın sözcüsü olabilecek aydınların artık işin başına geçmesinin zamanı geldi.
Çünkü, her şeye rağmen demokrasi güçleri olarak birleşmeye mecburuz.
KAMİL TEKİN SÜREK