İşçiler birleşsin belirsizlik bitsin

Kriz gerekçesiyle artan işten atmalar ve ardı ardına gelen yeni saldırılar işçileri belirsizliğe sürüklüyor. “Kimin ne zaman işsiz kalacağı belli değil” diyen Eskişehirli işçiler, tepkilerini dile getirmek için Renta işçilerinin sendikalaşma hakkı için düzenlediği yürüyüşe katıldılar.
Direnişe 20 kişi başlamıştı ama çeşitli fabrikalardan yürüyüşe gelen destekle 2 bin işçi eylem yaptı. Eylemde görüştüğümüz işçilerin talepleri ortaktı: Artık bıçak kemiğe dayandı. Birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.
Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Süsler Fabrikası’nda çalışan bir işçi, sendikalarının direnişteki işçilere sahip çıkmasının önemli olduğunu ancak daha çok desteğe ihtiyaç olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: Organizedeki diğer sendikalı işçiler de yürüyüşe katılsa, işten atmalara karşı birlikte yürüsek daha başarılı olacağımıza inanıyorum.
BİZE BİZDEN BAŞKA DOST YOK
Süsler’den başka bir işçi ise tepkisini “Sendikalı olmak bu ülkede suç mu?” sözleriyle dile getirdi. Hükümetten göz boyama yerine gerekli yasal düzenlemeleri yapmasını isteyen işçi, “Sonuna kadar arkadaşlarımızın yanındayız” diye konuştu.
Süsler’ den eski bir işçi de daha önce de bu tür eylemlerin yapıldığına dikkat çekti.
Metal sözleşmeleri sırasında her cuma günü organize sanayi bölgesinin içinde yürüdüklerini anlatan işçi, “Sonra sessizlik oluyor. Oysa birlikte hareket etme ve mücadele hep devam etmeli. Ancak o zaman bir şeyleri engelleyebiliriz. Patron hak hukuk tanımaz onların gözünü para bürümüş. Bize bizden başka dost yok tüm işçiler birlikte hareket etmeli” diye konuştu.
YETER ARTIK
Bir başka genç işçi de şunları söyledi: Yeter artık geleceğe güvenle bakmak istiyoruz ne zaman hangi bahaneyle işten atılacağız korkusu yaşamak istemiyoruz. Burada bir dayanışma örneği sergilediğimizi düşünüyorum ancak bunu büyütmeliyiz. Organizede metal sektöründe örgütlü başka sendika da var. Bu yürüyüşü hep birlikte yapsak o zaman önümüzde kimse kalmaz. Patronlar işlerine geldiği zaman birlik olabiliyorlar işçiler ise dağınık önce sendikalar birlikte hareket etmeli sonra işçiler kol kola yürürler.
Halen Renta’da çalışmaya devam eden bir işçi ise patronun işten atmaya gerekçe olarak gösterdiği “performans düşüklüğü” iddiasının doğru olmadığını belirterek “Onların işten atılmasının ardından onların zamanındaki fazla üretimi kutladık, fabrikada bize pasta dağıttılar. Madem kutlama yapacak kadar üretim hızlıydı nerede kaldı performans düşüklüğü hepsi bahane tek suçumuz var insan gibi çalışma isteği” dedi.
Yürüyüşü oturduğu kahvehaneden alkışlarıyla destekleyen birinin yanına gidiyoruz. 4 aydır işsizmiş. Daha önce organize sanayi bölgesinde değişik fabrikalarda çalışmış. Hiçbir zaman emeğinin karşılığını alamadığını söyleyen işçi “Çalışırken birileri eylem yapınca kaçıyorduk uzaktan bakıyorduk şimdi bu yürüyenleri yürekten destekliyorum. İşten atmalar yasaklanmalı” dedi.

---

YÜRÜYÜŞE İŞÇİLERDEN BÜYÜK DESTEK
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu olan Renta fabrikasında işçilerin sendikalaşma hakkının tanınmamasına tepki büyüyor. İşçilere destek vermek amacıyla çevre fabrikalardan da işçilerin katılımıyla 2 bin kişi yürüyüş düzenledi. Halk yürüyüşe geçen işçilere alkışlarıyla destek oldu. Candy Grup’a bağlı fabrikadan Birleşik Metal-İş Fabrikası’na üye oldukları için işten atılan 20 işçinin direnişinin 23. gününde düzenlenen yürüyüş, sanayi bölgesinden kent merkezine kadar sürdü. Eyleme sanayi bölgesindeki Entil, Hapalki, Demisaş, Süsler ve Renta’da çalışmaya devam eden işçiler katılırken çok sayıda sendika ve siyasi parti de destek verdi.
Polisin engelleme çabalarının işçilerin kararlılığı ile boşa çıkarıldığı yürüyüş sırasında “İşten atmalar yasaklansın”, “Renta işçisi yalnız değildir”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. 4 saatlik yürüyüş Birleşik Metal-İş Eskişehir Şube binası önünde sona erdi. Burada konuşma yapan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu işten atılan işçilerin işlerine geri dönmeleri, işten atmaların yasaklanması için yürüdüklerini söyledi. İşten atmalarda asıl suçlunun İtalyan şirketi değil hükümet olduğunu söyleyen Serdaroğlu, “Eğer sendikalaşma yasasını çıkartıyorsan, işçiye bu hakkı veriyorsan bu yasa senin namusundur. Sağlık hakkımız satıldı, eğitim hakkımız elimizden alındı, şimdi de işimize ekmeğimize göz dikiyorlar” dedi. Serdaroğlu saldırılara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini bildirdi.
(Eskişehir/EVRENSEL)
Erdal Saran