17 Ekim 2009 00:00
ÖZGÜRLÜK YOLU
2009 Nobel Barış Ödülünün, ABD Başkanı Barack Obamaya verilmesi büyük yankı uyandırdı. Bir sürü yakınmaya ve duaya da sebep oldu. Bazıları için bu, 2008 seçimlerinde birçok engeli aşmış genç bir adam için uygun bir övgüydü.
2009 Nobel Barış Ödülünün, ABD Başkanı Barack Obamaya verilmesi büyük yankı uyandırdı. Bir sürü yakınmaya ve duaya da sebep oldu. Bazıları için bu, 2008 seçimlerinde birçok engeli aşmış genç bir adam için uygun bir övgüydü. Diğerleri için, özellikle de sağcılar için Obama, ofisteki dokuz ayı boyunca çok da fazla bir şey yapmayan bir vasiydi. Her iki görüş de ödül verenlerin, yani beş kişilik Nobel Ödülü komitesinin niyetini kaçırıyor. Avrupalılar, bölgedeki diğer büyük çoğunluklar gibi, onu sadece geleceği parlak genç bir politikacı olarak değil, kavgacı selefinin panzehiri olarak görüyor. George W. Bush, ruh hastası savaş başkanı. Bush yönetimi, ABD küstahlığının ve ulusalcılığının en tipik örneği oldu. Kabadayılık taslayan, Washingtona yaranamayan, yapmayan herkesi ve her şeyi ezip geçen yeni nesil bir üçkağıtçının hayallerini yansıttılar.
Obama, Avrupanın gözüne girmek, liderleriyle kaynaşmak ve onların güvenini kazanmak için farklı bir yolda ilerlemeyi tercih etti. Eski yönetimden ayrıldığı nokta, Avrupayı yaşlı Avrupa olarak görmemesiydi. Fakat Nobel Ödülü, Oval Ofisin adı Bush olmayan en yeni sakinini rahatlatacak bir unsur olmaktan çok daha fazla şey ifade ediyordu. Bu hareket, bir ABD başkanını barışa yöneltmek ve savaştan uzaklaştırmak için tasarlanmış bir planın parçasıydı. Ödülü, ne yapıldığını temel alarak değil gelecekte ne yapabileceğini düşünerek verdiler. Komite, onun siyah yüzlü Busha dönüşmeyeceğini umarak ve bu olasılığa oynayarak böyle bir karar aldı. Nobel komitesi, ödülün başarılarından çok niyetleri için verildiğini söyledi. Bu da yeterince adil. İki savaşla cebelleştiği -füzeler arasında kalan Pakistan, İrana yapılan sayısız operasyon- göz önüne alındığında, barış akla gelen ilk kelime olmuyor. Guantanamo Körfezinin ve Bagram Hava Üssünün ve Diego Garcianın küçültülmesi, akla barışı getiriyor. Fakat Obamanın adaylığının bir özelliğinin, Nobel Ödülü komitesi için dayanılmaz olduğu kanıtlandı. Onun adı George W. Bush değildi.
MUMIA ABU JAMAL