15 Ekim 2009 00:00
Nihayet polislere soruşturma izni çıktı
Diyarbakırda 28 Mart 2006da çıkan olaylarda gaz bombasıyla Mahsum Mızrakın ölümüne neden oldukları gerekçesiyle 3 polis hakkında nihayet soruşturma başlatıldı.
Diyarbakırda 28 Mart 2006da çıkan olaylarda gaz bombasıyla Mahsum Mızrakın ölümüne neden oldukları gerekçesiyle 3 polis hakkında nihayet soruşturma başlatıldı. Diyarbakır Valiliğinin soruşturma izni vermemesi üzerine Bölge İdare Mahkemesine giden Mızrakın avukatları haklı bulundu.
4 yıl önceki olaylarda, çatışmalarda yaşamını yitiren 4 PKK gerillasının cenazesi 28 Mart 2006da Diyarbakıra getirilmiş, defin töreninin ardından gelişen olaylar kısa sürede bütün bölgeye yayılmıştı. Çıkan olaylarda aralarında çocuklarında bulunduğu 11 kişi polis müdahalesi sonucu yaşamını yitirmişti.
GAZ BOMBASI ÖLDÜRMÜŞTÜ
Mahsum Mızrak da Bağlar Koşuyolu Parkının Oryıl kavşağında ölü bulunmuştu. Mızrakın polisin attığı gaz bombasının çarpması sonucu öldüğü ortaya çıkmış ve 3 özel harekatçı polis hakkında soruşturma başlatılmıştı. Ön inceleme raporu ve tahkikat dosyasını inceleyen Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu soruşturma izni vermemiş, bunun üzerine Mahsum Mızrakın babası Hasan Mızrak ve Avukatları Sezgin Tanrıkulu, Barış Yavuz ile Ahmet Özmen, Bölge İdare Mahkemesine itirazda bulunmuştu. İtirazın haklı bulunması üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel Harekat Dairesi Başkanlığında görevli polis memurları B.Ö, H.A. ve N.Ö. hakkında soruşturma başlattı.
SORUŞTURMAYA İZİN
Dosyayı değerlendiren mahkeme, Mızrakın ölümünün ateşli silah mermisi (gaz fişeği) yaralanmasına bağlı beyin harabiyeti ve kanaması sonucu meydana geldiğinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yaptırılan otopsi sonucunda kesinlik kazandığı hatırlattı. Mahsum Mızrakın ölümüne neden olan gaz fişeğinin adı geçen 3 polis tarafından atılmış olabileceği şüphesi doğduğunun belirtildiği kararda, Haklarında ön inceleme yapılan kamu görevlileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapmasını gerektirecek nitelik ve yeterlilikte olduğu anlaşıldığından, şikayetçi tarafından yapılan itirazın kabulü ile Diyarbakır Valisinin 19.02.2009 günlü ve İd. Ku. 02.2009/10 sayılı soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasına, adı geçenler hakkında soruşturma izni verilmesine kararı verildi denildi.
BAŞBAKAN: KADIN DA ÇOCUK DA OLSA GEREKEN YAPILACAK
Cenazeye katılan binlerce kişi tören dönüşü sırasında gösteri yapmak isteyince; güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaştı. Kitleye gaz bombası ve silahlarla müdahale eden güvenlik güçleri ile halk arasındaki çatışmalar 4 gün sürdü. Diyarbakırda kepenkler günlerce kapalı kalırken, ara sokaklarda barikatlar kuruldu. Yıllar sonra ilk defa asker şehir merkezine indi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın olaylarla ilgili yaptığı konuşma ise bölge halkının kanını dondurdu. Kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacak diyen Başbakan, çevik kuvvet ekipleri ve polislere sınırsız silah kullanma özgürlüğünü ilan etmiş oluyordu. Olaylar Batman ve Mardine, ve bölgedeki birçok il ve ilçeye sıçradı. 28 Martta, 18 yaşındaki Mehmet Akbulut, Halil Söğüt (78) Mehmet Işıkçı (19), 9 yaşındaki Abdullah Duran yaşamlarını yitirmişlerdi. Öldürülen beş kişi için yapılan cenaze töreninde kent merkezi adeta ablukaya alınmıştı. Çevre il ve ilçelerinden binlerce güvenlik gücü takviyesi gelmişti. Cenaze törenine güvenlik güçleri müdahale etti. Cenazeleri taşıyan kitleye polis gaz bombası ve silahlarla müdahale etti. Bu müdahalede 7 yaşındaki Enes Ata, Mahsum Mızrakın (17), Emrah Fidan (17) , İlyas Aktaş (22) ve Mustafa Eryılmazda (26) güvenlik güçlerinin müdahalesi ve rasgele açtıkları ateş sonucu yaşamlarını yitirdi. Batmana sıçrayan olaylarda açılan ateş sonucu 3 yaşındaki Fatih Tekin adlı bir çocuk öldü. Kızıltepede 1 Nisan Cumartesi günü Ahmet Araç (27) ve 2 Nisan Pazar günü M.Sıddık Önder (22) isimli gençler güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu yaşamlarını yitirdi. Yaşanan olaylarda gözaltına alınıp tutuklanan arasında 382 kişiden 91i çocuktu. (DİYARBAKIR)