14 Ekim 2009 00:00

Katledilirken jandarma takibindeydiler


18 NİSAN 2007’de Malatya’da gerçekleşen Zirve Yayınevi katliamının üzerindeki sis perdesi hâlâ aralanmadı. Ancak ortaya çıkan belgeler, davaya yeni boyutlar katıyor. Ortaya çıkan yeni belgelere göre bazı askerler, Zirve Yayınevi çalışanlarını ‘Hristiyanlık propagandası yapıyor mu, yapmıyor mu?’ diye takibe almış.
Daha önce cinayetle ilgili savcılara gelen bir ihbar mektubunda, dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Ülger’e ağır suçlamalarda bulunulmuştu. Zirve Yayınevi davası dosyasına giren mektupta yer alan iddialara göre Albay Ülger, olaydan bir buçuk ay önce öldürülen üç kişinin ildeki faaliyetleriyle ilgili üstlerine ayrıntılı bir rapor sunmuş, misyonerlerin takibi için de istihbarat ödeneği kullanılmıştı. İhbar mektubunda, aynı zamanda Ergenekon kapsamında gözaltına alınan Ülger’in, Malatya katliamının azmettiricisi olduğu iddia ediliyordu. Bu azmettirmede aracı olansa iddia ve ihbarlara göre İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat’tı.
TAKİP, KATLİAMDAN SONRA DA SÜRDÜ
Bu iddiaları doğrulayan ve katliam davası dosyasına giren belgeler, jandarmanın ölen 3 misyoneri takip ettiğini ve bunun için haber elemanlarına ödeme yaptığını ortaya çıkardı. Belgelere göre 22 Mart 2007’den 30 Kasım 2008’e kadar 15 kez misyonerlik faaliyeti takibi için ödenek çıkartıldı. Bu tarih aralığı, 18 Nisan 2007’de meydana gelen katliamdan 27 gün önce başlayan takibin, katliamdan sonra da sürdüğünü ortaya koydu.
Belgelere göre, ‘Komutan Asaf’ kodlu istihbarat elemanına, katliam öncesi ve sonrasında kısa aralıklarla 15 ayrı kalemde toplam 10.315 lira ödeme yapıldı. Ödemelerin altında, hakkında azmettiriciler yönünden soruşturma yürütülen dönemin Malatya Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Haydar Yeşil’in de imzası yer alıyor. (MALATYA)

Evrensel'i Takip Et