17 Ekim 2009 00:00
Madenler ve kanunlar
Ülkemizin pek çok yerinde, özellikle Egede pek çok altın madeni var. Bu madenlere karşı mücadelede çevre örgütleri ve yöre halkının ilk başvurduğu yerse hukuk oluyor.
Ülkemizin pek çok yerinde, özellikle Egede pek çok altın madeni var. Bu madenlere karşı mücadelede çevre örgütleri ve yöre halkının ilk başvurduğu yerse hukuk oluyor.
Madenlerin açılması ve işletilmesine karşı açılan davalar sürekli tartışma konusu olmuştur. Mahkemelerin kazanmasına rağmen, çevre örgütlerinin kazanmasına karşın, kimi madenler çalışmalarına devam etti.
Hukuki eksikleri bulunmasına rağmen asıl sorun altıncı şirketlerin bu kanunlara ve yönetmeliklere uymaması. Radikal gazetesinde, Enerji ve Sanayi Bakanlığının yeni maden kanunları ile ilgili iki haber yayınlandı. Araştırmama rağmen taslak metini ve başka haberler bulamadım.
Haberin birinde Kaz Dağlarında bilimsel ve teknik değerlendirmeler doğrultusunda arama faaliyetleri yapılmasının önü açılıyor şeklinde bir değerlendirme yapılıyor. Ancak haberde rastladığımız, Ayrıca Taslak ile ilgili görüşü alınan sektör temsilcileri tarafından ifadesi, kanunun oluşturulmasında kimlerden akıl alındığını gösteriyor.
Hükümet ve altıncı şirketler, sürekli madenlerin çevreye zarar vermediğinden bahsediyor. Taslakta, Bilimsel ve teknik değerlendirmelere göre çevresel etkileri, alınacak önlemlerle giderilebilecek düzeydeki madencilik faaliyetleri kısıtlanamaz maddesi, onların sürekli kullandıklarından farksız.
Kanun değişikliğinin nedeni madenlere yönelik eleştirilerdi. Denetimlerin ve yaptırımların azlığıydı. Ancak Madencilik faaliyetlerinin incelenmesi ve denetimi, madencilik ile ilgili diğer görevlendirmeler için yapılacak masraflar bakanlık bütçesinden veya ruhsat sahiplerinden karşılanır maddesi, denetimlerde çok büyük sorunlar çıkaracak gibi.
10 Ekim tarihli Evrenselde, Özer Akdemirin haberinde yer alan Buna rağmen bir süre sonra koskoca madende bulunan Phmetrenin bozuk olduğu ve ölçüm yapılamadığı söylendi. Madende 20 Phmetrenin bulunduğu yerin anahtarının ise yine büyük bir tesadüf eseri o gün izinli olan bir maden çalışanında olduğu ileri sürüldü şeklinde anlatılan olay, altın madenlerinde sorunun yasal düzenleme olmadığını gösteriyor.
Hasan Uçar
(İstanbul Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğrencisi)